Başbakan Erdoğan, "Eğer bu ülkede birileri zulme uğradıysa o muhafazakar kesimdir. Zulme uğrayan, bu ülkede hep muhafazakar kesim olmuştur ...
Abone olBaşbakan Erdoğan, "Eğer bu ülkede birileri zulme uğradıysa o muhafazakar kesimdir. Zulme uğrayan, bu ülkede hep muhafazakar kesim olmuştur ve acımasızca bu yapılmıştır" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Milletimizin ve İslam coğrafyasının yeni hicri 1435 yılının kanayan İslam coğrafyası ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Cumartesi ve pazar günleri Kızılcahamam’da partimizin 21. istişare toplantısını hep birlikte gerçekleştirdik. Dünyanın ülkemizin ve teşkilatımızın güncel meselelerinini iki gün boyunca samimi bir ortamda her zaman olduğu gibi son derece özgür ve demokratik atmosferde istişare ettik. Öncelikle 21. istişare toplantımızın bir kez daha ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için özellikle AK Parti Teşkilatı için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" dedi.
"BU GÖREVİ MİLLET VERDİ"
Toplantının, mümkün olduğunca kapalı bir ortamda yapılmasının nedenlerinin olduğunu anlatan Erdoğan, toplantının samimi bir havada gelişmesi, tam bir özgürlük, serbestlik ortamında gerçekleşmesi için 2 gün boyunca dışarıyla bağlantının kesildiğini ifade etti. Toplantıda konuşulan konuların dışarıya yanlış ve eksik şekilde sızdırıldığını söyleyen Erdoğan, "Yazılı görsel ve sosyal medyada istişare toplantımızda konuşulduğu söylenen bazı konular yer alıyor. Ben, karakteri itibarıyla farklı bir siyasetçiyim ve bir yerde konuştuğumu inkar etme anlayışına sahip bir insan değilim. Ne yapıyorsak bilerek yaparız, ne söylüyorsak da arkasında durarak söyleriz öyle eğilerek bükülerek omurgasız bir şekilde bir şeyi sürdürmenin gayreti içinde olmadım. Bu ülkede başbakanlık görevini bu millet bize verdi, iktidarı da bize verdi" ifadelerini kullandı.
"ZULME UĞRAYAN HEP MUHAFAZAKAR KESİM OLMUŞTUR"
AK Parti’nin muhafazakar, demokrat bir parti olduğunu belirten Erdoğan, "Partimiz olarak da partimiz olarak neler yaptığımızı neler yapmamız gerektiğini de biliriz. İlk defadan kimsenin yaşam tarzına karışmayacağımızı hep söylememize rağmen birçok yerde işte yaşam tarzımın şöyle değiştirildi, böyle değiştirildi’ gibi ithamlarla da karşı karşıyayız. 4,5 yıl İstanbul’da büyükşehir belediye başkanlığı yaptım. Aynı ithamlarla hep karşı karşıya oldum ama 4,5 yıl yaptığımız bu belediye başkanlığında biz sonunda o söylenenlerden dolayı değil, bir şiirden dolayı içeri atıldım. Niye, suyu bulandırdın dediler bunu yaptılar. Şimdi, 11 yıldır biz Türkiye’ye hizmet ediyoruz. Türkiye yönetiminde hep yine buna benzer arayışlar devam ediyor. 11 yıllık şu yönetimde AK Parti iktidarı kimin yaşam tarzına müdahale etti, karıştı. ’Sen niçin böyle yaşıyorsun, niçin böyle yaşıyorsun’, böyle bir durum mu söz konusu? Eğer bu ülkede birileri zulme uğradıysa o muhafazakar kesimdir. Zulme uğrayan, bu ülkede hep muhafazakar kesim olmuştur ve acımasızca bu yapılmıştır. Eğitimde, sağlıkta, emniyette yapılmıştır. Hep bunları yaşaya yaşaya bu günlere geldik. Şu anda bu devran değiştiği için birileri birşeyler kapmaya ve bunun gayreti içinde girmeye çalışıyor" şeklinde konuştu.
"ANNE-BABALARIN ÇOCUKLARI BİZE EMANETTİR"
"Biz sorumluluk makamında olan muhafazakar demokrat bir kimliği sahip olarak, bu ülkede anne-babaların ebevenylerin çocukları bize emanettir" diyen Başbakan Erdoğan, açıklamasında şunları kaydetti:
"Biz, kızların erkeklerin devletin yurtlarında karışık kalmasına müsaade etmedik, etmiyoruz. Bazı gazeteler şöyle yazmış, köşe yazarları şöyle yazmış. Ne yazarlarsa yazsınlar dünyada eğitim-öğretim psikoloji içerisinde bile bunun verimlilik açısından bunun izahi yapılamaz ve biz buna da kesinlikle müdahil olduk. Şu anda, yurtlarımızda kızlarımızın erkek öğrencilerle ayrıştırılması çalışmalarını devam ediyoruz. Şu anda yüzde 75 oranında bunu gerçekleştirdik. Bazı yerlerde yurtlar noktasında ihtiyaca cevap veremediğimiz için bazı yerlerde evlerde kalma noktasında sıkıntılar yaşanıyor. Buralarda, bütün güvenlik güçlerimize, emniyetlerimize, valiliklerimize gelen istihbari bilgiler var. Bu istihbari bilgilerden hareketle de valiliklerimiz bu durumlara müdahale ediyor. Bundan neden birileri rahatsız oluyor? Bazı köşe yazarları inadına bu tür şeyleri yazıp çizecekler diye’ kusura bakmasınlar biz bu ihbarları bir kenara atamayız ve valiliklerimiz de emniyet teşkilatımız da bu tür ihbarları değerlendirir ve bunların üzerine gider. Aynı apartmanın içerisinde bakıyorsunuz daire komşuları bu tür şeylerin ihbarını yapıyor. Buralarda nelerin olduğu karmakarışık her tür şey olabiliyor, ondan sonra anne babalar feryat ediyor. ’Devlet nerede’ diyor? Devletin burada olduğu anlatmak için bu adımlar atılacaktır. Bunlara da bir muhafazakar demokrat iktidar olarak bizler müdahil olmak durumundayız. Bu yaşam tarzına müdahale değildir, kimse bunu bu şekilde yorumlamasın. Yorumlayanlar varsa buyursunlar yorumlasınlar. O şekilde aynen devam etsinler ama biz böyle bir sorumluluğun manen altına giremeyiz. AK Parti kimliğinde böyle bir sorumluluğun altına girmek yok. Şahsen bulunduğum makam ve değerler asla buna müsaade etmez. Ben başbakan olarak bu ülkede bu tür işlere annelerin babaların asla müsaade etmeyeceğini bilen bir insanım. Damdan düşen bir insanım, nerede nasıl nidaların yükseldiğini bilen bir insanım. Bunun şikayetini sürekli dinleyen bir insan olarak, bu işte biz kararlı adım atmaya mecburuz."
(İHA)