BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,75
ALTIN 2.967,03
HABER /  GÜNCEL

Zaman yazarından bomba Erdoğan yazısı

17 Aralık sürecinde Erdoğan'ı yerden yere vuran Zaman yazarı Mümtazer Türköne, bu kez farklı bir yazıya imza attı.

Abone ol

Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını isteyen Türköne, "Sonuç olarak sınıfın sürekli maraza çıkartan çocuğu sınıf başkanı olacak ve herkes rahat bir nefes alacak." diye yazdı.

7 Mart'taki köşesinde "Seçim sonuçları Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığına izin vermeyecek. Oyları düşmüş ve elindeki sonucu da toplumu iki kutupta bıçak gibi bileyerek elde etmiş bir isim artık % 50’yi arkasında toplayamaz." diyen Türköne, bugünkü yazısında Erdoğan ve Gül'ün birbirini dengelediğini bu ikilinin ülkeyi selamete götürebileceğini yazdı.

Yine Türköne aynı yazısında "17 Aralık nasıl sonun başlangıcı ise 30 Mart da noktanın konduğu tarih olacak." diyordu.

Yerel seçimlerin ardından şimdi gözler Ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçilerine çevrildi. Çankaya'ya kim çıkacak, başbakanlık koltuğuna kim oturacak? 

Zaman gazetesi yazarı Mümtazer Türköne'ye göre Erdoğan cumhurbaşkanı olacak, Gül de Başbakan. Akla gelen en kuvvetli senaryoyu bugünkü köşesinde değerlendiren Türköne böyle yazdı:

ERKEN GENEL SEÇİM

"Önümüze gelen mantıklı cevap, Erdoğan önümüzdeki beş yılı Çankaya’da geçirecek. Abdullah Gül ise ondan görevi devralacak. Bu senaryoya göre 2014 yılı içinde ufukta bir erken genel seçim görünüyor. Bütün bunların her biri 30 Mart seçimlerinin oy tablosunun doğrudan sonucu. "  

UYUMLU İKİLİ

Tanzimat döneminde taban tabana zıt karakterli altı kez halef-selef olmuş Ali ve Fuat Paşa'nın uyumlu ve başarılı çalışmasını örnek veren yazara göre, demokratik rekabet düzeni içinde Gül ve Erdoğan ikilisi arasındaki benzer uyum, bir kader birliğinin yani şartların gereği olarak kendini dayatıyor.

ERDOĞAN GAZ PEDALINDAN UZAKLAŞMIŞ OLACAK

Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına geçebilmesinin Gül gibi, istikrar ve güven için inandırıcı bir denge adamının duruma vaziyet etmesine bağlı olduğunu yazan, Türköne, Türkiye'nin böylesi tabloda nasıl rahat nefes alacağını da açıklıyor:

"Sonuç olarak sınıfın sürekli maraza çıkartan çocuğu sınıf başkanı olacak ve herkes rahat bir nefes alacak. Cumhurbaşkanının şoför koltuğunda sadece frene basma imkânı var. Erdoğan gaz pedalından ve direksiyondan uzaklaşmış olacak; elindeki araçlarla kuracağı dengenin diğer ucunda Gül’ün yer alması, % 50’yi garantilemenin de vazgeçilmez şartına dönüşecek. Cumhurbaşkanlığı makamına yükselirken Erdoğan’ın geride bıraktıklarını güvenceye alması lazım. Kapanmayacak olan yolsuzluk dosyalarını kastediyorum. Bu dosyaların açılmaması için Başbakanlık makamının üzerinde çok ağır bir ismin oturması gerekiyor."

ERDOĞAN İÇİN KORUNAKLI BİR YER

Gelecek yıla sarkacak seçim beklentisinin piyasaları tatmin etmeyeceğini savunan yazar, bu nedenle genel seçimlerin cumhurbaşkanlığı ile eşzamanlı yapılmasının bir ekonomik mecburiyet hükmünde olduğunu düşünüyor. Yazar yazısını bu cümlelerle tamamlıyor:

"Çankaya Köşkü, Türkiye’nin en iyi korunan yerlerinden biri. Erdoğan için çok korunaklı bir yer; aynı zamanda Türkiye’nin geri kalanı için de. Neticede hepimiz korunmuş olacağız. Öyleyse cumhurbaşkanı Erdoğan olacak."

CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ NE ZAMAN?

 CUMHURBAŞKANINI KİM SEÇECEK? CUMHURBAŞKANI SEÇİM KANUNU