BIST 9.550
DOLAR 34,53
EURO 36,19
ALTIN 2.998,77
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Zonguldak'ta Adli Yıl törenle açıldı

2010-2011 Adli Yıl açılışı Zonguldak Valiliği önünde bulunan Atatürk Anıtı'nda düzenlenen törenle açıldı.

Abone ol

Zonguldak'ta Adli Yıl açılışı düzenlenen törenle açıldı. Törene, Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Özbakır, Adalet Komisyonu Başkanı, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı, Baro Başkanı ve avukatlar katıldı.

Tören Atatürk Anıtı'na çelenklerin sunulması ile başlarken, ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Törende ilk konuşmayı Zonguldak Baro Başkanı Avukat Kerem Ertem yaptı. Ertem, “Yargının sorunlarının ve yeni çözüm yollarının dile getirildiği bu günde, Türk yargısının personel eksikliğinin, uyuşmazlık çözme hızının, adalete ulaşılabilme imkanlarının yeterli olup olmadığı tartışılmaktadır.

Yargının, yasama ve yürütme erklerinden, işleyiş, etkinlik, kurumsal kimlik açılarından tamamen ayrılması, yasama ve yürütmenin her türlü yönlendirme, etki ve baskısından uzak olma niteliğinin güçlendirilmesi, Hukukun bir gereğidir. Yargı üzerinde koparılacak fırtınaların, açılacak yersiz tartışmaların yada yargının yasama ve yürütme üzerinde yerindelik denetimine girişmesinin, adaletin sağlanması ve hakkaniyete göre karar verme niteliğinin erimesine, yol açar. Yargı erkinin, siyasi, felsefi veya kültürel bir cephe, taraf yada kuvvet olarak sunulma girişimleri, şiddetle red edilmelidir; insanı esas alan hiçbir hukuk sisteminde böylesi yaklaşımlar hukuk dışıdır; korunamaz.

Ancak ülkemizde, yargının bizatihi kendi kurumsal kimliği, yargı özneleri olan hakim, savcı ve avukatların tarafsızlığı, mahkeme kararlarının zaman, yer ve kişi bakımından hukukçu olmayanlarca tartışılması, Türk yargısının 'güvenirliğinin zedelenmesi' sonucunu doğuracaktır. Kararlar tartışılır, ancak, yargının işleyişinde kuralların değil kişilerin rol aldığı, kişiler değiştikçe yargının işleyişinin, yaklaşımının değişeceği inancı yaygınlaşırsa-ki yaygınlaşma eğilimindedir-ciddi sosyal şizofren ve buhranlar bizi bekliyor demektir. Türk yargısına karşı oluşan böylesi bir ön kabul; çoğunluk yargısının ya da kurtarılmış yargının varlığının konuşulmasına yol açar, buna karşı durmak hukukçuların en önemli görevi haline gelir.

İktidar mücadelelerinin alanı siyasi arenadır, Fransız hukukçusu Goizout'un dediği gibi, 'Mahkeme salonlarına siyaset girerse adalet oradan çıkar'. Yargı unsurlarının, özellikle kürsü hakim ve savcılarının, sadece 'hukuk uygulayan' olmaktan çıkması, 'hukuk oluşturan' haline gelmesi gereğine, hemen her konuşmamda yer verdim. Hakim ve savcı meslektaşlarımızın, giderek artan adli-idari uyuşmazlıklara, detaylı, bilimsel ve hukuki yaklaşım göstermelerinin önündeki önemli engellerden birinin de 'sürekli değişen kanunlar ve bunun sonucu olarak da mahalline iade edilen dosyalar' olduğunu söylemem gerekir”
diye konuştu.