Zaman yazarından paralel fıkıh cevabı

Zaman yazarı Ahmet Kurucan, Gülen cemaatine yönelik "paralel din" ve "paralel fıkıh" eleştirilerine cevap verdi.

Zaman si yazarı Ahmet Kurucan'ın "Çok zor bir yazı oldu benim için" dediği yazı çok konuşulacak. Kurucan, kine, düşmanlığa dönüşen düşüncelerin devam etmesi halinde, yakında farklı düşünenlere kafir bile denebileceğini yazdı.

Dershane tartışmaları ve 17 Aralık operasyonuyla birlikte gündemden düşmeyen cemaatin dine bakışı kimi çevrelerce sorgulandı.. Paralet devlet suçlamasından sonra bazı kesimler cemaati paralel fıkıh oluşturmakla itham etti. Gazetenin ilahiyatçı yazarı Kurucan, suçlamalara "Paralel fıkıh mı? İnsaf Allah aşkına!" başlıklı köşesinde cevap verdi.

ALTERNATİF DUA ELEŞTİRİSİ

Hac’da Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in “Vakfe Duası” yaptırırken, cemaatin başka bir çadırda alternatif dua yaptığı iddialarına tepki gösteren yazar, kendisinden sonra dört arkadaşının cemaatle birlikte yaptığı Arafat duaları için "alternatif dua" olarak sunulmasına isyan etti.

Kurucan eleştirilere "Halbuki erkek-kadın 750 kişilik çadırımızda bazıları hıçkırıklar, çokları gözyaşları fakat herkes can u gönülden amin demişti Diyanet İşleri Başkanı’mızın Arafat duasına." yazısıyla yanıt verdi.

MUHATABINA KAFİR DEMELER

Hased duygusu, rekabet hissi, öfke hali, nefrete, kine, düşmanlığa dönüşen düşüncelerin devam etmesi halinde neler olacağını yazar böyle anlattı.

(...)Demedi demeyin “paralel din” dendiği an tekfirler başlayacak demektir. Anlamayanlar için tercüme edeyim; muhatabına kâfir demeler. Uzak görmeyin bu ihtimali. İsterseniz Hz. Ali dönemine bakın. Haricilere bir göz gezdirin. Demek isteyip de dua olur korkusuyla demediğim, diyemediğim manzarayı görecek ve hayrete düşeceksiniz."

FARKLI İÇTİHADLARA PARALEL İÇTİHAD DENMEZ

"Ne demek ‘paralel fıkıh’ Allah aşkına, bana söyleyebilir misiniz?" diye eleştirel bir soru soran Kurucan, fıkhın temelinin içtihad olduğunu farklı içtihadlara da paralel içtihad denemeyeceğini yazdı. İ. Azam'ın İ.Şafi'ye paralel fıkıh oluşturduğunu söyleyen yazar, yazısını böyle tamamladı:

"İçtihadî usullerdeki farklılık ise o zaman İ. Azam, İ.Şafi’ye; İ. Şafi, Ahmed b. Hanbel’e alternatif ve paralel bir fıkıh oluşturmuş, öyle mi? Ya da aynı usul kaidelerine göre içtihad etmelerine rağmen bazı meselelerde İ. Azam’la görüş ayrılığına düşen İ.Ebu Yusuf, İ.Muhammed, İ.Züfer mezhep imamlarına rağmen paralel fıkıh mı oluşturmuşlar? Ne dediğinizin farkında mısınız siz? Fıkhın temeli içtihaddır beyler. Farklı içtihadlara “paralel içtihad”, bunların toplamına “paralel fıkıh” denmez. Derseniz dinî değerlerin hayatımıza nasıl hakim kılınacağını gösteren fıkhın altına dinamit koymuş olursunuz.

Yapmayın, ayıptır, vebaldir ve günahtır. Siyasî alanda “paralel devlet vs.” diyerek ağzı olan herkes konuşuyor zaten. Bari sizin de bağlılığınızdan zerre kadar şüphemin olmadığı imanî ve İslâmî değerleri hayata taşıyacak fıkhî alanda susun.

Çok zor bir yazı oldu benim için. Gerçekten sükûtun altın mesabesinde ve bu kadar değerli olduğu bir zaman dilimi yaşamadım."