Avrupa Birliği Zirvesi'nden çıkan karar, CHP’de görüş ayrılığına sebep oldu. Bazı CHP'li vekiller kararı beğenmezken, İnal Batu, partisinden farklı bir tutum sergiled
Abone olGenel Başkan Deniz Baykal, görüşmelerin tıkandığı öğle saatlerinde yaptığı açıklamada, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın müzakereleri dondurarak dönmesini istedi. Şartların yumuşatılmasından sonra da CHP yönetiminin tavrı değişmedi. Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Türkiye’nin endişelerinin özü itibarıyla varlığını sürdürdüğünü söyledi. Ancak CHP’nin diplomat kökenli isimlerinden Hatay Milletvekili İnal Batu parti yönetiminden farklı bir tavır sergiledi. Batu, sonucun bir kazanım olduğunu ve hükümetin tebrik edilmesi gerektiğini ifade etti. CHP lideri Deniz Baykal, öğle saatlerindeki basın toplantısında AB’nin ucu açık bir müzakere tarihi ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin tanınması şartlarının kabul edilemeyeceğini vurguladı. Türkiye’nin mevcut tabloyu kabul ettiği takdirde ‘tam üyelik’ fırsatını kaçıracağını savunan Baykal, AB’nin ortaya koyduğu tavırla ‘2. sınıf bir üyelik’ teklif ettiğini, bu durumun da Türk milleti tarafından onur kırıcı olarak görüldüğünü söyledi. Baykal, şöyle konuştu: “Müzakerelerin ucu açık olması, yeterince gurur kırıcıdır. ‘Ucu açık’ demek, tam üyelik başarı oranını düşürür. Kıbrıs Rum Kesimi’ni kabul etmek de KKTC’nin hukuki yapısına darbe vurur.” CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, AB Zirvesi’nden çıkan kararın özünde, Türkiye’nin endişelerinde fazla bir değişiklik olmadığını savundu. Müzakerelerde ‘ucu açık’ ifadesini önemsediğini belirten Öymen, “Ucu açık müzakerenin tam üyelikle sonuçlanmayacağını belirtiyorduk. Zaten, Helsinki Zirvesi’nde Türkiye’ye diğer üyelerden farklı bir muamele uygulanmayacağı taahhüdü vardı. Bu durumda AB sözünde durmamış oldu. Türkiye koşulsuz müzakere istemişti. Başbakan da bunu defalarca söyledi. Ancak bu temel arzumuz yerine gelmedi.” dedi. Öymen, Kıbrıs konusunda da önemli tavizler verildiğini öne sürdü. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Kıbrıs Rum Kesimi’nin doğrudan veya dolaylı kabul edilmeyeceği yönündeki açıklamasına dikkat çeken Öymen, şöyle konuştu: “Şimdi ise Devlet Bakanı Beşir Atalay bir belge imzalayacak, bu Kıbrıs’ı tanıma anlamına gelebilecek. Bunu yapmak son derece ciddi sakıncalar doğuracaktır. Londra ve Zürih Anlaşmaları’na aykırı olacaktır. O zaman Kuzey Kıbrıs ne olacak? Rumlar tanınınca KKTC’den vazgeçilmiş olacak. Türkler azınlık durumuna düşecek. Hükümetin bunu yapmaya yetkisi de yoktur. Bunları ancak Meclis değiştirebilir. Bu tablo son derece endişe vericidir.” CHP Hatay Milletvekili İnal Batu ise, AB Zirvesi’nden çıkan kararın Türkiye için bir ‘kazanım’ olduğunu vurguladı. Hükümetin zirvede çok iyi bir performans sergilediğini belirten Batu, “Çok çalıştılar, uğraştılar. Tebrik ediyorum.” dedi. Batu, ‘tam beklediğim karar’ dediği AB Zirvesi’nin sonucunu şöyle değerlendirdi: “İşimiz çok zor. Önümüzde çukurlar var; bize rahat vermeyecekler, Çin işkencesine tabi tutacaklar. Ama biz de ısrar edeceğiz. Ortaya çıkan tablo gösteriyor ki, AB liderlerinin kafaları karışık, kimi istiyor kimi istemiyor. Önümüzdeki yıllarda bu ülkelerde iktidar değişikliklerinin olacağını da düşünürsek, işimizin daha da zor hale geleceğini bilmeliyiz.”