Zeynep'i beyzbol sopasıyla döven sevgilisi için istenen hapis cezası belli oldu

İZMİR'in Karşıyaka ilçesinde kız arkadaşı Zeynep Ç.'yi (24), sosyal medya hesabından bir erkeğin fotoğrafını beğendiği gerekçesiyle beyzbol sopasıyla dövdüğü gerekçesiyle tutuklanan Berk Öcalan’ın (27) 25 yıla kadar hapsi istendi. Hazırlanan iddianamede, Öcalan'ın evin kapısını kilitleyip Zeynep Ç.'yi 18 saat boyunca aralıklarla beyzbol sopasıyla darbettiği belirtildi.

Olay, 24 Mart’ta Karşıyaka ilçesi, Nergis Mahallesi'nde meydana geldi. İzmir'de bir kafeteryada barista olarak çalışan Zeynep Ç. ile aynı iş yerinde çalışan erkek arkadaşı Berk Öcalan arasında birlikte yaşadıkları evde tartışma çıktı. Berk Öcalan, sosyal medya hesabından bir erkeğin fotoğrafını beğendiğini iddia ettiği Zeynep Ç.'ye evdeki beyzbol sopası ile vurmaya başladı.

Aldığı darbeler sonrasında vücudunda morluklar oluşan Zeynep Ç., Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi'ne gidip, darp raporu aldı, ardından da polise şikayetçi oldu. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis ekipleri, hakkında bir başka suçtan da arama kararı bulunan Öcalan'ı gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Berk Öcalan tutuklandı.

'Seni balkondan atarım'
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili soruşturmanın tamamlanmasının ardından iddianame hazırladı. İddianamede, Berk Öcalan'ın 23 Mart’ta başlayıp 24 Mart akşamına kadar Zeynep Ç.'yi evdeki beyzbol sopasıyla darp ettiği belirtildi. Zeynep Ç.'nin hayati fonksiyonları zedelenecek şekilde yaralandığı belirtilen iddianamede, Öcalan'ın genç kıza hakaret edip 'Seni balkondan aşağı atarım, öldürürüm' diyerek, tehdit ettiği kaydedildi. Olayın ardından Öcalan'ın, evin kapısını kilitlediği ve anahtarı alıp dışarı çıkarak Zeynep Ç.'yi hürriyetinden yoksun bıraktığı ifade edildi. İddianamede, sanık Öcalan’ın 'silahla tehdit', 'silah sayılan aletle kasten yaralama', 'hakaret' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 25 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Zeynep Ç.'nin avukatı Yavuz Efe Arıcıoğlu, şiddetin bahanesinin olmadığını belirterek, "Kadına şiddet, ne yazık ki ülkemizin kanayan yaralarından. Bununla birlikte bu eylemlere verilen cezalar, eylemlere nispeten hafif kalmakta, caydırıcılıkları ise tartışılır vaziyette. Sadece kadın ve erkek değil hiçbir canlının şiddete maruz kalmasını normalleştiremeyiz. Şiddetin bahanesi veya haksız tahriki olamayacağı görüşündeyim. Müvekkilimizin uğradığı şiddet, spontane gelişen münferit bir olay değildir. Olayların evveliyatı, yargıya intikal eden kısımdan daha vahimdir. Bu kısımlarla ilgili ayrıca şikayet ve başvurularımızı yaptık. Yargılama sürecinde daha da detaylanacaktır. Ancak şu anda bile mahkeme örnek bir tutum sergileyerek şüpheliyi tutuklamıştır. Bu durum sadece tarafımız için değil, ülkemizdeki şiddet mağduru tüm kadınlar açısından da umut vericidir. İnancımız ülkemizde bu hususla alakalı gerekli ve yeterli yasal düzenlemelerin yapılacağı yönündedir. Zeynep'in fiziksel acılarını dindiremeyecek olsak da ruhsal acılarını bir nebze de olsa hafifletebilmek adına içerisinde olduğumuz hukuk mücadelesini adalet yerini bulana kadar devam ettireceğiz" dedi.