Euro Grubu Başkanı Jean-Claude Juncker, 'arzulanan bir şey olmasa da borç krizi yaşayan Yunanistan'ın ortak para birimi euro'yu kullanmayı bırakabileceğini ancak bunu sonbaharın bitiminden önce beklemediğini' söyledi.
Abone olEuro Grubu Başkanı Jean-Claude Juncker, bir Alman yayın kuruluşuna verdiği mülakatta, Yunanistan'ın ortak para birimi euro'yu kullanmayı bırakması olasılığını tartıştı.
Lüksemburg'un da başbakanı olan Juncker, Atina'nın Euro'dan ayrılmasını kimsenin arzulamadığını ancak bunun mümkün olduğunu söyledi.
Juncker, böyle bir çıkışın idare edilebileceğini ancak hatırı sayılır riskleri de beraberinde getireceğini vurguladı.
Euro Grubu Başkanı, Atina'nın euro'yu terketmesi olasılığına ilişkin soru karşısında başta, böyle bir durum yaşanmasını beklemediğini söyledi, ardından 'bunun en azından sonbaharın bitiminden önce olmayacağını' belirtti.
BBC Berlin muhabiri Chris Evans'a göre Juncker'in ifadeleri Avrupalı liderlerin Euro Bölgesi'nin küçülmesini tartışmayı dahi reddettikleri günlerin sona erdiğine işaret ediyor.
Yunanistan'a sunulan kurtarma paketinin ikinci diliminin serbest bırakılabilmesi için Atina'nın önümüzdeki iki yıl boyunca harcamalarını 11,5 milyar euro daha kısması şartı bulunuyor.
Avrupa Merkez Bankası, Avrupa Birliği ve IMF'den oluşan troyka halihazırda Atina'nın kurtarma paketi karşılığı talep edilen kesintileri nasıl uygulamakta olduğunu değerlendiriyor.
Bu konudaki kararın Eylül ayında alınması bekleniyor.
Alman liderlere tepki
Evans'a göre Juncker'in sözleri Almanya Başbakan yardımcısı Philip Roesler'in görüşlerini yansıtır nitelikte.
Roesler, 'Yunanistan'ın Euro'yu terketmesi olasılığının kendisini dehşete sürüklemediği' yorumunu yapmıştı.
Öte yandan Jean-Claude Juncker Alman vatandaşlarının Yunanlılara karşı, Yunan gazetelerinin de Alman liderlere karşı saygı yoksunluğu içinde olmalarının kendisini endişelendirdiğine dikkat çekti.
Kurtarma fonundan yararlanmak için istenen kesintiler, vergi artırımları ve istihdam piyasası reformları gibi ağır şartlar nedeniyle, Yunanistan'da, özellikle Almanya'ya karşı tepki büyük.
Yunanistan'da, protesto gösterilerine hedef olan Almanya Başbakanı Angela Merkel bazı gazete ve yayın kuruluşlarında "Hitler" olarak niteleniyor.
Atina'nın borçları
Dev borç yüküyle başedemeyince resesyona sürüklenen Yunanistan'a AB ve IMF'nin verdiği milyarlarca dolarlık kurtarma paketleri, sıkı kemer sıkma önlemlerine bağlı.
Avrupalı liderler, 2010 baharında borçlarını ödeyemez hale gelme riskiyle karşılaşan Atina'ya, krizin Euro Bölgesi'ne yayılmasını önleyebilme çabası içinde, 110 milyar euroluk bir kurtarma paketi sunulmuştu.
Bu krediye karşılık kamu harcamalarında beklenen dev kesintiler sosyal huzursuzluklara ve protestolara neden oldu.
2010'daki kurtarma paketinin Yunan ekonomisini toparlamaya yetmeyeceği anlaşılınca, 2011'de bu kez 130 milyar euroluk bir pakete onay verildi.
2012 Mayıs ayındaki seçimlerin sonuçsuz kaldıktan sonra Haziran ayında yenilenmesi, tasarruf önlemlerini savunan ancak hassas dengeler üzerine kurulu bir koalisyonu beraberinde getirdi.