Liderler ve bakanların Ramazan Bayramı programı belli olmaya başladı...
Abone olBakan Davutoğlu, yarın başlayacak ve Ramazan Bayramı'nın ikinci günü sona erecek Bosna-Hersek programı öncesi bu ülkede günlük yayımlanan ''Oslobocenje'' gazetesine verdiği demeçte, bayram namazını Saraybosna'da kılacağını ve bu şekilde önemli bir mesaj verdiğini belirtti.
''Saraybosna benim de evim'' ifadesini kullanan Davutoğlu, şunları belirti:
''İlk kez Bayram namazını Türkiye dışında kılacağım. Şimdiye kadar bayramı evimde, ailemle nasıl kutladıysam, şimdi de diğer evim olan Bosna'da ailemde kutlayacağım. Bosna'nın bayramı bizim de bayramımız, Bosna'nın acısı bizim de acımızdır.''
Davutoğlu, bir süre önce Bosna-Hersek'i ziyaretinde Banya Luka kentinde Bosnalı Sırpların lideri Milorad Dodik'le görüşmesinde, Bosna-Hersek devlet bayrağı ile Türk bayrağının, Türk heyetinin uyarısı üzerine salona getirilmesi olayının kendisine sorulması üzerine, şunları belirtti:
''Önceki Bosna-Hersek ziyaretimde Banya Luka'ya (Bosna'da Sırpların yoğun yaşadığı şehir) gittim. Banya Luka'ya giderken Türkiye'nin hiç taraflılığı ve ön yargısı oladığını göstermek istedik. Banya Luka, Bosna'nın bir parçasıdır. Dünyanın her yerinde konuk ve misafirin bayrağı konulur. Daha önceden diğer ülkelerin bakanlarının ziyaretleri sırasında Bosna-Hersek bayrağının olmadığını biliyorum. Belki de bazı insanlar provokasyon istiyor. Fakat Bosna-Hersek'in uluslararası alanda tanınmış bir ülkedir, bu nedenle de bayrağının salonda olması gerekiyordu.''
"NEO OSMANLICILIK'' İDDİALARI
Davutoğlu, ''Neo Osmanlıcılık'' iddialarının kendisine sorulması üzerine, ne Türkiye'nin ne de kendisinin böyle bir ifade kullandığını anlattı. Balkanlar'da en az 500 yıllık Osmanlı tarihinin bulunduğuna dikkati çeken Davutoğlu, Sırpçada yaklaşık 8 bin Türk kökenli kelimenin bulunduğunu Sırp dil uzmanlarının dile getirdiklerine işaret etti. Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Tarihi eleştirebilirsiniz fakat tarihi reddedemezsiniz. Ben 'Neo Osmanlıcılık'tan değil, ortak geçmişten bahsederdim. Biz onun bir parçasıyız ve gelin ülkeleri, şehirleri dost edelim. Saraybosna, Belgrad, Üsküp, Banya Luka gibi. Ekonomik ve kültürel bakımından birleştirilmiş Balkanlar'ın kurulmasını istiyoruz. İçindeki insanların kavgalı ve birbirinden uzak olmuş bir Balkan'ı değil.''
GAZZE VE BOSNA'DAKİ SUÇLAR AYNIDIR
Libya ve bölgedeki çatışmaların durdurulması, işbirliklerinin yeniden kurulmasına ilişkin Türkiye'nin büyük gayret sarf ettiğini vurgulayan Davutoğlu, Libya'ya 300 milyon dolarlık yardım sağladıklarını, buradan 12 bin 500 yabancının tahliyesini yaptıklarını, ayrıca buradaki faaliyetlerine devam edeceklerini, Libya'daki barış ve güvenlik için mümkün olduğunca herşeyi yapmak istediklerini vurguladı.
İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın Banya Luka kentini, Milorad Dodik'in de İsrail'i ziyaretinin sorulması üzerine Davutoğlu, şunları dile getirdi:
''İsrail'in Bakanının Banya Luka'da nasıl karşılandığını bilmiyorum, fakat Balkanlar'ın, Gazze'de insanlığa karşı suç işleyen İsrail'den öğreneceği bir şey olmadığını söyleyebilirim. Balkanlar'daki halk kendi sorunlarını çözmeyi becerebilir. Öte yandan, İsrail'in kimseyle diyaloğu yoktur. Mısır'la kriz içindedir, Türkiye'yle durumunun ne olduğunu biliyoruz. Eğer Banya Luka, barış istiyorsa İsrail'den yararlanamaz. Gazze'deki suçlar ve Bosna'daki suçlar aynıdır. Saraybosna kuşatılmış haldeydi, şimdi de Gazze bu haldedir. Biz hep haksız yere acı çekenlerin yanında olacağız.''
Süriye'yi de hep dışarıdan gelen izolasyon taleplerine karşı savunduklarını ifade eden Davutoğlu, bu ülke ile güçlü ilişkileri olduğunu, fakat son zamanlarda olanları Türkiye'nin kabul edemediğini dile getirdi.
Davutoğlu, ''Biz gereken uyarıları verdik ve duruşumuzun ne olduğunu gösterdik. İleride de Suriye halkı için gerekli olanları yapacağız çünkü halkın ihtiyaçları en önemlidir'' ifadesine yer verdi.
ÖNCEKİ HABERLER
