Kabinenin Twitter'dan sıkı takip ettiği mizah sitesi Zaytung'un kurucusu Hakan Bilginer, Twit-ül Havadis'de Hatice Kübra'nın sorularını cevapladı.
Abone olHATİCE KÜBRA
TWİT-ÜL HAVADİS
Önce sosyal medyada sonra da günlük hayatta dilimize dolanan bir deyim haline geldi "Zaytung gibi haber", "Zaytung haberi değil gerçek" gibi ifadeler. Zaytung'u bir klasik haline getiren şüphesiz yaptığı asparagas, abzürt haberler. Ama bunun da ötesinde haberlerde kullandıkları dil... Bugün oluşan herhangi bir gündemle ilgili "acaba Zaytung ne yazmış?" diye bakılıyorsa bu bir başarıdır. İşte bu başarının sahibi, Zaytung'un kurucusu Hakan Bilginer, Twit-ül Havadis'e konuk oldu.
Biraz Zaytung'dan, biraz sosyal medyadan, biraz da Hakan Bilginer'den konuştuk. Haberleriyle bir kesimi güldüren, bir kesimi kızdıran Zaytung, meğer kabinede de çok popülermiş.
Detayları merak ettiğinizi biliyorum ve lafı daha uzatmadan Hakan Bilginer'le yaptığımız söyleşiyle sizleri baş başa bırakıyorum.
-Zaytung'u kurarken bu kadar tutacağı aklına geldi mi?
Zaytung proje olarak kurulan bir site değil tamamen hobi olarak kuruldu. Gördüğü ilgi de aslında sürpriz oldu. Bu kadar uzun süredir devam ediyor olması da şaşırtıcı. Bir yerden sonra baktık ilgi görüyor, biz de ciddiye aldık. 2 yıldır ciddi bir şekilde ekibimle Zaytung için uğraşıyoruz.
ZAYTUNG'UN FARKI DEVAMLILIKTA SAKLI
-Zaytung neden bu kadar tuttu sence?
Açıkcası bu konuda net bir fikrim yok. Galiba insanlar dilimizi sevdiler. Çok da "mizah yapıyorum" diye bağırmayan, sakin bir üslubumuz var. Bir yandan siyasi bir yönü de var. Muhtemelen onun da etkisi oldu. Yeni bir şey olarak geldi insanlara. Açıkcası biz de özen gösteriyoruz, baya kafa patlatıyoruz iyi bir şey çıkarmak için. Özenli bir iş yapıyoruz.
-Zaytung'u benzerlerinden farklı kılan nedir?
Benzer siteler bizden önce de vardı, bizden sonra da yapıldı. Ben de Onion.com'dan etkilendim zaten. Türkiye'de daha önce tarzları farklı olsa da mizah yapanlar vardı. İyi bir şeyler yapabiliyor insanlar ama devamlılık önemli. Güncellenme periyodu düşük olduğundan gündeme gelmemiş olabilirler.
Kendimizle ilgili en takdir ettiğimiz şey devamlılık ve iyi bir şeyler yapma inadı. Herkesin aklına zaman zaman çarpıcı fikirler geliyor ama devamlılık önemli.
-Zaytung'dan önce elektronik mühendisliği yapıyordun. Mühendisliği bırakıp asparagas haberler yapan bir siteyle uğraşmana ailen ne dedi?
Ben mühendisliği bırakıp tamamen Zaytung'u yapmaya başladığımda zaten dsite meşhur olmuş ve para kazanmaya başlamıştı. Mühendislikten kazandığımdan daha çok kazanmaya başlamıştım. Maddi bir risk almadığım için bir de sitenin bilinirliği arttığı için olsa gerek
"bizim oğlan iyi bir şey yapıyor galiba " diye bir şey demediler.
EN ÇOK NEYE GÜLÜYOR?
- Son dönemlerde en çok güldüğün şey neydi?
Zaman zaman Facebook'da insanların paylaştığı şeyler oluyor, onlara gülüyorum. Marmaray açılışında Somali Devlet Başkanı'nın, Başbakan ve Cumhurbaşkanı'yla olan fotoğrafına çok güldüm mesela.
İŞTE O KARE:
-Zaytung'a gülüyor musun?
Çok fazla içinde olduğum için çok da güldüğüm söylenemez. Uzun bir haberi yazmamız, bazen 4-5 saat alabiliyor. Bu da bizdeki komiklik etkisini yitirmesine neden oluyor. Ama okuyuculardan gelen haberlere çok gülüyorum.
ELEŞTİRİ DEĞİL İYİ İŞ ÇIKARMAK ÖN PLANDA
-Zaytung'un daha çok eleştirel mizah yaptığını görüyoruz. Herhangi bir misyonunuz var mı?
Kendimize öyle bir misyon yüklemiyoruz. Dışarıdan insanların bu yönde bir algısı var haklı olarak. Ama biz kendimize ne eleştirel ne muhalif bir misyon yüklemiyoruz. Bunun nedeni de böyle bir şey yüklersek bunun didaktik sıkıcı bir hal alacağını düşünüyoruz. İllaki de eleştirmek için bir şey yapmıyoruz. Bizim için iyi iş çıkarmak daha ön planda.
Bizim dünyaya dair bir bakış açımız, durduğumuz bir yer var. Bu da haberlere az çok yansıyor. Söylediğimiz şeyin arkasında durabildiğimiz sürece sorun yok.
REYHANLI HABERİ ÇOK TEPKİ GÖRDÜ
-En çok tepki aldığınız haber hangisiydi?
Reyhanlı patlamasından sonra bir son dakika haberi paylaşmıştık. Yakın zamanda en çok tepki aldığımız haber o oldu. "Hastaneye kaldırılan vatandaşlar ÖSO militanları tarafından başarıyla savuşturuldu" gibi bir haberdi. O gün Twitter'da, sosyal medyada, internet gazetelerinde de çok tepki almıştık.
-"Çok tepki aldık bu haberi kaldıralım" diye düşündüğünüz oldu mu?
Hayır olmadı. Çünkü biz yayına almadan önce konuşuyoruz. Arkasında durmayacağımız bir şeyi yayına almıyoruz.
KABİNEDE POPÜLERİZ
-Siyasi isimlerden tepkiler geliyor mu?
Her hafta nerdeyse bir bakan ya RT ediyor haberimizi ya da bir haberimize cevap veriyor Twitter'dan. Kabinede popüleriz yani. Ama bu zamana kadar ters bir tepki almadık.
GEZİ SÜRECİ BİZİ ZORLADI!
-Sizi zorlayan haberler oluyor mu?
Popüler konularla ilgili değil de daha günlük hayata dair haberler bizi biraz zorluyor metin yaratırken.
Gezi süreci bizim içerik üretirken en çok zorlandığımız zaman oldu. Bunun nedeni sürekli olayların içindeydik. O bir ay boyunca ben hiç Taksim'den çıkmadım. Kafan sürekli orayla meşgul bu da bir dikkat dağınıklığına yol açtı. Olayların çok içinde olduğumuz için duygusal olarak çok etkilenme durumundaydık. Bu işte de biraz dışarıdan, tepeden bakmak gerekiyor. Biz Gezi'de olayların fazla içindeydik onun için Gezi sürecinde yaptığımız her haber bizi zorladı.
Bir de olayın içinde trajik bir durum varsa, ölüm varsa, bir felaket haberiyse bu bizi zorluyor. Metin içerisinde yanlış bir ifade kullanmamak, doğru mesajı vermek çin baya bir kafa patlatıyoruz. Yine de ne kadar özenli davranırsak davranalım kızanlar oluyor.
-Gezi sürecinde sosyal medyanın rolünü nasıl değerlendiriyorsun?
Twitter ve Facebook gibi ağlar bana göre bir sosyal hareketin öncüsü değildir. Ama bir hareket sokağa taştığı zaman onları orada tutacak ortak bir kültüre ihtiyaç var. Twitter bunu sağladı. Protestocuların Türkiye'de bir arada buluştukları kültür sosyal medyaydı. Türkiye'de sosyal medya kullanımı yüzde 40'larda. Bu oran yüzde 80'lere çıktığında, sosyal bir hareketin gücünü aldığı bir mihenk taşı olduğunda daha önemli olacak.
SOSYAL MEDYA SOKAĞA ÇIKMA REFLEKSİNİ AZALTIYOR
-Sosyal medya insanların örgütlenerek sokağa çıkmasına aracılık etti diyebilir miyiz?Bunda etkisi olmuş olabilir ama ben aslında sosyal medyanın sokağa çıkma refleksini azalttığını düşünüyorum. Gezi eylemleri sırasında ben de Taksim'deydim. Yanı başımızda olaylar olurken bir mekanda oturup olayları Twitter'dan takip etmeye çalıştığım zamanlar oldu. Bunun gibi bir çok insan sokağa çıkıp gaz yemektense Twitter'dan mücadele vermeyi tercih ettiler.
Sosyal medyanın sosyal hareketlerin ateşleyicisi, kültürel taşıyıcısı olduğu gibi bir yandan da sosyal hareketleri öldüren bir yanı var bana göre.
SOSYAL MEDYA BİZİM İÇİN İYİ BİR MALZEME
-Haberleri yaparken sosyal medyadan ne kadar etkileniyorsunuz?
Bir defa sosyal medya gündemi bizim de baktığımız, insanlar burada ne konuşuyor diye kendimize referans aldığımız bir mecra. Sadece Twitter, Facebook değil Ekşi Sözlük de referans alıyoruz. Haberlerin geri dönüşüne bakıyoruz insanlar ne tepki veriyor. Bir de sosyal medya kullanıcısı olarak orada karşılaştığımız saçma, sinir bozan durumlarda bizim için her zaman malzeme oluyor. Sonuçta sosyal medyada bizim hayatımızın bir parçası.
twitter.com/Htckubra
Facebook Hatice Kübra