BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Zirvedeki adamdan kriz tüyoları

Coca Cola'nın Türk CEO'su Muhtar Kent, krizi değerlendirdi. Akıllı ve cesaretli liderler için bunun fırsat olduğunu söyledi ve ekledi;

Abone ol

Coca Cola Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO), Dünya Türk İş Konseyi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Muhtar Kent, ''İçinde bulunduğumuz küresel kriz akıllı, cesaretli liderler için bir fırsat sunabilir, daha doğrusu sunmalıdır. Zaman paniklemenin zamanı değildir'' dedi.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) işbirliğiyle Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen Dünya Türk Girişimciler Kurultayında Kent, yurt dışında yaşayan Türkler olarak her platformda Türkiye'ye yardımcı olma gayreti içinde olduklarını söyledi.

''Bugün dünyanın içinde bulunduğu mali kargaşa içinde sesimizin daha güçlü çıkması için birlikte, beraberce ortak bir zeminde buluşabilmek hiç bu kadar önemli olmamıştı'' diyen Kent, dünyanın neresine giderse gitsin muhakkak müteşebbis bir Türk vatandaşı ile karşılaştığını, yurt dışında 1 milyondan fazla Türk girişimci bulunduğunu, bunun Türkiye'de çalışan toplam nüfusun neredeyse yüzde 5'ini oluşturduğunu anlattı.

Kent, ''Bu hakikaten geliştirilmesi, koordine edilmesi gereken müthiş bir gücün varlığı demektir. Beraberce büyümek ve sinerjiler yaratabilmek için yapabileceğimiz çok iş var'' dedi.

Risklerin herkes için olduğunu, Türkiye'nin diğer bir çok ülkeye nazaran mevcut ekonomik zorluklar karşısında daha iyi bir pozisyonda olmasına rağmen, hiç kimsenin bu krizden muaf olmadığını ifade eden Kent, ''Türkiye dışında çalışan, iş yapan bizler de kesinlikle muaf değiliz. Bazıları diğerlerinden daha esnek olabilir ama bu dünyada herkes bu karışıklıktan etkilenmiş durumda...'' dedi.

Bir dizi olağan dışı olayların dünyayı bu noktaya getirdiğini söyleyen Kent, enerji krizi, gıda krizi, ardından tutsat, daha sonra bankacılık krizi ve şimdi de küresel durgunluk yaşandığını belirtti. Kent, ''Önümüzdeki aylarda ve yıllarda devletlerin ekonomilere bir defada bu kadar yüksek miktarlarda nakit sürmesi sonucu ortaya çıkabilecek yüksek enflasyon rakamları ihtimaline karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor'' şeklinde konuştu.

Kent, geçtiğimiz ayın başlarında dünya bankasının 2009'da dünya ekonomisinin daralacağını bildirdiğini, bunun ikinci dünya savaşından sonraki ilk küçülmeye tekabül edeceğini vurguladı.

PANİKLEME ZAMANI DEĞİLDİR

Muhtar Kent, ''Geçtiğimiz 12 ay içinde 52 trilyon liralık bir servet dünyadan silindi gitti. 38 trilyon dolarlık öz sermaye, 14 trilyon dolarlık da emlak değeri kayboldu. Bu bir yıllık dünyanın GSMH'sına eşit ve bunun hemen hemen tamamı dünyadaki orta sınıfta yaşayan insanlardan çıktı gitti'' dedi.

Türkiye'de Devlet İstatistik Enstitüsünün yaptığı bir araştırmaya göre, vatandaşların yüzde 90'ından fazlasının önümüzdeki yıl içinde bir araba veya ev alabilmenin mümkün olmadığını belirttiklerine işaret eden Kent, şunları kaydetti:

''Benim şahsi fikrim, içinde bulunduğumuz kürsel kriz bizim kuşak için kapsamlı, acı verici bazen benzeri görülmemiş olsa da akıllı, cesaretli liderler için bir fırsat sunabilir, daha doğrusu sunmalıdır. Zaman paniklemenin zamanı değildir. Bizler bu filmi bir kaç kez önce gördük. Türkiye daha önce bu tip ekonomik krizler yaşandı. Daha kuvvetli ve esnek olarak bu krizden çıktı. Esasında tarihteki bu kritik anı, işlerimizi ve kurumlarımızı kuvvetlendirmek için kullanmalıyız. Bugün itibariyle içinde bulunduğumuz bu süreç bence krizden doğacak yeni fırsatlara karşı nasıl daha güçlü ve nasıl daha hızlı tedbirlerle, daha esnek olarak neler yapabileceğimize karar verme zamanıdır.''

Tarih defalarca, zor ekonomik zamanlarda da işe, insanlara, kurumlara odaklanılması ve yatırımlara devam edilmesi durumunda uzun vadeli rekabet olanaklarının daha da güçlendirildiğini gösterdiğini anlatan Kent, Türk girişimcilerin son yıllarda yeni pazarlara açılma konusunda elde ettiği başarılara dikkat çekti. Kent, ''2002'den bu yana ihracat rakamları hemen hemen 4 kat artarak 130 milyar dolara ulaştı. İhraç ürünlerimizin yüzde 80'i gelişmiş ülkelere ihraç edilen sanayi ürünleri. Önümüzde çok büyük fırsatlar var. Dünyayı saran ticari ve diplomatik ilişkilerimiz, yenilikçi ruhumuz ve Türkiye'ye hepimizin olan sevdası ülkemizin büyümesini geliştirmek için bence harikalar yaratabilir'' diye konuştu.

''ŞU ANDA MARKAMIZ OLMASI GEREKEN DEĞERİNİN ALTINDA''

2020 yılına gelindiğinde dünyada 1 milyar insanın daha orta sınıfa katılmış olacağını ifade eden Kent, 900 milyon insanın daha kentlere göçmüş olacağını, demografik yapı ve yaşam tarzlarında bir çok yönden dünyada radikal değişimler yaşanacağını kaydetti.

Muhtar Kent, şunları belirtti:

''Bugün Meksika'daki nüfus artış hızı Amerika'nın altına inmiş durumda. Bir çok teknolojik yenilikler bizleri daha da yakınlaştıracak. Ancak bütün bu fırsatların yanı sıra varlığımızı sınırlar ötesine ve yeni pazarlara taşırken işimizi ve itibarımızı yönetme konusunda artan zorluklar da beraberinde gelmektedir. Küresel markalarımızı geliştirmek, büyütmek ve de korumak asla bu denli zor olmamıştı. Bugün burada herkes bir markayı temsil etmekte. İşletmeler hükümetler gönüllü kuruluşlar... Türkiye de bir ülke olarak bir marka imajını yansıtıyor. Ülkeler ve şirketler bir anlamda aynı kuramlarla çalışırlar. Rekabet etmek zorundalar, büyümek zorundalar, insanlarına fırsatlar sunmak zorundalar ve markalarını dinamik bir şekilde korumak ve değerini artırmak zorundalar. Hepimizin Türkiye markasının geliştirilmesi konusunda oynayabileceği önemli roller var. Yelkenlerimizde şu an olduğundan daha fazla rüzgar olması gerekiyor bu konuda. Bir çok ülkenin aksine biz daha çok farkındalık konusunda yetersizlikten muzdaribiz. Şu anda markamız olması gereken değerinin altında ama biz bunu kolayca düzeltebiliriz.''

Bugün içinde bulunulan krizin küreselleşme karşıtı söylemleri de bir araya getirdiği için endişeli olduğunu ifade eden Kent, ''Dünyanın her yerindeki işletmeler ciddi bir iletişim kopukluğu yaşıyor. Avrupa ve Amerika'daki işletmelerin itibarları da tarihin en düşük seviyelerinde bulunuyor. Bugün Avrupa'daki her 10 kişinin sadece 3'e yakını küresel ticaretin şirketlerin, ülkelerinin lehine olduğunu düşünüyor. Gelişmekte olan ülkelerde bile bu yüzde 30...'' dedi.

Muhtar Kent, hiç kimsenin tek başına bu gidişi tersine çevirebilecek durumda olmadığını belirterek, ''Sistematik çözüm bulmak zorundayız. Dünyanın sosyal, ekonomik ve çevresel kazanımlarını geliştirmek için şirketler, hükümetler, sivil toplum kuruluşları ve eğitim kuruluşları bir araya gelmek durumundalar ve böyle bir işbirliği daha fazla ticaret, yatırım ve büyümeyi sağlayacaktır. Çok kutuplu bu dünyada ticareti geliştirmek için beraberce daha etkin çalışmak zorundayız. Uluslararası ticaretin getirdiği yararları anlaşılır kılmak adına, kolektif olarak sesimizin daha kuvvetli çıkması gerekiyor. İnanıyorum ki bu kurultay aynı zamanda bizi bu hedefe doru da yöneltecektir'' şeklinde konuştu.