BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  DÜNYA

Zirve Yayınevi davasında 81. duruşma

Malatya’daki Zirve Yayınevi’nde üç misyonerin öldürülmesiyle ilgili davanın 81. duruşması başladı. <br/>Malatya’da, 18 Nisan 2007 tarihinde ...

Abone ol

Malatya’daki Zirve Yayınevi’nde üç misyonerin öldürülmesiyle ilgili davanın 81. duruşması başladı.
Malatya’da, 18 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevi’nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in öldürülmesiyle ilgili davanın 81. duruşması Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
Duruşmaya tutuklu sanıklardan Emre Günaydın, Salih Gürler, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker, Cuma Özdemir, Hüseyin Yelki, Varol Bülent Aral ve Emekli Orgeneral Hurşit Tolon katılmazken, tutuklu sanıklar Malatya eski İl Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, jandarma görevlileri Abdullah Atılgan, Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adil Akçay ve Adem Gedik, İnönü Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ruhi Abat, Zirve Yayınevi eski çalışanları Levent Ercan Gelegen ise duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı.

"ONLARIN İFADELERİNİN ALINMASINI TALEP EDİYORUM"
Duruşmada sanık Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Çolak, mahkemeye ek savunma yaptı. Sanık Çolak, mahkemede dinlenen sanık ve gizli tanık İlker Çınar’ın mahkemeyi yanıltan ifadeler kullandığını öne sürerek, “İlker Çınar, 11 Ocak 2007 tarihinde Malatya’da 1. Çalıştay yapıldığını söylemektedir. Dosyaya düzmece HTS kayıtları konulmuştur. Ben görevlendirme ile 8 Ocak 2007 tarihinde tarihi eser kaçakçılığı nedeniyle 8 Ocak 2007 günü Tarsus’a gittim. Burada İlker Çınar ile tarihi eser kaçakçılığı konusunda görüşme yaptık. 9 Ocak 2007 günü İlker Çınar tarihi eser kaçakçılığı yapan emekli öğretmen Oktay adlı şahsı arayarak, ‘eseri alacak olanlar burada’ diyerek bizi kaçakçı ile buluşturdu. İlker Çınar ve Oktay adlı şahıs birlikte Malatya’ya geldik. Malatya’da geldiğimiz otelde bizi Jandarma Kaçakçılık Şube Müdürü kendisini otel müdürü olarak tanıtarak karşıladı. Ben İlker Çınar ile birlikte Aslantepe Höyüğüne gittik. Ancak dosyaya konan HST kayıtlarında Aslantepe yoktur. Ancak dosyaya gelen yeni HTS kayıtlarında Aslantepe görünüyor. Bu kasıtlı olarak yapılmıştır. 11 Ocak 2007 günü İlker Çınar ile Oktay adlı şahıs yanımdan hiç ayrılmamış görünüyor. Mahkeme dosyasına konan HST kayıtlarında ise bu durum gösterilmiyor. O dönemin İl Jandarma Kaçakçılık Şube Müdürü ile Orhan adlı şahsın dinlenmesi durumunda bu gerçek ortaya çıkacaktır. Bu isimlerin ifadelerinin alınmasını talep ediyorum. İlker Çınar 11 Ocak günü 1. çalıştayın yapıldığını söylüyor. Ancak HST kayıtlarında Mehmet Ülger, Ruhi Abat’ın HST kayıtları ile İlker Çınar’ın HST kayıtları birbiriyle uyuşmuyor. İlker Çınar’ın HST kayıtları incelendiğinde gün boyu benimle birlikte olduğu görülecektir. İlker Çınar ile birlikte Malatya’ya gelen Oktay adlı kişinin ve yine dönemin İl Jandarma Kaçakçılık Şube Müdür ve personelinin ifadeleri alındığı takdirde 11 Ocak 2007 günü 1. çalıştayın yapılmadığı ve İlker Çınar’ın tarihi eser kaçıkçılığı nedeniyle Malatya’ya geldiği görülecektir” dedi.

"BU DAVA BÖYLE DEVAM EDERSE.."
Çolak, mahkemede tanık olarak dinlenen Yaşar Adak’ın Begüm Kartal cinayeti ile ilgili olarak vermiş olduğu ifadeler nedeniyle o dönem olayı soruşturan jandarma görevlileriyle Begüm Kartal’ın babası Hasan Kartal’ın ifadesinin alınması gerektiğini ve bu ifadelerin alınması durumunda gerçeğin ortaya çıkacağını ve kendilerine iftira atıldığının anlaşılacağını ileri sürdü.
“Bu dava böyle devam ederse jandarmaya husumeti olan herkes gelip burada yalancı tanıklık yapacaktır” diyen Çolak, şöyle devam etti:
“Hakkımda çok sayıda sahte isim ve sahte ihbar mektupları gönderildi. İhbarların birinde benim Diyarbakır’da görevli iken Malatya’ya gelerek 80 gün kaldığımı belirtmiş. Ben Diyarbakır’a giderken Elazığ’da trafik kazası geçirdim. Bu nedenle Malatya’da 80 gün değil, 100 gün kaldım. Bununla ilgili hastane raporları dosyada bulunmaktadır.”

"GÖRÜŞME KAYITLARIM ABARTILMIŞ"
Kendisi hakkındaki iddiada kendisinin Ruhi Abat ve Suat Er adlı kişiler vasıtasıyla cinayetlerin Emre Günaydın’a işletildiğinin belirtildiğini, ancak ne Ruhi Abat’ın ne de Suat Er’in bu dava dosyasında sanık bile olmadıkları ve ifadelerinin bile alınmadığını belirten Çolak, “Bu kişilerle olan telefon görüşme kayıtlarım iddianamede iki katına çıkartılarak abartılmıştır. Ancak HTS kayıtlarına göre 2 tane Suat Er görünüyor. Ruhi Abat ve Suat Er’in mahkemeye getirilerek dinlenilmesini talep ediyorum” şeklinde konuştu.
Sanık Mehmet Çolak ek savunmasını tamamlarken, mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.
(İHA)