BIST 9.721
DOLAR 35,22
EURO 36,82
ALTIN 2.978,86
HABER /  POLİTİKA

Zarrab davasının seyri değişiyor mu?

Hürriyet yazarı Murat Yetkin, günlerdir ABD'de devam eden Reza Zarrab davasıyla ilgili dikkat çekici bir yazı kaleme aldı. Yetkin, davanın bazı çevrelerin umduğu gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kadar uzanmayacağı görüşünde.

Abone ol

Türkiye günlerdir ABD'de devam eden davaya kilitlenmiş durumda. İran asıllı Türk işadamı Reza Zarrab'ın ifadelerinin konuşulduğu davanın sonucunda Türkiye'nin ekonomik ve siyasi yönden zor duruma düşeceği konuluyor. Ekonomik açıdan ABD'nin İran'a olan ambargoyu deldiği iddiasıyla başta Halkbank olmak üzere Türkiye'deki bazı bankalara yüklü para cezaları kesebileceği iddia ediliyor. Siyasi açıdan ise hükümetin 17-25 Aralık darbesinin devamı olarak gördüğü ABD'deki davanın asıl amacının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı devirmek olduğu günlerdir konuşuluyor. Hürriyet yazarı Murat Yetkin bugünkü yazısında bu konuya değindi. Yetkin, "Zarrab davasında dağ fare doğurabilir" başlıklı yazısında bu dava üzerinden heveslenenlere kötü bir haber veriyor. 

ÜMİTLERİ BOŞA ÇIKACAK

Zarrab davasının şimdiye kadar görülen kısmında sunulan delillerle ABD'nin Halkbank'ı cezalandırabileceğini ve Trük ekonomisine zarar verebileceğinin altını çizen Yetkin, meselenin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kadar uzayacağını bekleyenlerin ümitlerinin boşa çıkacağını vurguluyor. Ve Zarrab'ın Hakan Atilla'ya rüşvet vermediğini söylemesinden bu yana davanın seyrinin değişmeye başladığını ifade ediyor.

Yetkin'in yazısından öne çıkan kısımlar şöyle:

Bu söylediğim, Zarrab davasından hiçbir şey çıkmayacağı anlamına gelmiyor. Eğer savcılık yeni ve somut kanıtlarla gelmez ise, dava bu haliyle de Amerikan bankalarının Halkbank’ı cezalandırmasına, bunun da Türk ekonomisine zarar vermesine yol açabilir. Benim kastım, varsa bu davanın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile doğrudan bağlantısını kanıtlamasını bekleyenler için.

İŞİN SEYRİ DEĞİŞİYOR

Neden mi? Zarrab mahkemede bir numaralı sanık Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’ya rüşvet vermediğini, çünkü Atilla’nın hiç rüşvet istemediğini söylediğinden bu yana sanki işinin seyrinin değiştiği izlenimi mevcut. Hürriyet muhabirleri Razi Canikligil ve Cansu Çamlıbel’in mahkemeden verdiği haberleri dikkatle okuyanlar da bunu anlamışlardır zaten şimdiye dek.

YENİ KANITLAR SUNULMAZSA...

 Zarrab’ın dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a “40-50 milyon Avro” ve keza dönemin AB İşleri Bakanı Egemen Bağış’a rüşvet verdiği iddiaları hala kanıta muhtaç; olmuştur, ya da olmamıştır demiyorum, ama kanıta muhtaç. Zarrab’ın Ziraat ve Vakıflar bankasının da ABD’nin İran’a yaptırımlarının etrafından dolanmak üzere dönemim başbakanı Erdoğan ve ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından talimat verildiği ifadesi de kendi duyumu dahi değil, öyle duyduğunu söylüyor; yani mahkemeye bunları destekleyecek yeni kanıtlar sunulmazsa, bu ifade de kanıt sayılmayabilir.