Zaman yazarı Şahin Alpay'ın AKP ve Erdoğan eleştirileri tam gaz devam ediyor. Alpay, bugün de Erdoğan'ın bölücülüğü teşvik ettiğini yazdı.
Abone olGAZETECİLER.COM
Son dönem Başbakan ve hükümeti eleştiren yazıları nedeniyle AKP'ye yakın medyanın hedefi haline gelen Zaman yazarı Şahin Alpay bugün de iktidara yönelttiği eleştirilerle dikkat çekti.
BAŞBAKAN BÖLÜCÜLÜĞÜ TEŞVİK EDİYOR
Başbakan Erdoğan'ın devlet isteyen Kürtlere seslendiği bir açıklamasını sert şekilde eleştiren Alpay, Erdoğan'ın bölücülüğü teşvik ettiğini Alpay, demokrasi, sandık ve diktatörlük tehlikesi üzerinden yürüyen tartışmalara da değindiği yazısında "demokrasi kolaylıkla otoriter bir yönetime, hatta diktatörlüğe dönüşebilir. Yani “sandık”, pekâlâ diktatörlükle özdeş hale gelebilir. Etrafımıza baktığımızda çok örneği görebiliriz." dedi.
İşte Alpay'ın yazısındaki ilgili bölüm:
AB, Türkiye’nin AKP iktidarı altında Kopenhag Siyasi Kriterleri’ni “yeterince” yerine getirdiğine karar vermiş ve katılım müzakerelerini başlatmıştır. Ama herkes gibi AKP hükümeti de iyi bilmektedir ki, kriterleri “tam olarak” yerine getirmekten uzağız. Bunun için sürekli olarak “demokrasi paketleri” çıkarıyoruz. Bunun için yalnız bireylerin (insanların) değil grupların (Kürtlerin, Sünnilerin, Alevilerin, gayrimüslimlerin) hak ve özgürlüklerini güven altına alacak reformlar yapma gereğini duyuyoruz.
Özgürlükleri güven altına alma ihtiyacının belki en güncel örneği Başbakan’ın şu sözleri: “İkinci bir devlet isteyenler kusura bakmasınlar. Onlar kendilerine nerede devlet buluyorlarsa, buyursunlar gitsinler.” Erdoğan, dün hemen bütün sağcı politikacıların ortak sloganı “Komünistler Moskova’ya!”, Süleyman Demirel’in “Türban gericiliktir, başörtülüler Suudi Arabistan’a!” haykırışını hatırlatan bu sözleriyle bağımsızlık yanlısı Kürtleri ülkeyi terk etmeye çağırıyor. Oysa fikir, ifade özgürlüğü demokrasinin “namusu”dur. Çağdaş demokraside şiddeti dışlamak koşuluyla bütün fikir ve tercihler serbestçe ifade edilebilir. Onun içindir ki, İskoçya gelecek yıl bağımsızlık için referandum yapacak. Onun içindir ki, İspanya’da Baskların ve Katalanların, Belçika’da Flamanların, Kanada’da Quebec’lilerin birçoğu bağımsızlık için referandum istiyor. Kimse onlara “buyrun gidin” deme hakkına sahip değil. Türkiye’de bağımsızlık isteyen Kürtlerin küçük bir azınlık olması, Başbakan’a onlara “buyrun gidin” demek hakkını asla vermez. Ayrılıkçılığı, “bölücülüğü” teşvik etmenin bir yolu da budur.”