BIST 9.420
DOLAR 34,42
EURO 36,27
ALTIN 2.839,67
HABER /  GÜNCEL

Zaman yazarından AK Parti'de truva atı iması!

Erdoğan'ın cemaatle savaşında partisinden destek görmediği yorumlarını hatırlatan Mümtazer Türköne, "Partideki suskunluk, bu savaşın kişiselleştiğini alenileştiriyor." dedi.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM
Başbakan Erdoğan'ın partisinin istişare toplantısı sonrası cemaati hedef alan açıklamalarını yorumlayan Zaman si yazarı Mümtazer Türköne ilginç bir imada bulundu. Erdoğan'ın konuşmasında partisinden beklediği desteği alamadığı için “Susanı tarih affetmeyecek” dediğini hatırlatan Zaman yazarı AK Parti'deki bu susukluğun perde arkasını yazdı.

SUSANLAR DA KONUŞACAK! HERKESİN BİR HESABI VAR!

Erdoğan'ın cemaatle savaşında partisinden destek görmediği yorumlarını hatırlatan Türköne, "Partideki suskunluk, bu savaşın kişiselleştiğini alenileştiriyor." dedi. Erdoğan'ın cemaate karşı partisinden umduğu desteği almadığını vurgulayan Türköne bu kavganın artık kişiselleştiğini iddia etti. AK Parti'nin bu nedenle Erdoğan'ı yalnız bıraktığını yazan Türköne "‘Susanlar’ eninde sonunda konuşmaya başlayacak. Herkesin bir hesabı var. Bu hesapların toplamı ile Başbakan’ın kişisel hesabı arasındaki açı giderek büyüyor." diyerek hükümette çözülme yaşanacağını ima etti.

İşte Türköne'nin yazısındaki ilgili bölüm:

AK PARTİ'DEKİ SUSKUNLUK

Erdoğan, kişisel bir savaş veriyor. Partideki suskunluk, bu savaşın kişiselleştiğini alenileştiriyor. Erdoğan’ın elindeki güçle seri muharebeler kazanması mümkün, ama savaşı kazanamayacağını siyasete ve devlet işlerine aklı eren herkesin kavraması normal. Etrafında gürültü yapıp kendini göstermeye çalışanlar, fırsatların savaşlarda çoğalmasına umut bağlayanlar.

FIRTINA DİNMEK ÜZERE

‘Paralel’ edebiyatı, köşeye sıkışan politikacılara özgü ‘düşman yaratma’ projesi idi. Bu tür projelerin zaafı kendi içindedir. Bütün karizmanızı, inandırıcılığınızı ve güvenilirliğinizi masaya sürüp, elinizdeki medya araçlarını sonuna kadar istismar edip toplumu ‘cadı avı’na çıkmaya ikna edebilirsiniz. Ancak zaman içinde avcı av olmaya başlar; çünkü iddianızın altını dolduramadığınız zaman, sadece hayalet oyuncağı değil, bütün inandırıcılığınızı da kaybedersiniz. Erdoğan suyu geçerken at değiştirmiyor; cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasını da paralel hayaletin üstüne inşa ediyor. Bu kadar suskun adamı varken ve kendilerine son kez “susmayın” denmişken insanlar neden konuşsun? Fırtına dinmek üzere.

ERDOĞAN'IN KAVGASI ARTIK KİŞİSEL

Hayat, talih ve yetenekler birini lider koltuğuna oturtur; karizma bizim uydurmamız, liderler de insandır, insanî zaaflarla malûldürler. Erdoğan, kapasitesinin sınırlarını zorlayarak kişisel bir savaş veriyor. Kendisini, ailesini ve yakınlarını koruyor. Sebep ise iktidarını sürdürmek, elindeki gücü çoğaltmak adına hukukun dışına çıkması. Yolsuzluk soruşturmalarının temelinde, Başbakan’ın kontrolsüz güç arayışları vardı. Hukuksuzluğu örtmek için hukuka topyekûn savaş açıyor. Kavgası kişiselleştikçe, kendini kaptırıyor, ölçüleri kaybediyor. Danıştay’daki fevriliği, kavgasının kişiselliğine dair bir işaret değil miydi?

SUSKUNLAR ENİNDE SONUNDA KONUŞACAK?

‘Susanlar’ eninde sonunda konuşmaya başlayacak. Herkesin bir hesabı var. Bu hesapların toplamı ile Başbakan’ın kişisel hesabı arasındaki açı giderek büyüyor. Doğru zamanlama, siyasetin püf noktasıdır. Zaman olgunlaşmaya devam ediyor.