Yüreklerimizi burkan fotoğraf

Radikal Gazetesi'nde yayınlanan DHA menşeli bir resim, eğitimdeki halimizi özetlemeye yetiyor.

Sekiz haneli, 80 nüfuslu Ordu Mezrası'ndaki yedi öğrenci, sabah erken saatlerde çantalarını sırtlayarak zorlu yolculuklarına başlıyor. Minikler bağlı bulundukları Çağlıköy'e 15 kilometre mesafede oldukları için kendilerine daha yakın olan Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Hamzalı Köyü'nün Sıne Mezrası'ndaki ilköğretim okuluna gidiyor. Dokuz kilometrelik karla kaplı zorlu yolda engellerle karşılaşan çocuklar, dere yatağının üzerindeki bir insanın zor geçebileceği tel köprüyü de bir komando çevikliğiyle aşıyor. Tel köprüyü aştıktan sonra iki kilometre daha yürüyen minikleri akşam okul dönüşünde de aynı zorluklar bekliyor. Öğrencilerin okula gidip dönerken kurda kuşa yem olmamaları için büyükler silahla korumalık yapıyor. Kurtların zaman zaman karda aç kalarak köylere kadar indiği bölgede yürüyerek okula gidip gelen çocukları av tüfeğiyle koruyan Mehmet Şirin Bal, şöyle konuştu: "Çocuklar artık yürümeye ve soğuğa alışkın ama kışın yol zor geçiyor. Yaz mevsiminde ise pek sorun çıkmıyor. Özellikle kar yağdıktan sonra aç kurtların saldırmasından korkuyoruz. Bu nedenle her gün köyden bir kişi silahla onları okula götürüp getiriyoruz." Oturdukları mezranın dünyayla hiçbir ilişkisinin bulunmadığını söyleyen Bal, "Mezramıza bugüne kadar devlet büyüklerinden hiçbiri gelmedi. Telefonumuz, yolumuz yok. Dünyayla bağlantımız yok" dedi. Bal, en azından geçtikleri derenin üzerine köprü yapılmasını istedi.