BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,76
ALTIN 2.956,91
HABER /  EKONOMİ

Zafer Çağlayan'dan ekonomi uyarısı!

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, kâr amaçlı kur spekülasyonlarının hem Türkiye ekonomisi hem vatandaşların şahsi refahının aleyhinde olacağının uyarısında bulundu.

Abone ol

İNTERNET HABER- Rusya'ya bağlaı Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'da Türkiye-Tataristan İş Forumu'na katıldıktan sonra Türk basın mensuplarıyla bir araya gelen Zafer Çağlayan, Merkez Bankası politikaları, dolar kurunun 2 TL sınırını geçmesini, ekonomik büyümenin yavaşlaması ve ihracatla alakalı birçok konuya değindi. Vatandaşlara sağduyu çağrısında bulunan Çağlayan, kâr amaçlı kur spekülasyonlarının hem Türkiye ekonomisi hem vatandaşların şahsi refahının aleyhinde olacağının uyarısında bulundu. Ayrıca paniğe kapılmamalarını tavsiye eden Çağlayan, Türk Lirası'na sadık kalanların geleceklerini garantiye aldıklarını vurguladı. Çağlayan bu bağlamda 'Arpa eken arpa biçer' ifadesini kullandı. Tataristan cumhurbaşkanı ve yerli yöneticilerle çok sıkı temas halinde olduklarını sözlerine ekleyen Çağlayan, yapılan anlaşmaların Rusya ve Türkiye adına büyük bir adım olarak nitelendirdi.

BÜYÜME TAHMİNİ

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, gelişen şartlar ve dünya ekonomisindeki gelişmeler doğrultusunda Orta Vadeli Program'daki (OVP) enflasyon dahil tüm rakamların yeniden gözden geçirileceğini belirterek, "Yüzde 4'ün altında ama yüzde 3'ün üzerinde bir büyüme rakamı bekliyorum. Bu şartlarda yüzde 3 ile 4 arasındaki büyüme de asla küçümsenmeyecek bir rakamdır" dedi.

Bakan Çağlayan, Tataristan'da gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, kısa bir süre sonra 2. çeyreğe ilişkin büyüme rakamlarının açıklanacağını hatırlatarak, tahminini sorması üzerine Çağlayan, gelişen şartların, dünya ekonomisindeki gelişmelerin ve özellikle Amerika Merkez Bankası'nın (FED) son açıklamalarının taşları yerinden oynattığını belirtti. Küresel ekonomik krizin başladığı 2008 yılının, dünyanın altını üstüne getiren bir dönemin başlangıcı olduğunu ifade eden Çağlayan, Euro Bölgesinde en az 7 ülkenin ekonomisinin kriz öncesine dönmesinin uzun zaman alacağını söyledi.

Söz konusu küresel gelişmelerin doğal olarak Türkiye'yi de etkilediğini dile getiren Çağlayan, bu şartların, OVP hedeflerinin yeniden revize edilmesini gündeme getirdiğini kaydetti. Ekonomi Bakanlığı olarak, kendi hedeflerine ilişkin çalışmaları yaptıklarını anlatan Çağlayan, ilgili diğer bakanlıklarla önümüzdeki günlerde bir araya gelerek hedefleri gözden geçireceklerini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın onayının ardından da revize edilen hedeflerin açıklanacağını bildirdi.

"Hedeflerde revizyon gerekiyor"

Bu yıl için 158 milyar dolarlık ihracat ve yüzde 4'lük büyüme öngördüklerinin anımsatan Çağlayan, "O günün şartlarında öyleydi, şimdi bir revizyon yapmamız gerekiyor" dedi.

Bakan Çağlayan, AB'ye yapılan ihracatın artmasına rağmen, mal ticaretine ilişkin hedeflerde aşağı, hizmet ticaretine ilişkin hedeflerde ise yukarı yönlü bir revizyon yapılması gerektiğini belirtti. Yeni şartlar altında bu yıl için yüzde 3 ile 4 arasında bir büyüme rakamı beklediğini kaydeden Çağlayan, şöyle konuştu: "Bu şartlarda yüzde 3 ile 4 arasındaki büyüme asla küçümsenmeyecek bir rakamdır. OVP'deki tüm rakamlar enflasyon da dahil olmak üzere yeniden gözden geçirilecek. Bu anlamda Merkez Bankasının ifadelerinin de dikkate alınacağını düşünüyorum. Cari açıkta OVP hedefi üzerine çıkmayacağız ancak ihracatta hedefin altında kalacağız."

Mısır'a yapılan Ro-Ro seferleri

Bakan Çağlayan, Türkiye ekonomisinin sağlam bir yapıya sahip olduğuna dikkati çekerek, bu tür dalgalanmaların diğer ülkeler üzerindeki etkilerinin ortada olduğunu ifade etti. Türkiye'nin, uyguladığı sağlam bütçe disiplini sayesinde cari açıkta problem olsa bile üstesinden gelecek durumda olduğunu vurgulayan Çağlayan, "Gezi olayları Türkiye ekonomisine etki etti' diyemem, çok az etkisi olmuş olabilir. Ancak çevremizdeki ülkelerde, Suriye'de, Mısır'da yaşanan olayların ekonomimize ciddi etkisi oluyor. Türk firmalarınca Afrika'ya yapılan 5 milyar dolarlık yatırımın 2 milyar doları Mısır'da" diye konuştu.

Mısır'a yapılan Ro-Ro seferlerinin durmasının dış ticarete etkisinin sorulması üzerine Çağlayan, Suriye'deki olayların başlamasından sonra Mısır'a Ro-Ro seferlerini başlattıklarını hatırlattı. Yapılan son darbeyle Mısır'ın da güzergah açısından sorun yaşanan ülkeler arasına girdiğine işaret eden Çağlayan, Süveyş Kanalı'ndan geçiş ile ilgili hemen gerekli tedbirleri aldıklarını belirtti. Özellikle Türkiye'nin Körfez'deki 7 ülkeye ticaret akışının kesilmemesi için çalışmalar yaptıklarını anlatan Çağlayan, "Mısır üzerinden akışın aksamasından dolayı şu anda ticaretimizde çok fazla bir azalma söz konusu değil" dedi.

MB'nin politika faizini değiştirmeme kararı

Merkez Bankası'nın politika faizinde değişikliğe gitmemesini nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine de Çağlayan, bazı çevrelerce politika faizinin artırılması yönünde yapılan açıklamaları doğru bulmadığını söyledi.

Tüccarların işlerine ilişkin gerekli tedbirleri kendilerinin alması gerektiğine dikkati çeken Çağlayan, şunları söyledi: "Ne ekerseniz onu biçersiniz, arpa ekerseniz arpa, buğday ekerseniz buğday biçersiniz. Tüccar hangi para cinsiyle borçlanıyorsa o para cinsiyle girdi sağlaması gerekiyor. Yoksa sonuçlarına kendisi katlanmak zorunda kalır. Yaygın bir görüş var; dolar kuru yükselirse bu ihracatçının işine gelir. Bugün gelinen noktada ihracatçı ihracatını artıramamıştır. Merkez Bankası dövize ciddi anlamda müdahale etti. Dolar 1 kuruş düştü. Merkez Bankası'nın dövize fiili müdahalesini doğru bulmuyorum. Bugün gelinen rakamların da kalıcı olduğunu düşünmüyorum. Merkez Bankasının dövize fiili müdahalesini gerektirecek bir durum yok. Zaten dalgalı kur rejimimiz var, alıcı satıcı arasında gider gelir dengeye oturur.

Vatandaş döviz ve TL konusunda panik yapmamalı ve kumar oynamamalı. Vatandaşın dövizle ne ilgisi var? Dövizle alım satım yapmayanların dövizle kumar oynaması yanlıştır." Özel sektörün döviz konusunda ne kadarlık bir riski olduğuna dair rakam vermenin kolay olmadığını dile getiren Çağlayan, bazı çevrelerce ifade edilen "özel sektörün kurun yükselmesinden kaynaklanan zararlarını devlet karşılaşın" şeklindeki talepleri doğru bulmadığını, böyle taleplerin özel sektörün inandırıcılığını azalttığını vurguladı.