Zirve Davası'nda savcılar değişti!

18 Nisan 2007'de Alman uyruklu Tilmen Ekkehart Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in boğazlarının kesilerek öldürülmesiyle ilgili davada soruşturmayı yürüten Terörle Mücadele Kanunu 10. Maddesi'yle görevli savcılar Şeref Gürkan ile İsmail Aksoy'un dosyadan alındıkları öğrenildi. 3 Eylül'de 40. duruşması yapılması planlanan davada, duruşma için Malatya'ya giden müdahil avukatlar duruşma öncesi bu şaşırtıcı gelişmeyle karşılaştı. Davanın görüldüğü Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin iki üye hakimi başka görevlere atandığı kaydedildi.

 

Davanın müdahil avukatlarından Erdal Doğan, davayı yıllardır takip eden iki savcının görevden alındığını öğrendiklerini belirtti. Şeref Gürkan'ın soruşturmayı yıllardır yürüttüğünü, İsmail Aksoy'un ise son iddianamenin hazırlanmasına katkı sunduğuna dikkat çeken Doğan, "Yeni görevlendirmeler yargının bütünlüğü ve devamlılığı açısından davayı olumsuz etkileyecek. Bu durum, yargılamanın amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkartılmasını da etkileyecek. Bu kararı HSYK almışsa davaya müdahale ediyor demektir. Eğer başsavcılık bu kararı almışsa ciddi bir yanlış yapılıyor. Dosyayı yıllardır yürüten, herşeyini bilen iki savcının soruşturmadan alınması çok şok edici bir gelişme oldu. Aynı zamanda Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa dışındaki iki üye hakimin başka mahkeme ve görevlere atandığını öğrendik." diye konuştu.

 

Soruşturma kapsamında Haziran ayında açıklanan 761 sayfalık 19 sanıklı ek iddianame 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. İddianamede ''terör örgütü yöneticiliği''yle suçlanan emekli Orgeneral Hurşit Tolon, eski Malatya Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger ve Binbaşı Haydar Yeşil için iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Diğer 16 sanık için de ''terör örgütü üyesi olmak'' suçlamasının bulunduğu ek iddianamede, ayrıca sanıklar için ''terör örgütü kurmak ve yönetmek'', ''hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs'' ve ''adam öldürmeye azmettirmek'' suçlamaları yer alıyor. Ek iddianamede, Rahip Santoro ve Hrant Dink cinayetlerinin de aynı örgütün farklı hücreleri tarafından işlendiği ileri sürülüyor.