BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Zoraki bağışa Maliye freni

Şikayetler içinde bulunan vakıf ve derneklere zorunlu bağışlar üzerindeki çalışmalar sürüyor.

Abone ol

Hükümetin Acil Eylem Planı’nda da yeralan vakıf ve dernek gelirleriyle ilgili çalışmaları sona erme noktasına geldi. Öte yandan buna ilişkin toplantılarda, vakıf ve dernekleri kapatmanın Anayasaya aykırı olacağı belirtildi ve bunun yerine gelir ve giderlerine sınırlama getirilmesi önerisinde bulunuldu. Bu doğrultuda hazırlanacak yasa tasarısı ile günlük hayatımızın hemen her alanında vatandaştan para toplayan vakıf ve derneklerin bu tür faaliyetlerde bulunması yasaklanacak. Aynı şekilde bu kuruluşların harcamalarına da sınırlama getirilecek. Yurdun dört bir yanı şikayetçi Maliye Bakanlığı’na yurdun dört bir yanından hemen her konudaki şikayetlerin yeraldığı yüzlerce mektup geliyor. Aynı şekilde çeşitli konulara ilişkin çok sayıda şikayet başvurusu yapılıyor. Bu başvurularda sağlıktan eğitime, ödenen vergilerden devlet imkanlarıyla elde edilen özel gelirlere kadar pek çok alanda yaşanan adaletsizlikler ve eşitsizlikler örnekleriyle yeralıyor. Aynı şekilde devletin tespitlerinde kişi ve kuruluşların devleti nasıl soymak istediği ortaya konuyor. Sonuçta vatandaş da, devlette soyulduğundan yakınıyor. Bakanlığa yapılan şikayetlerden bazıları: Bağış yapmadan arabamı alamadım Trafik arabamı çekti. Gittim cezamı ödedim. Çekici parası olarak da 18 milyon lira ödemem gerektiğini belirttiler. Onu da verdim, karşılığında fatura ya da fiş istedim. Ancak (Bunu veremeyiz. Sadece Emniyet Müdürlüğü Güçlendirme Derneği adına kesilmiş bir bağış makbuzu verebiliriz) dediler. (Ben bağış yapmıyorum. Bana resmi bir makbuz verin) dediğimde, o zaman arabamı alamayacağım söylendi. Mecburen, 18 milyonu verip çıktım. Bu nasıl bir işleyiş? Devletin trafik polisi ceza kesiyor. Yine devletin resmi plakalı çekicisi, devletin benzinini kullanıyor. Geliyor arabamı çekip götürüyor. Ancak içindeki şoför dernek adına çalışıyor. Ödediğin 18 milyon lira da devlete gitmiyor, dernekte kalıyor. Devletin araç gereci ve polisiyle dernek para kazanıyor, üstelik tek kuruş vergi de ödemiyor.” Emekli Sandığı’nın ‘Emekli’ye çektirdiği Memur emeklisiyim. Tıp Fakültesi Hastanesine göz ameliyatı olmak için yattım. Önüme bir reçete koydular, (Git, dışarıdan şu ilaçları ve şu cihazları al gel) dediler. Alıp geldim. Bu defa (Bizim hastanedeki medikalden de şu cihazı alıp getir) denildi. Aşağı indim. Cihazı önüme koydular, bedelin yüzde 40’ını peşin, yüzde 60’ını da 1 ay vadeli senetle ödemem gerektiğini söylediler. (Ben memur emeklisiyim. Böyle şey olur mu? Siz Emekli Sandığı’ndan alın) dediğimde, (Emekli Sandığı’ndan parayı 3-4 ayda alıyoruz. O yüzden sizden alacağız) cevabıyla karşılaştım. Cebimde para kalmamıştı. Hastaneden izin aldım, köye gidip, peşinatı toparladım. Cihazı alıp, ameliyat oldum. Cebimden yaptığım ödeme 584 milyon lira. Emekli Sandığına gittim. (Biz, Hastane faturasını öderiz. Sana ödeme yapmayız) denildi. Ben, şimdi borçlarımı neyle kapatacağım?” Muğlaspor’a yardım... Egzoz ölçümü yaptırmaya gittim. Karşılığında 14 milyon lira ödememi istediler. 10 milyon lira da fatura verdiler. Ölçüm 10 milyon lira ise niye 4 milyon lira fazla aldıklarını sordum. (4 milyon Muğlaspor’a yardım parası) dediler. Benden zorla Muğlaspor’a yardım alamayacaklarını söylediğimde, (Git derdini Vakıf merkezinde anlat, paranı oradan geri al) denildi. Merkeze gittim. (Biz, Valinin onayıyla Muğlaspor’a yardım topluyoruz) cevabıyla karşılaştım. Oradan 4 milyonumu geri aldım. Estetik yapan memur 1.5 milyar liralık bir hastane faturası geliyor. Memurun dudağından bir kitle çıkarıldığı belirtiliyor. Raporlara bakılıyor, ancak böyle bir olay görülmüyor. Daha sonra hekime başvuruluyor. Sonuçta estetik ameliyatı olan memur için devletten para alabilmek için böyle bir yönteme başvurulduğu anlaşılıyor. Kaynak : Türkiye