BIST 9.916
DOLAR 35,04
EURO 36,28
ALTIN 2.912,54
HABER /  DÜNYA

Zinayı kim suç olmaktan çıkarmıştır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ı eleştirerek, "-Muhafazakar demokratız- diyor, peki zinayı kim suç olmaktan çıkarmıştır...

Abone ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ı eleştirerek, "-Muhafazakar demokratız- diyor, peki zinayı kim suç olmaktan çıkarmıştır" diye sordu.
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın öğrenci evleri ile ilgili yaptığı açıklamalara sert göndermelerde bulundu. Başbakan Erdoğan’ın her yurt dışı seyahati öncesinde suni gündem oluşturduğunu ve Türkiye’yi cephelere sürüklemeyi adet haline getirdiğini ifade eden Bahçeli, öğrenci evleri ile ilgili tartışmanın başlamasının ardından Türkiye’nin bu konuya kilitlendiğini, taraflı tarafsız herkesin bu eksende görüş ileri sürdüğünü belirtti. Bahçeli, Türkiye’nin bir haftadır öğrenci evlerini konuştuğunu, kızlı-erkekli evlerin olup olmayacağı yönünde tartışmaların yaşandığını söyledi. Ortada bir beyanat enflasyonu görüldüğünü dile getiren Bahçeli, “Meseleyle ilgili görüşlerimizi tüm yönleriyle açıklığa kavuşturmadan evvel şunu söylemek lazım ki, Başbakan Erdoğan yurtta kalamayan ya da kalmayan tüm üniversite öğrencilerini zan altında bırakmış, bunlara da zımnen aba altından sopa göstermiştir. Başbakan Erdoğan gençliğe ayar vermeye, ahlak öğretmeye kalkışmış, öğrenci evleriyle ilgili gerekli tedbirlerin alınacağını, düzenlemelerin de yapılacağını peşinen açıklamıştır. Kabul edilmelidir ki, öğrencilere kalacak ve insanca yaşamaya müsait barınma yerleri temin etmek hükümetin en öncelikli görevleri arasındadır. Ne var ki Başbakan terör gruplarına oluk oluk para akıtırken, gençlerimizi kaderine terk etmiştir. Şurası kesindir ki, Başbakan’ın sözleri yaralayıcı ve suçlayıcıdır” diye konuştu.

“KENDİSİ ÖĞRENCİLERDEN NE İSTEMEKTEDİR”
Başbakan Erdoğan’ın göndermelerinin gençliğe yapılan en büyük hakaret, ailelerine en ciddi saygısızlık olduğunu iddia eden Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
“Başbakan Erdoğan Türk ailesinin ahlak ve geleneklerini bu yaşına rağmen henüz idrak edememiştir. Muhafazakar demokrat anlayışlarına ters olduğundan kız ve erkek öğrencilerin yurtlarda karışık kalmalarına müsaade etmediklerini ve evlere de müdahil olacaklarını söylemiştir. Halihazırda Türkiye’de 175 üniversite ve 303 bin öğrenciye barınma imkanı sunan 365 yurt bulunmaktadır. Üniversitelerde okuyan öğrencilerimizin toplam sayısı yaklaşık 4 milyon 300 bin civarındadır. Yurtta kalamayan, barınacak temiz ve güvenilir yerlere ihtiyacı olan milyonlarca evladımız ne yapacak, sokakta, köprü altlarında veya parklarda mı konaklayacaktır? Başbakan Erdoğan en büyük yatırımı gençlere yaptık derken hakikaten de buna inanmakta mıdır, yoksa bildik yalanlarına yenisini mi eklemektedir? Üniversiteyi kazanma sevinciyle anadan babadan ayrılan gençlerimiz, şayet herhangi bir yurtta kalamıyorsa kendileri için ekonomik olabilecek makul seçeneklere yönelmektedir. Bunlardan ilki ortaklaşa tutulan ve külfeti de birlikte katlanılan öğrenci evleridir. Bugün devlet, siyaset, basın, iş dünyası, akademik hayat başta olmak üzere toplumun birçok kesiminde önemli görevler üstlenmiş değerli şahsiyetler eğitimlerini bu şekilde tamamlamıştır. Bugüne kadar da evlerden istisnalar dışında hiçbir toplum ve devlet için tehlikeli kişi ya da kişiler yetişmemiştir. Bunlarda da daha sonraki yıllarda milletimize hizmeti geçen çok sayıda saygın isim kalmıştır. Başbakan Erdoğan acaba değişik türden bu cemaat ve vakıf yurtlarından da rahatsız mıdır? Dershaneler bazında başlayan bildik mücadeleye bu kez de yurt ya da evler de mi eklenecektir? Kendisi öğrencilerden ne istemektedir. Yoksa terör örgütlerine militan devşiren evlerle klasik öğrenci evlerini mi karıştırmaktadır? Üniversite öğrencilerini tüm sorunları çözülmüş ve bitmiştir de, sırayı kimin kimle alacağı mı almıştır. Gençliğe ahlaksız, edepsiz, düzensiz, karmaşık ilişki yaşayan potansiyel tehdit olarak tasvir ve takdim etmeye Başbakanın ne hakkı vardır.”

“TÜRK GENÇLİĞİ AHLAKLI VE ŞUURLUDUR”
Devletin tüm imkanlarının iktidarın emrinde olduğunu söyleyen Bahçeli, Türk gençliğinin ahlaklı ve şuurlu olduğunu kaydetti. Gençlerin Türk ve İslam ahlakına uygun bir hayat tarzı benimsemelerinin en büyük arzusu olduğunu ifade eden Bahçeli, “Başbakan Erdoğan kişisel hak ve hürriyetleri, konut dokunulmazlığını, Anayasa’da yer bulan özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesi düzenleyen 20. maddeyi çiğnemiştir. Öğrenci evleriyle ilgili ifadeler öyle noktalara gelmiş, öyle boyutlar kazanmıştır ki sanki tüm evlatlarımız suçlu ve karmakarışık ilişkilerin içindedir. Başbakan Erdoğan bu meyanda soru soran yerli yabancı muhabir ve gazetecilere bile ateş püskürmüş, partisinden ve hükümetinden önemli isimlerle taban tabana zıt tutun takınmıştır. AK Parti’nin içi bu tartışmayla çatlamış, kaynamış ve karışmıştır. Zira Başbakan dayatmacı, uzlaşmaz, önyargılı, kadim arkadaşlarına bile vefasız ve peşin hükümlüdür. Kendisini kamuoyu nezdinde aklamak ve haklı çıkarmak için en yakınında bulunanları ateşe atmaktan dahi çekinmemektedir” dedi.
(İHA)