BIST 8.864
DOLAR 34,29
EURO 37,33
ALTIN 3.035,50
HABER /  POLİTİKA

Zapsunun fırtınalı hayatı

Cüneyd Zapzu gündemden düşmüyor. 1968'in afro saçlı 68'lisi Zapsu'nun hikayesi ilginç.

Abone ol

Milliyet yazarı Can Dündar Cüneyd Zapsu'nun hayatını ayrıntılarıyla yazdı.  Dündar kamuoyuna sorusunu yöneltirken, hedefteki isimin ailesi, çocukluğu, eğitimi ve gençlik yıllarına ilişkin önemli bilgiler veren 

Yazı: Can Dündar
Kaynak:

-Son iki haftadır Milliyet'in manşetinde Cüneyd Zapsu... ABD'nin ve BM'nin "terör destekçisi" saydığı bir adamla ortak olmakla suçlanıyor. Yıllardır ustaca gizlenen ismi, ilk kez ayan beyan ortaya seriliyor. Ailesi, şirketleri, ilişkileri sorgulanıyor.
O, yine yok ortada...
Kendini gizliyor, basınla konuşmuyor. Mahkemelere arka kapıdan giriyor. Tehditler yükselince, deşifre olmanın da getirdiği tedirginlikle korumalarla geziyor.
Ama bu gizlilik perdesi, dikkatleri daha çok üzerine çekmesine yol açıyor. Hakkındaki efsaneleri büyütüyor:
"Başbakanın gizli finansörü" olduğu, Amerika'yla ilişkileri onun götürdüğü, Dışişleri'nin husumetini çektiği konuşuluyor.
Giz perdesi, önce eşinin başı açık kıldığı cuma namazı haberiyle aralandı; sonra Amerika'da Amerikalılara "Erdoğan'ı kullanın" demesiyle biraz daha açıldı ve nihayet Yasin El Kadı ilişkisiyle ortadan kalktı.
Şimdi onun hakkında daha çok araştırıyor, daha çok şey öğreniyoruz.

Kürt ve Rumeli melezi
Cüneyd Zapsu baba tarafından Kürt, ana tarafından Rumelili... Ve bu melezlikle övünüyor.
Babaannesi eli maşalı bir Kırmançi imiş.
Dedesi Abdürrahim Zapsu bir Kürt aydını olarak tanınıyor. Osmanlının son İlahiyat mezunlarından... Vaazlarına büyük kalabalıklar toplayan bir kişi... İsmet İnönü döneminde toplatılan "Büyük İslam Tarihi" kitabının yazarı, Necip Fazıl'ın yazdığı haftalık Ehli Sünnet dergisinin yayıncısı...
İlk Kürtçe tiyatro oyununun yazarı...
Kürt Talebe Ümit Cemiyeti'nin kurucusu...
Bediüzzaman Said Nursi'nin Sibirya sürgününden yoldaşı...
Dedenin adı, Şeyh Sait isyanına karışmış, bu yüzden Sultanahmet cezaevine hapsedilmiş, sürülmüş. Ama buna rağmen çocuklarını "papaz okulu" diye bilinen okullara yollamaktan çekinmemiş:
Bir oğluyla kızı Saint George'da, diğer kız Dame de Sion'da eğitim görmüş.
Dede, bir kızını (yani Cüneyd Zapsu'nun halasını) ünlü Kürt yazarı Musa Anter'e vermiş; diğer kızını ise bir binbaşıya (Remzi Yılmaz'a)...
Oğlu Mustafa Pertev'e de Rumeli'den bir kız almış.
Cüneyd Zapsu işte o ailenin çocuğu...

Sürgün yılları
Annesinin babası İbrahim Uzel Rusçuk'tan...
Türkiye'ye I. Balkan Savaşı'nda göçmüşler...
Zapsu'nun annesi Gaye, Bursa'da doğmuş.
Mustafa Pertev, Avusturya Lisesi mezunu, beş vakit namazında bir işadamı.
İnönü tepkisiyle Demokrat Parti saflarında yer almış.
27 Mayıs patlayınca Avrupa'ya kaçmış. Almanca bildiği için Münih'e yerleşmiş. Hemen eşi ile iki oğlunu da yanına aldırmış.
Yıllarca küçücük bir odada dört kişi yaşamışlar. Çok sıkıntı çekmişler.
O zaman 4 yaşındaki Cüneyd bir Katolik kilisesinin anaokuluna verilmiş. Bir süre rahibelerin sıkı Alman disiplini altında eğitilmiş. Sonra yaşı büyütülüp okula başlatılmış. Almanca bilmediğinden akranlarıyla konuşamamış, daralmış. Sonra ikinci sınıfta birden açılmış dili...

Hippi Cüneyd
1966'da dönmüşler Münih'ten..
Pertev bey oğlunun, kendi okulu olan Saint George'a girmesini istemiş. Ama Cüneyd, Alman Lisesi'ni tercih etmiş.
Cüneyd Zapsu'yu 1968'in Alman Lisesi'nde, ayağında sabolar, yırtık jean'ler, favoriler, afro saçlarla isyankar bir delikanlı olarak görüyoruz.
Haksızlıklara karşı hocalarla takışıyor, sınıf mümessili oluyor.
Ömer İnönü'nün oğlu Eren ile aynı sıradalar. Cüneyd ara sıra evlerine gidip İsmet Paşa ile satranç oynuyor. Baba, eski siyasi hasmıyla oğlu arasındaki bu yakınlaşmayı hayretle izliyor.
Okul bitince doktor olma özlemiyle üniversite sınavına girmiş Cüneyd... İlk sene kazanamamış. İkinci sene İ.Ü. İşletme'ye girmiş. Sonra Münih'e gidip önce işletme sonra iktisat okumuş.
O yıllarda Türkiye'den pamuk ipliği ithal eden babası kalp krizi geçirince işleri üstlenmek zorunda kalmış.

Fındığın keşfi
İşte o zaman Almanların Türkiye'den ham fındık alıp ülkelerinde işlediklerini görmüş. "Niye bunu biz işleyip getirmeyelim?" diye düşünmüş.
Memduh Hacıoğlu'yla birlikte fındık ezmesi işine girmişler.
Başta küçük başlamış üretim... Fıçıları omzunda taşırken belini incitmiş. Ama bir senede büyümüş iş... Fındık, fıçılardan tankerlere transfer olmuş.
Zapsu kısa zamanda fındık alanında dünya çapında büyütmüş işlerini, zengin olmuş.

Siyasete giriş
Aile siyasetin yabancısı değil. Ama 27 Mayıs sürgününde anne, eşine siyaset yasağı koymuş.
1980 başında Almanya'da bir gece yarısı telefonu çalmış Zapsu'nun:
"Ben Turgut amcan" demiş telefondaki ses... Babası Uzel makinedeyken MESS başkanı olan Turgut Özal bu...
24 Ocak kararlarının uygulayıcısı pozisyonunda şimdi...
Buluşmuşlar. Özal, Cüneyd Zapsu'dan görüşeceği Bavyeralılar hakkında bilgi almış.
O gün pek sevdiği bu genç adamı, yıllar sonra Köşk'ten inip yeni bir parti kurmaya niyetlendiğinde siyasete davet etmiş.
Ancak Özal ölünce bu girişim suya düşmüş.
Lakin siyaset gündemden düşmemiş ve Zapsu, babasına yasaklanan siyasetle 80'lerde buluşmuş.
Hem de 68'li geçmişine, içkiden, eğlenceden hoşlanan, sosyal demokrat kişiliğine ters düşen bir partide...

Değişimin öyküsü
Nasıl oldu bu değişim?
Alman Lisesi'nin afro saçlı asi genci nasıl Tayyip Erdoğan'ın en yakını haline geldi?
Dedesinin babasının sürgün öyküleriyle büyüyen bu genç işadamı, nasıl "ailesinin rövanşı"nı alabilecek pozisyona geldi?
Bunları da yarınki Milliyet'te anlatalım.