BIST 9.673
DOLAR 35,17
EURO 36,57
ALTIN 2.959,51
HABER /  GÜNCEL

'Zana kararı bağımsız yargının'

Duruşmaların şeffaflık ilkesine uygun yürütüldüğünü belirten Bakanlık, kararın bağımsız yargıya ait olduğunu açıkladı.

Abone ol

Dışişleri Bakanlığı, eski DEP milletvekilleri Selim Sadak, Leyla Zana, Hatip Dicle ve Orhan Doğan'ın yeniden yargılanmalarına ilişkin olarak Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin (DGM), hükümlü sanıklar hakkında daha önce verilen 6 Aralık 1994 tarihli mahkumiyet kararının tasdikine ve infazın tehiri talebinin ise reddine yönelik verdiği kararı değerlendiren bir açıklama yaptı. Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi'nden yapılan açıklamada; Türkiye'nin, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanlarında uluslararası yükümlülüklerine ve Avrupa normlarına tam uyumu amaçlayan kapsamlı bir reform çabası içinde olduğu belirtildi. Bu çerçevede, 2 yılı aşan bir süre içinde önemli anayasal ve yasal düzenlemeler gerçekleştirildiği kaydedilen açıklamada, şöyle denildi: "Bunların uygulamaya tam yansıtılmasına ilişkin iradenin varlığı sorgulanamaz bir gerçektir. Bu reformların kapsamında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları ışığında yargılamanın yenilenmesine ilişkin yasal düzenlemeler de yapılmış olup bu çerçevedeki başvurular uyarınca yeniden yargılamaya ilişkin davalar sürmektedir. Eski DEP milletvekilleri hakkında verilmiş olan 1994 tarihli karara ilişkin olarak AİHM'nin verdiği adil yargılanmaya aykırılık kararı uyarınca ve hükümlülerin başvurusu üzerine yargılanmanın yenilenmesine karar verilmiş ve bugüne kadar 14 duruşma yapılmıştır. Tüm duruşmalar şeffaflık ilkesine uygun biçimde kamuoyuna açık olarak yürütülmüştür. Sonuçta, bağımsız yargı elindeki verileri değerlendirerek bir karara varmıştır. Bağımsız yargının kararına saygı, hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı ilkelerinin bir gereğidir. DGM'nin kararı nihai değildir. Bu karara karşı yargı yolu açıktır. Nitekim, hükümlülerin temyize başvuracaklarını bildirdikleri öğrenilmiştir. Daha sonra AİHM'ye başvuru yolu da yine açık olacaktır. Dolayısıyla, yargının kararının değerlendirilmesi üst yargı organları tarafından yapılabilecektir."