ABD, Reza Zerrab davasında hazırlanan ek iddianameyle casusluk yaptığını adeta itiraf etti.
Abone olABD’deki Reza Zerrab davasında hazırlanan ek iddianameye, Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan ile Zerrab arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmesi de kanıt olarak girdi. Dosyaya konulan görüşme metni, bu haliyle bile dinlemenin casusluk yoluyla elde edildiğini ortaya koydu.
İranlı işadamı Reza Zerrab’ın ABD’deki davasında, New York Güney Bölge Federal Savcılığı’nın hazırladığı ek iddianame, dinlemenin casusluk yoluyla elde edildiğini gözler önüne serdi. 27 Kasım’da yapılacak duruşma öncesi Savcı Joon H. Kim tarafından mahkemeye gönderilen davanın ek iddianamesinde, ABD’nin Türkiye’de casusluk maksadıyla telefon dinlemeleri gerçekleştirdiği adeta itiraf edildi. 56 sayfalık ek iddianamenin 17. sayfasında, Zerrab’ın Türkiye’de bir banka satın almak için çeşitli temaslarda bulunduğu ifade edildi.
GÖRÜŞME NASIL KAYDEDİLDİ
İddianamede, Halk Bankası’nın eski Genel Müdürü Süleyman Aslan ile Zerrrab arasında geçtiği iddia edilen ve 16 Nisan 2013’te kaydedilen telefon görüşmesinin sözde içeriğine de yer verildi Gerçek olup olmadığı bilinmeyen dinlemenin nasıl kaydedildiğine yönelik bir açıklama yapılmadı. Söz konusu görüşmenin, Zerrab’ın İranlı yetkililerle görüştükten sonra banka alma çalışmalarına başladığı ve bu yolla İran için yaptığı işlemler için bir kanal kurmaya hazırlandığı bahsi altında verilmesi de dikkat çekici bir başlık olarak görülüyor. Görüşmenin bu haliyle iddianameye konulması ABD’nin Türkiye’de yaptığı casusluk faaliyetlerinin bir işareti olması nedeniyle dikkat çekti.
KESİN BİR KANIT YOK
İddianameye göre o yıllarda Başbakanlık görevinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlunun düğününe katılması, Zerrab’ın burada Erdoğan’la görüşmek için çaba harcaması da casusluk maksadıyla kayda alınan görüşmede konuşuldu. Kayıttaki içeriğin nasıl üretildiğine dair herhangi bir bilgi ise yok. Ancak bu dinlemenin, ABD’nin FETÖ eliyle gerçekleştirdiği casusluğun bir parçası olduğu ve söz konusu iddiaların kaynağının da yine bu örgüt olduğu tahmin ediliyor. Düğünde Erdoğan’la görüşmeye çalışan Zerrab’ın, konuyu Aslan’la paylaştığı da çıkan sonuçlardan biri. Ancak arada güçlü bağlantılar kurulamadığı için iddianameye kesin kanıtlar konulamadı.
BANKA SATIN ALMADI
ABD’de yargılanan Reza Zerrab, Türkiye’de herhangi bir banka almadı. Banka alma çabası girişim düzeyinde kalmış olmasına rağmen davaya Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin de karıştırılması için nasıl elde edildiği belirsiz olan bu görüşme iddianameye alıntılandı. Dışişleri kaynaklarına göre durumun sadece teşebbüs aşamasında kalması dahi iddianamenin Türkiye ile alakalı kısımlarını boşa düşüren unsurlardan sadece biri.
ABD-FETÖ ortaklığı ifşa oldu
ABD’nin Türkiye’de yaptığı casusluk ve FETÖ eliyle dinleme faaliyetlerinin itirafı anlamına gelen dinlemenin nasıl yapıldığı billinmiyor. Görüşmenin, 17-25 Aralık darbe girişiminden sadece üç ay önce kaydedildiğinin öne sürülmesi ise ABD-FETÖ ortaklığının bir başka ifşası oldu. FETÖ’nün telefon montajları ile fiziki takip yapıldığı izlenimi vermek için fotoğraflama çalışmalarının en yoğun günleriane rastlayan bu casusluk faaliyeti, o süreçte ABD ile FETÖ’nün ortak hareket ettiğinin en önemli göstergeleri arasına girdi. İddianamede, Zerrab’ın Türkiye’de bir banka satın almak için çeşitli temaslarda bulunduğu ifade edilirken, durumun sadece teşebbüste kalması, Türkiye ile ilgili suçlamaları boşa düşüren unsurlardan sadece biri.