BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Ziraat ve Halkbank çiftliği

Vurgunu araştıran müfettişler defalarca kredi kullanıp geri ödemeyen Murat Demirel ve diğer isimleri yazdı:

Abone ol

Akşam Gazetesi'nin haberine göre, iki bankanın 3.5 katrilyon olarak hesaplanan kredi zararları, faiz ve kur farkıyla birlikte 5.5 katrilyona ulaşıyor Her sayfası kamu bankaları'nın nasıl sistemli bir şekilde yontulduğunu anlatan Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'na sunulan raporda, küçük ve orta ölçekli sanayi sektörünü kredilendirmek için kurulan Halk Bankası'nın büyüklere insafsızca yem edildiği çarpıcı örneklerle anlatılıyor. 'Özel' damgalı raporda geri dönmeyen krediler tek tek sıralanıyor. Kur farkları ve faizin dahil edilmediği hesaplamada Ziraat Bankası'nın 500 trilyonluk kredi zararı, Emlak Bankası ile birleştirilmesinin ardından 2.5 katrilyon liraya ulaşmış görünüyor. Halk Bankası'nın ise 1 katrilyon 110 trilyon liralık kredisi geri dönmedi. Bir başka ifadeyle halkın katrilyonları kredi kullanıp ödemeyenlerin cebine girdi. Ziraat ve Halk Bankası'nın 3.5 katrilyon olarak hesaplanan kredi zararları, faiz ve kur farklarıyla birlikte 5.5 katrilyon liraya ulaşıyor. Halk Bankası 10 firmaya çalıştı Raporda 2000 yılı sonu itibariyle toplam 425 trilyon lira olan nakdi ticari kredilerin yüzde 82'sinin 10 gruba kullandırıldığı yer alıyor. Bankanın verdiği garanti mektuplarının bazı firma ve gruplar üzerinde yoğunlaştığı, üstelik batacağı kesin olduğu halde firmalara kredi kullandırıldığı anlatılıyor. Doğan Grubu ve Cıngıllıoğlu ailesine satılan Demir-Halk Bank'ın, Halkbankası'na ait olduğu dönemde belli gruplara hem yurt içinde hem de yurt dışında büyük miktarlarda kredi kullandırıldığının altı çiziliyor. Komisyon raporunda ilginç bulunan bir noktanın da altı çiziliyor. Batan kredilerin, İstanbul'daki Levent, Karaköy, Şişli, Salıpazarı ile Antalya, Bursa, İzmir, Köroğlu/Ankara, Pasaport/İzmir ve Adana şubelerinden verildiği saptandı. Batan kredilerin yüzde 71'ini veren bu 10 şube ile ilgili soruşturma yapılması isteniyor. Murat Demirel skandalı Yolsuzluk Komisyonu'nda birleştirilen raporlarda kamu bankalarının dolandırıldığı iddia ediliyor. Firmalara tüm uyarılara rağmen trilyonlarca kredinin, usulsüz işlemlerle açılması 'görev zararı değil nitelikli dolandırıcılıktır' deniliyor. Raporda en çarpıcı örnek olarak, Murat Demirel'e açılan ve geri dönmeyen 119 trilyonluk kredi gösteriliyor. Egebank'ın eski sahibi, kamu bankalarının en büyük borçlularından Murat Demirel'in Halk Bankası vurgunu film gibi bir senaryo ile gerçekleştirilmiş. Dempa adlı şirketi ile ihracat yapacağını söyleyen Murat Demirel, Halk Bankası'ndan kefil olmasını istiyor. Bu sırada ortağı ve sağ kolu olan Gökalp Baştürk'ü İsveç'e paravan bir şirket kurması için gönderiyor. Baştürk İsveç'te Estone Financial SA adlı ihracatçı bir firma kuruyor. Murat Demirel bu firmadan ihracat yapıyor gibi gösterip bu parayı ödemiyor. Bunun üzerine Demirel'e kefil olan Halk Bankası milyonlarca doları Estone Financial SA'ya ödüyor. Yani Demirel, ortağına kurdurduğu firma aracılığıyla Halk Bankası'nın trilyonlarını kendi kasasına aktarıyor. Kredi değil dolandırıcılık Vurgunu araştıran müfettişler defalarca kredi kullanıp geri ödemeyen Murat Demirel'e kefil olunması, yani bir anlamda kredi açılmasının dolandırıcılık olduğunu söylüyor. Çünkü banka yönetimi Dempa'nın batık şirket olduğu, kredi açılmaması gerektiği konusunda uyarılıyor. Müfettişler ihracat yapılmadığının da belgeliyor. Yalnızca Halk Bankası'ndan uçurulan paralar var. Murat Demirel kendisine ait 4 firma ile aynı yolla kredi kullanıp geri ödemeyerek Halk Bankası'nın 119 trilyon lirasını cebine indiriyor. Üstelik bu paraya faiz dahil değil. Yolsuzluk Komisyonu'ndaki raporda, Murat Demirel'in Halk Bankası vurgunundan banka yönetimi sorumlu tutuluyor. Çünkü Demirel'in firmalarına ithalat için açılan kredilerin hiç bir makbuza bakılmadan, araştırma yapılmadan verildiği, kredilerin göz göre göre batırıldığı anlatılıyor. Yolsuzluk Komisyonu'nda son halini alan raporda olumsuz istihbarat raporlarına rağmen kredi açılması ve ithalat için gerekli belgelerin aranmaması nedeniyle bankanın dolandırılmasından, Yönetim Kurulu Üyeleri Yücel Dirik, Ali İhsan Elgin, Ali Haydar Emre, Salih Şevki Doruk, Yenal Ansen, Ufuk Söylemez, Osman Nuri Ertuğ, Hasan Özcan, Prof.Dr. Halil Sarıaslan ve Hüsnü Barbaros Olcay ile Levent Şubesi Müdürü Mualla Halistürk, Ticari Krediler Müdürü Muazzez Ela sorumlu tutuluyor. Komisyon bu kişilerle ilgili suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor. Yolsuzluk Komisyonu benzer örneklerle dolu yolsuzlukların yer aldığı bu rapora dayanarak çok sayıda banka yöneticisi hakkında suç duyurusunda bulunacak. Raporlara rağmen yolsuzlukların soruşturulmasına izin vermeyen dönemin ilgili bakanları Hüsamettin Özkan ile Recep Önal hakkında da soruşturma komisyonu kurulacak.