BIST 9.132
DOLAR 34,24
EURO 37,60
ALTIN 2.873,08
HABER /  MEDYA

Zaman yazarı hükümeti böyle uyardı

Dershanelerin özel okula dönüştürme planına karşı, Zaman yazarlarından üslubu yumuşak ama içeriği sert yazılar gelmeye devam ediyor.

Abone ol

Zaman si yazarı Mehmet Kamış, kapatılmak istenen dershaneleri 28 Şubat sürecinde büyük darbe yiyen imam hatiplere benzetti. 

12 Eylül darbesi sonrası ve 28 Şubat sürecinde generallerin toplumu hizaya getirmek için eğitime müdahale ettiğini belirten Kamış, şu anda benzer bir durumun yaşandığı görüşünde. 

Yazar ayrıca imam hatip düzenlemesinde imzası bulunan Mesut Yılmaz'ın biten siyasi kariyerine vurgu yaptı.

DEVLETİ ELE GEÇİRMEK İSTEYEBİLİRLERDİ

28 Şubat'ta jakoben devletin zirve yaptığı dönem olarak niteleyen yazar, imam hatiplere karşı askerin bakış açısını böyle anlatıyor.

(...)Bu dönemin güçlü generalleri imam-hatipleri ve Türk okullarını hedefe koymuş, kendilerince bütün problemlerin kaynağının(!) bunlar olduğuna inanmıştı. İmam-hatipler kesinlikle kapatılmalıydı, bütün dünyaya Türkiye’nin mesajını taşıyan Türk okulları da onlara göre devleti(!) tehdit ettiğinden dolayı derhal dönüştürülmeliydi. Milletin dişinden tırnağından artırarak yaptırdığı imam-hatipler önemli bir meseleydi ve mutlak surette halledilmeliydi. Bunlar devlet otoritesine karşı gelebilir, devleti ele geçirmek isteyebilirlerdi. Üstelik bu okullar Refah Partisi’nin arka bahçesiydi ve laik devlette dini eğitim veren okullar olamazdı. İhtiyaç duyulan imam ve hatipleri yetiştirecek sayıda kalmalı, diğerleri ‘dönüştürülmeliydi’. Dönemin güçlü generalleri kesinlikle kararlarını vermişlerdi; bu okullardan yetişenler devleti ele geçiriyorlardı, bu nedenle engellenmeleri şarttı."

MESUT YILMAZ DÖNÜŞTÜRME FAALİYETLERİNİN ALTINDA KALMIŞTI

İmam hatiplerin orta bölümünü kapatan ve “Siyasi hayatıma da mal olsa sekiz yıllık eğitimle ilgili kanunu çıkaracağım.” diyen Mesut Yılmaz'ı hatırlatan yazar, hükümete dolaylı yönden böyle uyarıyor.

(...)Ancak dediği gibi gerçekten de bu kararı onun siyasi hayatının bitmesine neden oldu. Çünkü demokrasilerde gerçek patron milletin kendisiydi. Devlet erkini kullanan generallerin isteğiyle gelmiş sivil hükümet, toplumun içini acıta acıta hayata geçirdiği eğitim kurumlarını dönüştürme faaliyetlerinin altında kalmıştı. Bütün bu çabaların asıl hedefi, Anadolu’daki gençliğin önünü kesmekten başka bir şey değildi."

URBA VE ÜSLUP DEĞİŞTİRİLİP BU MİLLETİN KARŞISINA ÇIKARILIYOR

Yazar geçmişte cuntacıların yaptığını şimdilerde hükümetin yaptığını belirterek yazısını böyle tamamlıyor:

"Dershaneleri kuranlar, Anadolu’nun zeki olmasına rağmen okuma imkânı bulamayan çocuklarının kendini göstermesine ve elitlerin kuşattığı hayatın içine girmesine öncülük ediyordu. Tıpkı geçmişte imam-hatiplere ve Türk okullarına yapıldığı gibi bugün yine bir dönüştürme hikâyesi okunuyor. Urba ve üslup değiştirilip bu milletin karşısına çıkarılıyor."