GÜNEY KIBRIS Rum Yönetimi (GKRY) ve Girit üstünden Yunanistan topraklarına ulaştırması beklenen EastMed boru hattı ABD'den destek görmedi. Yunanlı yetkililer ABD'nin Türkiye'nin tepkisini almamak için projeyi desteklemediğini savundu.
Abone olTÜRKİYE'nin Doğu Akdeniz'deki stratejik hamlelerine karşı Ocak 2020'de İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Doğu Akdeniz gazının taşınmasına ilişkin 'EastMed' anlaşmasını imzalamıştı. Mayıs 2020'de Yunanistan parlamentosuna gelen anlaşma iktidarın yanı sıra muhalif partileri tarafından da desteklenerek onaylandı.
Yunanistan'ın Türkiye'nin stratejik hamlelerine karşı yürüttüğü EastMed projesi çeşitli zorluklar nedeniyle ABD'nin desteğine muhtaç kalmıştı. 2021'de Atina merkezli IENE tarafından yayımlanan, "EastMed'in geleceği tehlikede mi?" başlıklı bir raporda boru hattının ekonomik ve teknik gerekçelerle hayata geçirilemeyeceği belirtildi. Taraf ülkelerin projeyi bir siyasi bir araç olarak kullandığı vurgulanırken EastMed'in bir 'hayal' olarak kalabileceği ifade edildi.
Bir şamar da ABD'den
Atina'nın Türkiye'ye karşı siyasi bir araç olarak kullandığı projenin geleceği ABD'nin de reddetmesiyle karanlığa gömülüyor. Yunan gazeteci Theofrastos Andreopoulos'un kaleme aldığı, "ABD, EastMed'i reddediyor ve Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki pozisyonunu benimsiyor" başlıklı bir makalede Yunanistan hükümetine gelen ve Atina'nın tüm hayallerini suya düşüren bir mesaja yer verildi.
Andreopoulos, "Amerika Birleşik Devletleri, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana tarihsel olarak yaptıklarından başka bir muhteşem kübizmle EastMed boru hattının inşasına son veriyor ve Yunan siyasi sisteminin neden her zaman Amerikalıları bu kadar çok desteklediği sorusunu gündeme getiriyor" dedi.
Yunan gazeteciye göre; ABD Dışişleri Bakanlığı, Yunan hükümetine gönderdiği bir mektupta Washington'un bu projeyi desteklemeyi reddettiğini duyurdu. Aynı yazıdan Tel Aviv'e ve aynı zamanda Türkiye'ye de gönderildi.
Andreopoulos, "Kısacası boru hattının iptali sözde Amerikalıların gözünden düşen Türkiye'nin tam olarak istediğini elde ettiği anlamına geliyor. Yani 'dezavantajlı' da olmasaydı Ankara daha neler kazanırdı?" sorusunu sordu. Asıl meselenin başından beri mali açıdan sürdürülebilirlik sorunları olan bir projenin başarısızlığı olmadığını belirten Andreopoulos, "En önemli parametre ise ABD'nin pozisyonunu haklı çıkararak ekonomik ve ticari unsurların ötesinde bu boru hattı fikrinin Doğu Akdeniz'de bir gerilim kaynağı olduğuna işaret etmesi. Yani Ankara 'kızmasın' diye boru hattını istememesidir" ifadelerini kullandı.