17 Aralık operasyonunun mimarlarından savcı Zekeriya Öz, yine konuşulacak tweetler attı.
Abone olZekeriya Öz, Başbakan Erdoğan'ı isim vermeden eleştirdi, 22 Temmuz'da paralel yapılanmaya yönelik başlatılan soruşturmaya yüklendi. Savcı Öz, 17 Aralık operasyonlarından intikam alma sürecinin başlatıldığını iddia etti.
operasyonunu Bolu Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, gece yarısı sosyal paylaşım sitesi Tweetter'dan gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Savcı Öz'ün kişisel hesabından takipçileriyle paylaştığı mesajlar şöyle:
"Daha önce yazmıştım halkın bir kısmını diğer kısmına karşı kışkırtmak, aşağılamak TCK'ya göre suçtur. Irk, din dil, kin nefrete tahrik suçtur.
Türkiye Cumhuriyet birçok din ve ırkın birlikte yaşadığı tarihi eski bir mozaiktir. Kimsenin bu mozaiği kırıp çatlatmaya hakkı yoktur.
Kanun ve kamu önünde, Ermeni'si, Gürcü'sü, Laz'ı, Kürdü, Çerkez'i, Abaza'sı, Türkü, Müslüman'ı, Alevi'si, Hristiyan'ı, Musevi'si, Süryani'si, Yezidi'si eşittir.
IŞİD'in Şii diye katlettiği polisler, Yezidi diye katlettiği 500 kişi de insandı. Onların da çocukları eşleri vardı. Tepkisiz kalmak onaylamaktır.
Şahsım olarak savcılığa başladığım günden beri önüme gelen her işe küçük-büyük iş ayrımı yapmadan kanuna uygun olarak görev yapmaya çalıştım.
Yapılan işin sonunda şahsıma gelecek zarar ve saldırıları değil, kanunun ve kamunun çıkarlarını öne alıp adalete uygun görev yapmaya çalıştım.
Kanun, hukuk ve adalet dışında hiçbir kimseye ve güce boyun eğmedim. Geçmişimde yaptığım işler ve en üst derece terfilerim bunun delilidir.
Tarafsızlık iddialarını dillendireler de, yolsuzluk soruşturmalarında, araya adam koyup şahsımdan hukuk dışına çıkmamı talep edenlerdir.
Yine tarafsızlık iddiasını dillendirenler hakkında yargıya müdahaleden düzenlenen fezlekeler ve fezlekeleri gönderenlerin akibetleri malum.
Bu da yetmedi yargıyı tümden yürütme organına bağlamak için HSYK kanununu değiştirenler AYM’nin 'Yargı yetkisi yürütme organı tarafından gasp edilemez' diye balyoz gibi kafalarına vurunca, AYM kararlarını hiçe sayarak HSYK ve Yargı'da hakimiyet kurmaya devam ettiler.
Son olarak kafalarına uygun SCM hakimliği ve kanununu çıkarıp ısmarlama hakimleri de atayınca, zulüm imparatorluğunun önünde engel kalmadı.
Tarafsızlığı patent entitüsünden tescilli SCH hakimleri sayesinde 17-25 Aralık tarihli operasyonu yapanlardan intikam alma süreci başlatıldı.
Dünyanın gözü önünde hukuk çiğnenerek yapılan uygulamaların darbe dönemini aratır hale geldiği tarafsız gözlemcilerle canlı seyredildi.
İntikam adına Ramazan, sahur, Kadir gecesi yapılan hukuk dışı uygulamalar, dostta ve düşmanda nefret uyanmasına sebep olup eleştirildi.
Bu çarpık hukuksuzlukları galibiyet zanneden hukuk katilleri, galibiyet seraplarıyla sarhoş olup yargı mensuplarını tehdit etmeye başladılar.
Hukuk her zaman ve herkese uygulandığında hukuktur. Güçlüye uygulanmayıp zayıfın tepesine binen hukuk, hukuk olmaktan çıkar zulme dönüşür.
Zulümle iktidarda kalmış sistem dünyada yoktur. Bu baştan şahsımı tehdit edenlere söyleme gereği lüzumu hasıl oldu,
Bulunduğu titri taşıyamayanlar, derhal bu devlet içinden kendileri bize fırsat bırakmadan ayrılmalıdırlar."