BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,26
ALTIN 2.835,26
HABER /  GÜNCEL

Zorunlu din dersi tartışması

Zorunlu din dersine dava açan avukat konuştu

Abone ol

Kızına zorunlu din dersi okutulmasına karşı çıkarak AİHM'de dava açan Alevi babanın avukatlığını da üstlenen Kazım Genç "Bu uygulama sadece Alevilerin değil, bütün ülkenin sorunu" diyor.

DERYA SAZAK: AİHM, Türkiye'de zorunlu din dersi uygulamasının kaldırılması istemiyle açılan davada Hasan Zengin adlı Alevi bir babanın kızıyla ilgili itirazını esastan inceleme kararı aldı. Duruşma 3 Ekim'de yapılacak. Siz şikâyetçi ailenin avukatısınız. Bu aşamaya nasıl gelindi?
KAZIM GENÇ: Öncelikle şunu söyleyeyim, Türkiye kamuoyu çok büyük bir yanılgı içinde. Zorunlu din dersleri sadece Alevilerin değil, ülkenin sorunudur. 1982 Anayasası'ndan önce zorunlu din dersi yoktu. Bu, askeri yönetimin dinsel kesimlerle yapmış olduğu pazarlık sonucu cemaatlere verdiği bir tavizdir. 'Marmaris sakini' bile bu konudaki pişmanlığını ifade etti. Düşünebiliyor musunuz, Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu alacağı bir kararla okullarda Türkçeyi, matematiği, fen derslerini kaldırabilir ama Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine dokunamaz. Çünkü Anayasa ile güvence altına alınmış tek derstir.

'Bütün dinler öğretilmeli'
İslami kesim de uygulamadan pek memnun değil. Okullarda din dersi verilmediğini, öyle olsa namaz kılınacak yerler bulunması gerektiğini savunuyorlar.
Var efendim var. Geçenlerde Yalova'da din dersi öğretmeni çocukları camiye götürdü, namaz kıldırdı. Keçiören Lisesi, Diyanet'ten 700 tane Kuran tefsiri istedi, çocuklara dağıtmak üzere. Talim ve Terbiye Kurulu'nun din derslerinin nasıl olacağı hakkında müfredatı var. Dinler hakkında genel kültür veriliyor olsa Hıristiyanlık, Musevilik, Budizm, akla ne kadar din, mezhep geliyorsa anlatılır. Ama anlatılan sadece Müslümanlık öğretisi, ayetler dualar...

Nüfusun yüzde 99'u Müslüman olan bir toplumda nüfus kâğıtlarına 'dini İslamdır' diye yazıldığına göre, din dersinde başka ne öğretilecek?
Anayasa'nın 2. maddesindeki laiklik ilkesi durdukça kimseyi dini eğitime zorlayamazlar. İsteyen 'Din Kültürü' dersi alabilir. Milli Eğitim Bakanlığı bürokratlarının söylediği gibi, 'Müslüman değilim diyorsan alma' diyemezsin. Böyle bir zulüm olabilir mi? Alevi olsun olmasın bir vatandaşın Müslümanlığının takdiri kimin yetkisinde?

'Alevilik yok ediliyor'
Milli Eğitim Bakanı o sözleri yalanladı...
Laik bir ülkede din eğitimi olmaz. Devletin dini olmaz. Devlet ateiste de, sade inanç sahibine de aynı uzaklıkta olmak zorundadır. Bugün Alevilik yok edilmek isteniyor. Okullarda Din Kültürü dersi altında verilen İslam eğitimidir ve 10 yaşına gelmiş bir çocuğun Alevilikle ilgili öğreneceği bir şey yoktur. AİHM'ye dava açtık, ders kitaplarını mahkemeye gönderdik. AİHM inceleme sonunda 15 Kasım 2000 tarihli bir rapor hazırladı. Ders kitaplarının tamamen 'İslamiyetin temel kurallar ve ahlak eğitimiyle ilgili olduğunun anlaşıldığını' bildirdi.

Alevilik öğretisi yok.
Mahkemenin yaptığı tespit budur.

Siz ne istiyorsunuz?
Madem Anayasa ile Türkiye Cumhuriyeti'nin çağdaş, laik bir hukuk devleti olduğunu kabul ediyoruz, o halde Milli Eğitim Bakanlığı okullarında din eğitimi yapılamaz. Alevilik eğitimi de yapılamaz. Bunun Alevilikle, İslamla ya da başka bir dinle ilgisi yok.

Resim ve müzik notları 5'ti, davadan sonra 1'e düşürdüler

Hasan Zengin'in kızıyla ilgili itirazında AİHM aşamasına nasıl gelindi?
Çocuğuna din dersi okutulmasını istemeyen aile, 2001 yılında İstanbul Valiliği'ne başvurmuş . Valilik ret cevabı veriyor. İdare Mahkemesi'nden de sonuç alamayınca bize geldiler. 2 Ocak 2004'te açtık davayı. AİHM'nin 9. maddesi çok açık. 'Herkes vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir' deniyor ve bu hakkın ibadet, ayin yapma ve kendi inançları doğrultusunda öğrenme ve uygulamayı da kapsadığını belirtiyor. Bir de Ek Protokol'ün 2. maddesi var: 'Anne ve babanın dini eğitim ve öğretimin kendi dini inançlarına göre yapılmasını isteme hakkı' bulunuyor. Hatice Köse ve Ali Kenanoğlu arkadaşlarımızın Türkiye'de açtıkları başka davalar var. Hatice Köse, çocuğunun din dersi almasına itiraz edince, ilk sömestrde 5 olan müzik, resim, beden eğitimi notlarını 1'e düşürdüler. Davadan sonra bu çocuğun yeteneği mi bitti. Bu tür baskılarla karşılaşıyoruz.

Almanya'da Türk çocuklarına Müslümanlık öğretiliyor.
Tabii, hocalarını biz gönderiyoruz. Almanya Alevi Federasyonu Berlin'de 2 yıldır Alevi çocuklarına Alevilik dersi veriyor.

AİHM'den 3 Ekim'de nasıl bir karar bekliyorsunuz? Prof. İbrahim Kaboğlu, Alevilerle ilgili başvurunun esastan incelenecek olmasını yorumlarken, hukuki sürecin, 'devlet, kamu okullarında tek bir dini öğretemez' şeklinde sonuçlanabileceği düşüncesinde. Türkiye açısından ileride nasıl bir durum doğacak?
Davanın aşamalarının ne olacağını bilemiyoruz. Alevilerin itirazı yönünde çıkacak bir karar ileride Büyük Daire'den de geçerse din dersi anayasal zorunluluk olmaktan çıkacak. Okuma-yazma Anayasa güvencesi altında değil ama din öğretiminde buna gerek duyuluyor. Sorun burada. Böylece devlet dinselleştiriliyor.

 Türkiye'nin üçte biri Alevi ama 350 AKP'li arasında tek Alevi yok

Aleviler neden rahatsız, Sünni İslamın siyasallaşmasından mı?
Humeyni, Taliban nasıl birilerini yok ettiyse Türkiye'de de 10-15 yılda birileri birilerini yok edecektir. Ve yok edilecekler arasında Aleviler var.

Alevilere yönelik neden tehdit olsun?
Bizim mücadelemiz tehditten kaynaklı değil. Biz bu devlette Türkü, Kürtü, Çerkezi, Lazı, Alevisi Sünnisi özgür ve eşit olarak yaşamak istiyoruz. Biz Türkiye'de azınlık değiliz, ülke nüfusunun üçte birini oluşturuyoruz. Düşünün, iktidar partisinin 350 kişilik parlamento grubunda temsil edilmiyoruz.

AKP'de Alevi milletvekili yok mu?
Çok şükür yok. Olmaması bizi rahatsız eden bir şey değil ama AKP'nin ne kadar ayrımcı olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Diyanet'te de temsil sorunu yaşıyoruz. Bütçeden yardım alamıyoruz. O Diyanet, 87 bin caminin elektriğini, suyunu, imamını karşılıyor ama Türkiye'de resmi olarak tek cemevi yoktur. Bizim savunumuz şu: Devlet Diyanet'i lağvetmek zorundadır. Diyanet laik bir ülkede olmaması gereken bir kurumdur.

Diyanet kalkarsa dini etkinlikler tümüyle tarikatların eline geçmez mi?
El insaf! Fethullah Gülen'in dünyada kaç okulu var, Türkiye'de Kuran kursları, vakıf okulları denetlenebiliyor mu? Gülen'e yakın olan bir kişi günlerdir açıklıyor, 10 milyar dolara hükmediyorlar. Diyanet nesine engel olacak bu örgütlenmenin.Hangi denetimden bahsediyorsunuz.

İnancı ölçmek Milli Eğitim'in haddi değil

Cemevlerine niye destek sağlanmıyor? Alevilik, Müslümanlık dışı mı sayılıyor?
Bunu ölçmek Milli Eğitim'in haddi değil. Bürokratlar barometre mi ki, insanların dini inançlarını ölçsün. Siz kendinizi Alevi görür ve İslamın içinde sayarsınız. Bir başkası İslamın dışında yaşar. Kimseyi ilgilendirmez. Aleviliğin Anadolu'ya özgü olduğu ve İslamiyetin sonradan geldiği yaygın bir inanıştır. Bu işin teolojik yönüdür. Devletin yapacağı inançlara saygı göstermek ve dini eğitim konusunda kimseyi zorlamamaktır. Biz olayı bir din meselesinden öte Türkiye'nin demokrasi sorunu olarak görüyoruz.

Alevilik ile Sünni Müslümanlığın ayrıştığı alanlar neler? Temel ayrışma Tanrı'ya inancın yorumunda mı?
Alevilerin Tanrı'ya bakışı çok farklı. Tanrı'nın insanda olduğuna inanırlar. O yüzden derler ki, ne ararsan kendinde ara, hacda Mekke'de, Kâbe'de değil. Aynayı tuttum yüzüne, Ali göründü yüzüme. İslamiyette böyle bir şey yoktur. Tanrı insandır dediğinizde kâfirlik noktasına düşersiniz. 'Enel hak' dediği için Nesimi'nin derisi yüzülmüştür.

Aleviler, laik ve demokratik cumhuriyet için hep güvence olarak görülür. Neden?
Biraz da tersinden bakın, laik cumhuriyet bizim güvencemiz olsun artık. Maraş katliamından Sivas'ta yakılışımıza, Gazi Mahallesi'nde kurşuna dizilişimize kadar neler oldu. Biz artık yakılmadan, kıyılmadan, kurşuna dizilmeden yaşamak istiyoruz.

Sivas Katliamı'nda Hizbullah kuşkusu

Sivas'ın acıları küllenmedi.
Kim ne derse desin, Sivas katliamı, içinde devlet görevlilerinin de olduğu organize bir katliamdır. Türkiye'nin orta yerinde bir şehrin tam 7 saat boyunca 'Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak' diye bağırılarak teslim alınmasına devlet ses çıkarmamışsa başka türlü düşünemezsiniz.
Madımak Oteli yakılmadan önce 'Asker Bosna'ya' sloganları üzerine askerlerini çeken alay komutanının ardındaki güç, devlet gücüdür. Yıllar geçtikçe yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Anma toplantısı için Sivas'a gittiğimizde katliam günü Batman'dan, Konya'dan iki otobüs dolusu insan getirildiğini anlattılar. Bir başka kaynak 3 gün önce bana dedi ki, 'Vicdan azabı çekiyorum. Olayın olduğu günün akşamı bir otobüs dolusu insanı Romanya'ya götürdük.' 'Bu ifadeyi yazlı verebilir misin?' diye haber gönderdik, bir daha ses çıkmadı.

Bunlar ne tür kuşkuları akla getiriyor?
Hizbullah... Katliamı düzenleyen örgütler ele geçirilmedi. 33 kişi yakıldı. '33 idam cezası veriyoruz. Bu meseleyi kapatın' diyorlar. Solingen'e bakın, Almanlar unutturuyor mu. 5 yurttaşımızın yakıldığı yer kamulaştırıldı, çınarlar dikildiy, her yıl anma töreni yapılıyor. Madımak'ta ise belediye ruhsat verdi, et lokantası açıldı. 60 yaşında bir kadın valiliğe dilekçe vermiş, 'Madımak'a karanfil bıraksam suç olur mu?' diye. Bu korkunun olduğu yerde Sivas katliamını nasıl unutabilirsiniz?

Söyleşi: Derya Sazak
Kaynak: www.milliyet.com.tr