BIST 9.916
DOLAR 35,02
EURO 36,71
ALTIN 2.968,81
HABER /  GÜNCEL

Yusuf İslam, Büyük Filistin Mitingi'nde sahneye çıktı!

Dünyaca ünlü sanatçı Yusuf İslam, savaş mağduru çocuklar için yazdığı şarkıyı seslendirdi

Abone ol

Dünyaca ünlü sanatçı Yusuf İslam, "Büyük Filistin Mitingi"nde savaş mağduru çocuklar için yazdığı 'The Little Ones' (O Küçükler) isimli şarkıyı seslendirdi.

The Little Ones (O küçükler)

Oh, they’ve killed all (Ah! Öldürdüler hepsini)
the Little Ones (O küçükleri)
While their faces still smiled (Hem de hala gülerken yüzleri)
With their guns and their fury (Öldürdüler onları içlerinde kinleri ellerinde tüfekleri)
They erased their young lives. (Körpecik yaşamlardı yok ettikleri)
No longer to laugh, (Gitti artık gülücükleri)
No longer to be a child, (Çocuklukları da bitti)
Oh, they’ve killed all Ah! (Öldürdüler hepsini)
the Little Ones (O küçükleri)
Hem de hala gülerken yüzleri (While their faces still smiled)

Now they’re burying (Şimdi gömüyorlar)
the Little Ones (O küçükleri)
And making their graves deep (Derin kazdılar kabirleri)
So the world cannot see (Öyle ki dünya görmesin küçükleri)
That tonight we may sleep (Belki uyku esir alıyor bizleri)
While they wash away the blood (Silerlerken küçüklerin kan izlerini)
The mothers all weep (Hep ağlıyor küçüklerin anneleri)
Oh, they’re burying (Ah! Gömüyorlar)
the Little Ones (O küçükleri)
And making the graves deep (Derin kazdılar kabirleri)
Yes, they’re burying (Evet gömüyorlar)
the Little Ones (O küçükleri)
And making the graves deep (Ve derin kazdılar kabirleri)

Oh they killed all (Ah! Öldürdüler hepsini)
the Little Ones (O küçükleri)
With their eyes open wide (Hem de kocaman açıkken gözleri)
There was no one (Orada yoktu kimseleri)
to help them (Yardım isteyecekleri)
On the day that they died (O gün öldükleri)
No bed to run under, (Bir yatak yoktu altına girecekleri)
No cupboard to hide, (Ya da bir dolap içine gizlenecekleri)
Oh they’ve killed all (Ah! Öldürdüler hepsini)
the Little Ones (O küçükleri)
With their eyes open wide (Hem de kocaman açıkken gözleri)

But they’ll be raising, (Ama büyüyecek onların hepsi)
The Little Ones (Küçüklerin her biri)
With no sin to atone (Hem de günahtan beri)
the light of high Heaven (Yaşarlarken aydınlığıyla Cennetin)
They will sit on tall thrones (Oturacaklar altlarında uzun tahtları)
Where playtime lasts forever (Hiç bitmeyecek oyun vakitleri)
And God’s Mercy never ends – (Sonsuzdur hem Allah’ın rahmeti)
They’ll be raising (Büyüyecek onların hepsi)
the Little Ones (Küçüklerin her biri)
And they’ll all be best friends (En iyi arkadaşlar olacaklar hep sevecekleri)
They’ll be raising (Büyüyecek onların hepsi)
the Little Ones (O küçüklerin her biri)
And they’ll all be best friend (Ve en iyi arkadaşlar olacaklar hep sevecekleri.)