BIST 9.952
DOLAR 35,21
EURO 36,70
ALTIN 2.972,40
HABER /  GÜNCEL

Ziraat ziraate karşı

Üstelik teminat göstereceği gayri menkulün yarısı da şehir merkezinde ve satılabilir konumda olacak.

Abone ol

Tarım Bakanı Sami Güçlü'nün, 'Gözünüzü kara toprak doyursun' dediği çiftçiye bu kez de Ziraat Bankası 'öl' dedi. Üretim yapabilmek için zirai kredi almak üzere tek çiftçi bankası Ziraat Bankası'na giden çiftçi artık eli boş dönmek zorunda kalıyor. Çünkü Ziraat Bankası, ağırlaştırdığı kredi koşullarıyla çiftçiden talep ettiği kredinin 3 katı değerinde teminat isterken, bu teminatın da en az yarısının şehir merkezi içerisindeki gayri menkullerden gösterilmesini şart koştu. Ayrıca çiftçinin kırsal kesimlerde teminat olarak gösterdiği gayri menkullerin değer tespiti de, inşaat maliyetinin 3'te 1'i olarak uygulanmaya başlandı. Borcunu ödeyip yeniden kredi kullanmak isteyen üreticilerden ise en az 3 kefil isteniyor. KEFALETE DE SINIR GELDİ Ziraat Bankası'nın yeni kredi şartları, çiftçinin çiftçiye kefaletine de sınırlama getiriyor. Kefillerin çoğu banka tarafından kabul edilmezken, borçlarının yeniden yapılandırılması kapsamında taksitlendirmeden yararlanan ve 1'inci taksidi yatıramayan üreticilerin kefilleri kredi de kullanamıyor. Ziraat Bankası'nın bu acı reçetesi karşısında çaresiz kalan çiftçi, Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin'e de dert yandı. Çiftçiler Yetkin'in telefonlarını kitlerken, kimi çiftçi mektupla çare istedi. Çiftçiler, İbrahim Yetkin'e gönderdikleri mektuplarda, 'Bu durumda malvarlığı yüzde 20'ye düşen üreticilerimizin üretime devam etmesi ve geçimini idame ettirmesi mümkün değil' dediler. BÖYLESİ GÖRÜLMEDİ! Uygulamadan sonra birçok çiftçinin kendisini aradığını belirten Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin ise 'Bu uygulama, zaten zorda olan çiftçiyi daha da büyük sorunların eşiğine itiyor' diye konuştu. İbrahim Yetkin, 'Yapılan, çiftçiyi hiçe saymaktır. İnsan yerine koymamaktır. Siz çiftçiden şehir merkezinde gayri menkul isteyin, üstelik köyündeki gayri menkulü de hiç değerine kabul edin. Türkiye'de çiftçilerin büyük bir kısmı borçludur. Borcunu ödese dahi çiftçiden kefil kabul edilmemesini anlayamıyorum. Böyle uygulama görülmemiştir. Bu uygulamadan hemen vazgeçilmeli' dedi. ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞÜ KARA TOPRAK BİLE KABUL ETMEDİ Piyasa gerçeğini yansıttığı tartışmalı olan enflasyon rakamlarını 'kara toprak' bile kabul etmedi. Çünkü Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin (TZOB) verilerine göre tarlasını ekmek isteyen çiftçi, geçen yıl yine enflasyonun üzerinde maliyet ödemek zorunda kaldı. 2003 enflasyonu TÜFE'de yüzde 18.4, TEFE'de ise yüzde 13.9 olarak açıklanırken traktör, tohumluk ve gübre gibi birçok kalemde enflasyonun üzerinde artışlar yaşandı. Tarım girdilerinde, geçen yıl en yüksek fiyat artışı ise yüzde 60.3-64 ile sulama ücretlerinde yaşandı. Dekar başına sulama ücreti, geçen yıl en fazla yüzde 64 ile pamuk ve şekerpancarında arttı. TRAKTÖR, tohumluk ve gübre fiyatları da geçen yılki enflasyon oranlarının üzerinde gerçekleşti. Fiat 54 C model traktörün fiyatı yüzde 27.9 artarak 24 milyar 736 milyon liraya, MF-240 model traktörün fiyatı da yüzde 25.4 artarak 21 milyar 322 milyon liraya yükseldi. Ekmeklik ve makarnalık buğday tohumluklarının fiyatında geçen yıl yüzde 25-32.5 arasında değişen fiyat artışları yaşanırken, tohumlukların kg fiyatı, 400 bin-430 bin liradan 500 bin-560 bin liraya yükseldi. Hemen hemen tamamen ithalata dayalı olarak üretilen gübrenin fiyatında da dolar kurundaki gerilemeye karşın, yüzde 16.9 ile yüzde 50 arasında artış yaşandı. AMONYUM sülfatın (yüzde 21N) kg fiyatı yüzde 44.7 artarak 190 bin liradan 275 bin liraya, yüzde 33'lük amonyum nitrat gübresinin fiyatı ise yüzde 50 artarak 210 bin liradan 315 bin liraya yükseldi. İGSAŞ'ın Genel Müdürü Mustafa Kılıç, gübredeki fiyat artışını, uluslararası piyasada amonyak fiyatlarındaki artışa bağladı. Tarımsal mücadelede kullanılan yabancı ot ilacı Lebaycid'in fiyatı, geçen yıl hiç artmayarak 42 milyon 113 bin lirada kaldı. Tarımda çalışan 16 yaşından büyük tarım işçilerinin ücreti ise yüzde 22 artırıldı. Ayrıca dolar kurundaki düşüşe rağmen motorin yüzde 4.1, gazyağı yüzde 5, normal benzin de yüzde 6.8 arttı.