Zaman'ın etkin isimlerinden Ahmet Turan Alkan bugün kaleme aldığı yazıyla konuşulacak. Alkan, Erdoğan'ın bir sözüne mercek tuttu ve bakın neler yazdı.
Abone olİNTERNETHABER - Günün en dikkat çeken yazılarından birine Zaman'ın etkili kalemi Ahmet Turan Alkan imza attı.
Başbakan Erdoğan'ı yaşanan olaylarda haksız bulan Zaman yazarı özetle "Mesele ağaç değil başbakanın inadı" yorumunda bulundu.
Erdoğan'ın cumartesi günü yaptığı konuşmadaki "Dedim bırakın yürüsünler" sözüne dikkat çekerek yazısına başlayan Alkan, şunları yazdı;
"Bu cümlenin açılımı şöyle: Eğer Başbakan bizzat talimat vermeseydi, CHP’liler Beşiktaş üzerinden Taksim’e yürüyemeyeceklerdi ama Başbakan öyle istediği için yürüyebildiler!
Başbakan açıkça şahsi inisiyatifini kullanıyor. İhracatçılar Meclisi ve İlim Yayma Cemiyeti’nde tekraren belirttiği üzere anlıyoruz ki Topçu Kışlası’nın ihyâsı da Başbakan’ın arzusuna bağlı bir keyfiyettir. Başbakan isteseydi kışla meselesi gündeme hiç gelmeyebilirdi öyleyse; hiç hoş bir görüntü değil!"
MESELE AĞAÇ DEĞİL BAŞBAKAN'IN İNADI
"Mesele elbette ne Kışla, ne de birkaç ağaçtan ibaret" diyen Ahmet Turan Alkan, "Başbakan’ın bu konudaki şahsi irâdesi (bir başka nokta-i nazardan inadı), mâkul yollarla aşılamadığı için tepki büyük ve şaşırtıcı oldu" tespitinde bulundu.
İNTİKAM SOĞUK YENİLEN YEMEKTİR
"Başbakan’la dünya görüşü itibarıyla 100 hususun 95’inde beraber olduğumu tahmin ederim" diyerek yazısına devam eden Ahmet Turan Alkan, Erdoğan için şunları yazdı;
"Arada mühim bir ideolojik fark olduğunu zannetmiyorum fakat onun inatçı, biraz da “İntikam soğuk yenilen bir yemektir” yollu rövanşist tabiatı, onun imajını puslandırıyor. İnatçılık izâfî bir kavram; bir yerden kararlılık, sebat ve azim diye görünür; bir başka yerden “dediğim dedik” kibri diye tezâhür eder. Sebatla inat arasındaki mantık terazisi basirettir.
ÇEVRESİNDEKİLER CESARET Mİ EDEMİYOR?
Çevresinde, “Bu noktada yanlış yapıyoruz, inad etmeyelim; şöyle yollar da var” diyebilecek kimse yok mudur; siyasi geleneğimizde “Lider iyi ama etrafı yetersiz canım” diye bir bahâne vardır hani. A takımında olup biteni iyi değerlendirecek nitelikli insanlar olduğunu biliyorum: Güçleri mi yetmez, cesaretleri mi; önemli mesele. Kırılıp döküleni görmezler mi?
YETER YAHU!
"Farkındayım, sokağa dökülenler arasında kötü niyetli kışkırtıcılar vardı ama “Yeter yahu!” noktasında tıkanmışlar daha fazlaydı ve onların duygularını ciddiye almak lâzım. Vaktiyle hükümete oy veren insanlarda bile bu asabiyetin izleri bâriz. Güler yüzlü, gönül onarıcı, şefîk bir siyaset dili çok mu zor?"
Zaman yazarının yazısının ulaşabilirsiniz!