Zühtü Arslan kimdir? Anayasa Mahkemesi yeni başkanı Zühtü Arslan oldu Abdullah Gül'ün atadığı Zühtü Arslan Anayasa Mahkemesi darbeci çıkışı yapmıştı.
Abone olAnayasa Mahkemesi yeni başkanı Zühtü Arslan oldu. Peki Zühtü Arslan kimdir?
Anayasa Mahkemesi'ndeki başkanlık seçimi sona erdi. Haşim Kılıç'tan boşalacak olan Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na AK Parti'nin desteklediği aday Zühtü Arslan seçildi. Arslan seçimlerde 17 üyeden 11'inin oyunu aldı. Diğer aday Başkanvekili Serruh Kaleli ise 6 oy aldı.
ABDULLAH GÜL ATAMIŞTI
2009-2012 yılları arası Polis Akademisi Başkanı olan Arslan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından 2012 yılında YÖK kontenjanından AYM üyeliğine seçildi. Akademisyenliği döneminde AYM'nin "367 kararına" tepki gösteren isimlerden biri olan Arslan, AK Parti'nin "sivil Anayasa" taslağı çalışmalarında da yer aldı.
ANAYASA MAHKEMESİ'Nİ TOPA TUTMUŞTU
Anayasa Mahkemesi'nin yeni Başkanı Zühtü Arslan Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyeliği sırasında AK Parti'nin kapatılması ile ilgili davayı kabul eden Anayasa Mahkemesini topa tutmuştu.
"Anayasa Mahkemesi´nin kararı yargı darbesi niteliğindedir" diyen Arslan bu açıklamasıyla AYM'yi darbeci ilan etmişti. Arslan darbeci ilan ettiği kurumun şimdi en tepesindeki isim oldu.
Prof. Dr. Zühtü Arslan, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü’nde öğretim üyesiyken Iğdır Barosu’nun düzenlediği 'Demokrasi hukuk devleti ve yeni anayasa arayışı' konulu panelde şöyle konuşmuştu:
“Anayasa Mahkemesi'nin, AKP’nin kapatılma davasını kabul etme kararı daha çok tartışılır. Çok tartışıldı, çok da tartışılacak bir karar. Herhalde Türk Anayasa tarihinin en önemli kararlarından birisidir bu. Çünkü böyle bir karar her ne kadar 61 Anayasası döneminde benzerleri böyle olmasa bile verildiyse de, 82 Anayasası döneminde bu yana ilk kez veriliyor. Karar için yapılan eleştirilere tepki geldi. Başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere birçok meslektaşımız da bu kararı sonuna kadar savundular. Tabi bu onların en doğal hakkıdır, şüphesiz ki savunanlar olacaktır. Ama bu karar son zamanların moda tabiriyle 'yargı darbesi' niteliğindedir. Neden yargı darbesi bunu da açıklamak istiyorum. Biz darbe denilince hemen Hasan Mutlucan'ın kahramanlık türkülerini hatırlıyoruz. Meclisin kapandığı, siyasi partilerin kapısına kilit vurulduğu ve yönetimin el değiştirdiği olayları hatırlıyoruz. Siyasi tarihimiz içerisinde bunun sayısı hiçte az değil. Biz, 'yargı darbesi' dediğimizde daha farklı bir şeyi kastediyoruz. İktidar değişimi değil de bir Anayasal düzenin temellerindeki değişikliği kastediyoruz. Bu sadece bize has bir kavramda değil. Yargı darbesi son zamanlarda Anayasal düzen içinde tartışılan bir kavram haline geliyor. Anayasa Mahkemelerinin özellikle Anayasal düzenin temel ilkelerini, normlarını yorum yoluyla değiştirmesine buna yönelik kararlara 'yargı darbesi' deniliyor.
İMKANSIZ BİR ŞEY YOK!
Anayasa Mahkemesi için imkansız bir şey yok. Anayasa Mahkemesi kendisini her türlü kararı vermeye muktedir bir organ olarak görüyor ve işin ilginç tarafı en başta bunu yaparken Anayasa'nın 11'inci maddesini görmezlikten geliyor, ihlal ediyor. 11'inci madde Anayasa'da çok temel bir maddedir. Anayasa'nın bağlayıcılığı ve üstünlüğünü düzenler ve der ki:
Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlar. Herkesi bağladığı gibi yargı organlarını da bağlar. Anayasa Mahkemesi de bu anlamda Anayasa'ya bağlı, Anayasa'nın verdiği yetki sınırları içinde hareket etmek zorunda olan bir organdır. Diğer taraftan Anayasa Mahkemesi sürekli yaptığı gibi 153'üncü maddeyi de ihlal etmiştir. Yani gerekçesi açıklanmadan, gerekçesi yazılmadan bu iptal kararını yine açıklamıştır. Bu Anayasa hükmünün yorumlanması, yorumlanarak işte, 'gerekçesi yazılmadan bazı kararlar açıklanabilir' şeklinde anlamlandırılması imkansızdır. Çünkü o kadar yalın bir ifadedeki iptal kararları, gerekçesi yazılmadan açıklanamaz. Bunu 100 kişiye sorduğunuzda 100 kişi de aynı şekilde anlayacaktır. Çünkü burada esneklik, elastiki bir şey yok. Önce gerekçesini yazacaksınız kararların ondan sonra açıklayacaksınız. Ama uzun süredir Anayasa Mahkemesi bu kuralı, bu Anayasa normunu ihlal ediyor ve gerekçesini yazmadan kararlarını açıklıyor. Aynı şekilde yürürlüğü durdurma yetkisini Anayasa, Anayasa Mahkemesi'ne vermiyor. Fakat 93 yılından beri Anayasa Mahkemesi yürürlüğü de durduruyor. Ayrıca son olayda yürütmeyi durdurmanın anlamını da daha doğrusu kavramış değilim. Neyin yürürlüğü? Yürürlülüğün durdurulması için yürüyen bir şeyin olması lazım, bir uygulamanın olması lazım. 10 ve 42'inci madde çıktı, Anayasa değişikliği yapıldı, işte amaç belliydi üniversitelerde başörtüsü yasağını kaldırmaktı, olmayan sağır bir yasağı kaldırmaktı esasen. Çünkü üniversitelerde başörtüsünü yasaklayan herhangi bir norm yok."
ZÜHTÜ ARSLAN KİMDİR?
1 Ocak 1964 tarihinde Yozgat ilinin Sorgun ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Sorgun’da tamamladı. 1987 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldu. Yüksek lisansını İngiltere’de Leicester Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde “İnsan Hakları ve Sivil Özgürlükler” alanında, Doktorasını da aynı Fakültede anayasa hukuku alanında yaptı. 2002 yılında Doçent, 2007 yılında ise Profesör unvanını aldı.
2001 yılında bir süre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde çalıştı. Ayrıca, 23 Aralık 2010 tarihinden itibaren Basın İlan Kurumu Genel Kurul üyeliği görevini yürüttü. 2009 yılında Başkanlığına atandığı Polis Akademisi'nde uzun yıllar lisans ve lisansüstü düzeyde “Anayasa Hukuku”, "İnsan Hakları", “Devlet Kuramları” gibi dersler verdi. Ayrıca, 2000-2003 yılları arasında Bilkent Üniversitesi'nde "Turkish Public Law" dersini, 2003-2009 yılları arasında da Başkent Üniversitesi'nde “Hukuk ve Siyaset” dersini verdi.
Anayasa Teorisi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde Din Özgürlüğü ve Türk Parlamento Tarihi 1957-1960 (3 Cilt) adlı kitapları vardır. Bunun yanında, Constitutional Law of Turkey başlıklı bir ortak kitabı ve ABD Yüksek Mahkemesi Kararlarında İfade Özgürlüğü adlı bir derleme eseri bulunmaktadır. Ayrıca, anayasa yargısı, insan hakları, özgürlük-güvenlik ilişkisi ve siyasi partiler hukuku gibi alanlarda Türkçe ve İngilizce yayınlanmış makaleleri ve bildirileri vardır.
Arslan, Yükseköğretim Genel Kurulunca gösterilen üç aday arasından Sayın Cumhurbaşkanı tarafından 17 Nisan 2012 tarihinde Anayasa Mahkemesi Üyeliğine seçilmiştir.
Evli ve dört çocuk babasıdır.