BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Zana Başbakan Erdoğan'dan ne istedi?

Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, dün Başbakan Erdoğan'la görüşmesiyle ilgili bir basın toplantısı yaptı

Abone ol

Erdoğan'ın diyaloğa açık ve nazik bir tavır sergilediğini belirten Zana, barışa ilişkin iyimser olduğunu dile getirdi. Zana konuşmasında silahların susmasını, Öcalan'a ev hapsi sağlanmasını, Kürtçe anadilde eğitimi, devletin Kürtler'den özür dilemesini istedi.

Bağımsız Milletvekili Leyla Zana dün Başbakan Erdoğan'la yaptığı görüşmesini TBMM'de yaptığı bir basın toplantısında kamuoyuyla paylaştı.

Zana'nın açıklaması şöyle:

İlk defa bu basın odasına toplanıyorum. 22 yıl sonra bir ilki başlatıyoruz. Bu ilkin genel bir barışa vesile olması dileğiyle konuşmama başlıyorum.

Sizin de takip ettiğiniz gibi dün Başbakan'la yaklaşık 1,5 saat süren bir görüşme gerçekleştirdik.
Sayın Erdoğan'a ilettiğim noktaları satır başlıklarını paylaşmak istiyorum.

TÜRKİYE'NİN BARIŞA VE DİYALOĞA İHTİYACI VAR

Biz 2004 yılında cezaevinden çıktığımızda bir dizi görüşme talebinde bulunduk. Bunun önemli kısmını da gerçekleştirdi. STK'dan iş çevrelerine, Başbakandan Meclis başkanına, ana muhalefet partisi genel başkanına kadar bir dizi randevu talebi olmuştur. Sayın Başbakanla dün gerçekleşen toplantının böyle bir miladı var. Başbakanla görüşmenin tıkanan sürecin açılması için pozitif bir etki yaratmayı amaçlıyordu. Başbakanla görüşmemizin başında 21 yıl önce bu parlamentoda halkların kardeşliği üzerine yemin etmiş bir milletvekili olarak Kürt ve Türk milletine bir sözüm olduğunu söyledim. Türkiye'nin sürdürülebilir bir barışa ve diyaloğa ihtiyacı olduğunu ve bunun için güven ortamına ihtiyaç olduğuna dikkat çektim.

OSLO GÖRÜŞMELERİ YENİDEN BAŞLAMALI

Davalarla tedirgin olan toplumun küçük değil samimi adımlara olduğunu söyledim. Kesintisiz bir barış ortamı için herkesin katkı sağlaması gerektiğini ifade ettim. Polis şiddetinin yaralarımızı kanattığını söyledim. Yaşananların ve yaşanmakta olanların tüm çıplaklığıyla ortaya konmasına ve çözüm aranmasına şiddetle ihtiyaç var. Türkiye'de onlarca yıldır denenen güvenlikçi politikaların sonuç vermediğini gördük. Denenmeyen tek yol sürdürebilir barıştır. Oslo görüşmelerinin yeniden başlamasını ifade ettim. Özür dilenmesi talep edilen halk bir başka devlet değil kendi yurttaşlarımızdır dedim. İdam gibi bir tabuyu yıkan bu ülkenin sayın Öcalan'ı pek ala ev hapsine alabileceğini talep ettim. Seçmeli dersler Kürtler'in ana dil ihtiyacına cevap veremeyeceği ortada. Gerçekçi olmayan talepler karşılık bulamaz. Silahları bırakın operasyonlar biter gerçekçi olmayan bir taleptir. Bunun özellikle altını çizdim. 2004'den bu yana ortaya konan çabanın ve toplumsal bir beklentinin ortamında geçti.

BAŞBAKAN BÜYÜK BİR DİKKATLE DİNLEDİ

Başbakan tüm taleplerimizi dikkat ve nezaketle dinledi. Bu sürecin açılması için katkı sağlayacağına ve barışın gelmesine katkı yapacağına inanıyorum. Sayın Başbakan diyalog sürecini açık tutmak konusunda samimi tavrını göstermiştir. Aklın, vicdanım, yüreğim ve öngörülerimle hareket ettim. Tarihsel olarak bu görüşmenin olası sonuçları çok önemli. Sormak isterim, tıkanan bu sürecin önünü açmak için kaç kuşak ve kaç ölüm daha bekleyeceğiz? Bu topraklarda herkesin barışa ihtiyacı var. Ben, o, diğeri farketmez. Herkes barış sürecinin oluşmasında yer almalı. Barışın ortak bir çabaya ihtiyacı var. Umutların gün be gün yeşermesi dileğiyle, saygılarımla...