Yurt dışına giriş ve çıkışları düzenleyen yeni bir kanun tasarısı hazırlandı. Hazırlanan kanun tasarısı 50 maddeden oluşuyor.
Abone olYurda giriş ve çıkışlarda yolcular, toplam tutarı ''25 milyar lirayı aşan'' Türk Lirası, döviz ve bunlarla ödemeyi sağlayan her türlü menkul kıymeti, gümrük idarelerine beyan edecek. Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından hazırlanan ''Suç Gelirlerinin Aklanmasıyla Mücadele Kanun Tasarısı Taslağı'' kara parayla mücadeleyi yeniden düzenliyor. Mali Suçlarla Mücadele Koordinasyon Kurulu'nda da görüşülen ve ilgili kuruluşların görüşüne sunulan taslak, 50 maddeden oluşuyor. ''Kara para''nın yerini ''Suç Geliri''ne bıraktığı taslakta, Türkiye'ye giriş ve çıkışlarda yolculara, belli limitin üstündeki parasal varlıkları beyan zorunluluğu da getiriliyor. Taslağın gümrük idarelerine yapılacak bildirimi içeren 21. maddesinde bu yükümlülük şöyle düzenleniyor: ''Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve Kararlarla getirilen kısıtlama ve her türlü yükümlülük saklı kalmak kaydıyla, yolcuların beraberlerinde yurt dışından getirdikleri veya yurt dışına çıkaracakları Türk Lirası, yabancı para ve bunlarla ödemeyi sağlayan her türlü belge ve araçlarla menkul kıymetlerin toplam tutarının 25 milyar Türk Lirasını aşması halinde, bunlar gümrük idaresine beyan edilir. Gümrük idareleri, kendilerine yapılan beyanları, izleyen ayın sonuna kadar Başkanlığa bildirir.'' AKLAMA SUÇU YENİDEN DÜZENLENDİ Taslakta aklama suçu da yeniden tanımlandı. Düzenlemede, aklama suçu, ''Suç gelirinin yasadışı kaynağının gizlenmesi veya olduğundan değişik gösterilmesi amacıyla elde edenlerce kullanılması, değerlendirilmesi, dönüştürülmesi, devredilmesi, transfer edilmesi ya da sınır ötesi harekete tabi tutulması'' olarak nitelendirildi. ''Suç gelirinin başkalarınca bilinerek iktisap edilmesi, kullanılması, değerlendirilmesi, dönüştürülmesi, devredilmesi, transfer edilmesi, sınır ötesi harekete tabi tutulması veya niteliğinin, kaynağının, yerinin, durumunun, hareketinin, zilyet ya da malikinin gizlenmesi ya da olduğundan değişik gösterilmesi'' de aklama suçu olarak sayıldı. Taslağa göre, aklama suçunu işleyenler 2 yıldan 6 yıla kadar ağır hapis ve aklanan suç gelirinin 1 katı ağır para cezası ile cezalandırılacak. Aklama suçunun, cürüm işlemek maksadıyla teşekkül oluşturanlar, idare edenler ya da bu teşekküle mensup kişiler ile memurlar, diğer kamu görevlileri ve belirli sektörlerde faaliyet gösteren kurumlarda çalışan mali müşavir, bağımsız denetçi, avukat, gümrük müşaviri ve yardımcılarınca işlenmesi halinde ceza bir misli artacak. MÜSADERE KOLAYLAŞACAK Taslakta yer alan diğer düzenlemeler de şöyle sıralanıyor: -Kendi kanunlarında müsaderesi, Hazineye ödenmesi, tahsili, devlete veya fona intikali öngörülmemiş olmak kaydıyla, suç geliri olarak sayılan suçlardan mahkumiyet kararı verilmesi halinde, suç geliri, nemaları ile birlikte veya ayrı ayrı, aklama suçundan mahkumiyet kararı durumunda ise nemalarıyla birlikte müsadere edilecek. Suç gelirleri ve nemalarının ele geçirilememesi halinde ise bunlara tekabül eden mal varlığı müsadereye tabi tutulacak. Terörle Mücadele ve Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkında Kanunlar ile Türk Ceza Kanunu'nun 403'üncü maddesindeki suçların teşekkül halinde işlendiği iddiasıyla hakkında dava açılan ve daha önce bu suçların birinden hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunan kişilerin mülkiyetinde veya zilyetliğinde bulunan ve davanın açıldığı tarihe kadar geçen 6 yıl içinde edinilen malvarlıklarına da tedbir konulabilecek. SORUŞTURMA VE YARGILAMA -Suç geliri olarak sayılan suçlardan dolayı kamu davası açılmamış veya hüküm verilmemiş olması, aklama suçunun soruşturulmasına ve yargılamanın yürütülmesine engel teşkil etmeyecek. -Aklama suçlarına ilişkin hazırlık soruşturması, bu suçlara bakmakla görevli Cumhuriyet Savcılarınca resen yapılıp, yürütülecek. -Aklama suçlarına ilişkin davalar, suçun işlendiği ilin adıyla anılan 1 numaralı Ağır Ceza Mahkemelerinde görülecek. Gerekli yerlerde, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca bu suçlara bakmak üzere diğer ağır ceza mahkemeleri de görevlendirilebilecek. Yabancı ülkelerin müsadere talepleri hakkındaki kararları ise Ankara Sulh Ceza Mahkemesi verecek. TEDBİR KONULMASI Suç gelirinin aklandığına dair ciddi şüphe ve emarelerin varlığı halinde, bankalar ve banka dışı mali kurumlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler nezdindeki kiralık kasa mevcutları da dahil, mal varlıkları üzerindeki tasarruf yetkisinin kaldırılmasına, varlıkların zaptına, hazırlık soruşturması sırasında sulh ceza hakimi, yargılama sırasında mahkeme tarafından karar verilebilecek. Gecikmesinde sakınca görülen hallerde cumhuriyet savcıları da mal varlıklarına tedbir koyabilecek. KİMLİK TESPİTİ VE BİLGİ VERME -Yükümlüler, müşterilerinin ve müşterileri adına hareket edenlerin kimliklerini tespit etmek zorunda olacak. Kimlik tespitini gerektiren işlem türleri ve parasal sınırlar yönetmelikle belirlenecek. -Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler, MASAK ile inceleme elemanları tarafından istenecek her türlü bilgi, belge ve bunlara ilişkin kayıtlar ile tüm bilgi ve şifreleri tam ve doğru olarak vermek zorunda olacak. -Kimlik tespiti, muhafaza ve ibrazla ilgili yükümlülüklere uymayanlar hakkında 6 aydan 1 yıla kadar hapis ve 5 milyar liradan 50 milyar liraya kadar ağır para cezası hükmolunabilecek. -Kanun gereği yükümlülüklerini iyi niyetle yerine getiren gerçek ve tüzel kişiler hakkında hiçbir şekilde hukuki ve cezai yaptırım uygulanamayacak. ÖZEL DENETİM BİRİMİ KURULUYOR -Suç gelirlerinin aklandığına yönelik şüphelerin varlığı durumunda inceleme ve getirilen yükümlülüklerin denetimini yapmak üzere mali suçlar murakıp ve murakıp yardımcılıkları oluşturulacak. -Kanunları ya da faaliyetleri gereği, ekonomik olaylara, servet unsurlarına, vergi mükellefiyetlerine, nüfus bilgilerine ve yasa dışı faaliyetlere ilişkin kayıt tutan kurumlar ile bu nitelikteki kuruluşların bilgi sistemlerine Maliye Bakanlığı'nın talebi ve ilgili Bakanın onayı ile Başbakanlıkça erişim sistemi kurulabilecek. -Filleri başka bir suç oluştursa bile, terör örgütlerine veya terörist faaliyette bulunanlara, bu faaliyetlerde kullanılacağını bilerek maddi destek ya da kaynak sağlayan gerçek kişiler, ayrıca 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 3 milyar liradan 30 milyar liraya kadar ağır para cezasına çarptırılacak.