Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, zina konusunun ele alınış tarzı ve olduğundan farklı şekilde sunulmasına isyan etti. Gül, hedef olarak ise özellikle medyayı seçti..
Abone olGül, Estonya'nın başkenti Tallinn'e giderken uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Köşe yazarlarının istediğini yazabileceğini, onlara ambargo koymayacaklarını, rahatsız da olmadıklarını belirten Gül, ''Ama bu bir kampanyaya, dikte etmeye dönüşürse bu haksızlık olur'' dedi. Basının bu konuyu ele alış tarzının çok yanlış olduğunu kaydeden Gül, önceki gün ilk kez AB'nin Türkiye ile vakit geçirmeden müzakerelere başlayacağının, ilk kez AB'nin Türkiye'den başka talebinin olmadığının açıklandığına dikkati çekerek, ''Bunlar karşısında büyük gazetelerin manşetleri böyle mi olmalıydı'' ifadesini kullandı. Gül, bu konuya ilişkin tartışmaların ''çok kötü biçimde'' yapıldığını söyleyerek AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen ile görüşmesinde de konunun hiçbir şekilde basına yansıtıldığı gibi konuşulmadığını, konuyu Verheugen'e kendisinin açtığını söyledi. Türkiye'deki bazı gazetelerin yayın tarzı yüzünden zina tartışmalarının Avrupa gazetelerine de aynı şekilde yansıdığından şikayet eden Gül, ''Zina konusunun ele alınış tarzı, olduğundan farklı şekilde sunuluşu Türkiye'ye büyük haksızlıktır, sorumsuzluktur... Ne kadar ayıp bir şey'' diye konuştu. Gül, her ülkenin kendine has özellikleri olduğuna dikkati çekerek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da söylediği gibi, zinaya ilişkin düzenlemenin kadının korunmasıyla ilgili olduğunu söyledi. Gül, ''Türkiye'de ihanete uğrayan hep kadın'' dedi. Bakan Gül, muhalefet partisinin bu işin resen yapılmasını istediğini, sonra ne büyük yanlış içinde olduklarını fark ettiklerini belirterek, kendi düzenlemelerinin ''çok dar bir alan'' olduğunu kaydetti. Konunun TBMM'de konuşulacağını kaydeden Gül, Meclis halkı temsil ettiği için bu konuda halkın iradesinin belirleyici olacağına dikkati çekti.