Atina'dan Aylin Yazan sandıktan çıkacak sonucu kimsenin tahmin edemediğini bildiriyor. Kamuoyu yoklamalarında tarafların oyları birbirine çok yakın görünüyor. Ne evet, ne de hayır oyları % 50'nin üzerinde.
Abone olYunanlılar bir haftadır, ülkede kapalı olan bankalara ve ekonomik belirsizliğe rağmen, sabırla bugünü bekliyordu.
Yunanistan'ın aldığı borçları "çevirebilmesi" için sağlanacak ek kredinin koşullarına "evet" ya da "hayır" diyecekleri referendum günü geldi.
Sandıklar sabah saat 7'de açıldı, akşam 7'de kapanacak. Sonucun TSİ 21 sularında belli olmaya başlaması bekleniyor.
Kamuoyu yoklamalarında tarafların oyları birbirine çok yakın görünüyor. Ne evet, ne de hayır oyları % 50'nin üzerinde…
Evet ve hayırcıları keskin çizgilerle ayırmak mümkün olmasa da, merkez sağı destekleyen orta ve üst gelirlilerin "evet"; sol ve sola yakın, daha az gelirli kesimin, işçi sınıfının, gençlerin büyük kısmının ve bunlara ek olarak aşırı sağcı Altın Şafak taraftarlarının "hayır" oyu vereceği söylenebilir.
Hayır'ın kazanması durumunda uluslararası kreditörlerin, Ocak ayındaki seçimlerle koalisyon hükümetini kuran aşırı solcu Syriza hükümetiyle masaya yeniden oturup oturmayacağı bilinmiyor.
Evetçiler bunu bir "AB ile yola devam" referandumu olarak görürken, "hayır"cılardan bir kısmı bunu "müzakere masasında el güçlendirme", bir kısmı ise euro'dan çıkmanın yolu olarak görüyor.
Evet mi, Hayır mı?
Referandum gününe, işçi sınıfın yoğun olarak yaşadığı ve Başbakan Aleksis Tsipras'ın da oyunu kullandığı bölge olan Ano Patissia'da bir okulu ziyaret ederek başlıyorum.
Okul girişinde üzerinde Oxi(hayır) yazan el ilanları dağıtılıyor.
Oldukça bakımsız görünen okulda oy kullananların yakalarında da daha çok "oxi" yapıştırması olduğu dikkat çekiyor.
24 yaşındaki Maria da "hayır"cılar arasında: "Kemer sıkma koşulları bize ültimatom gibi dayatıldı. İstedikleri koşulları, vergi artırımlarını desteklemiyorum" diyor.
Bölgede "hayır"ın baskın olması beklense de, evet oyu kullananlar da var.
2 yaşındaki oğluyla oy kullanmaya gelen, banka çalışanı bir anne "12 yıldır çalışıyorum, hiç bir birikimim yok. Hayır dersek ekonomik olarak durumumuzun daha da kötüleşeceğini düşünüyorum" diyor.
Ardından gittiğim Atina'nın en zengin bölgelerinden Kolonaki'deki okulda ise, gözle görülür bir "evetçi" çoğunluğu var.
Bir yatırım şirketinin başkanı olan Alexandros Moraitaki "Çok öfkeliyim" diyor: "Bankaların kapanmasıyla işimiz de tamamen durdu. Hayır dersek Avrupa bizi tamamen dışlayacak. Bunun neresi daha iyi olacak bana söyleyebilir misiniz?".
Moraitaki gibi iş adamları ve özel sektör çalışanları için, evet oyu verip AB ile ilişkileri yeniden düzeltmek, ekonomik olarak daha güvenli.
Ancak gelir seviyesinin Atina'nın diğer bölgelerinden görülür şekilde yüksek olduğu bu bölgede bile hayır diyeceğini söyleyenler var.
Eşi ve kızıyla oy kullanmaya gelen bir Kolonakili, "kesinlikle hayır" diyor: "Hayır, Yunanistan için daha iyi olacak". 'Nasıl daha iyi olacağını' sorduğumda "Bilmiyorum ama iyi olacak" diyor.
"Altın Şafak'la aynı oyu kullanamam"
Agri, kendisini "anarşist" olarak tanımlayan 26 yaşında bir Yunanlı. Son günlerde referandumda "hayır" oyu vermekle hiç oy kullanmamak arasında gidip gelmiş…
Emin olmasa da, birlikte oy kullanacağı okula gidiyoruz. Yaşadığı tereddütten sonra gidip listeden sınıfına bakıyor, ancak içeri girmesi ile çıkması bir oluyor.
"Neden" diye sorduğumda "İçerideki görevli sanıyorum ki Altın Şafak partisindendi. Onunla aynı oyu kullanıyor olacağımı düşündüm ve vazgeçtim" diyor.
Ancak Agri'nin oy kullanmamasının tek sebebi bu değil. Referendumdaki soruyu da saçma buluyor: "Neye evet diyeceğimiz ortada, ama hayır dersek ne olacağını bize söylemiyorlar. Bu yüzden bu oylama çok anlamsız".
Yüzbinden fazla genç ilk kez oy kullanıyor
Ülkede 18 yaşına giren 108 bin 871 genç de ilk defa oy kullanacak.
Bunlardan biri olan Agelki, "hayır" oyu verdiğini söylüyor.
Cevabı son 5 gündür konuştuğum gençlerin hemen hepsinden duyduğum "Değişim istiyorum. Evet'in ne sonuçlar getirdiğini gördük. 'Hayır'a şans vermek istiyorum" oluyor.
Bir haftalık propaganda yarışı
Troyka'nın (Avrupa Birliği Komisyonu, Uluslararası Para Fonu IMF ve Avrupa Mekez Bankası) ülkeden talep ettiği "kemer sıkma önlemlerini" referanduma götürme kararı, Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras tarafından önceki cuma günü açıklanmış ve 28 Haziran'da parlamentoda onaylanmıştı.
Dolayısıyla siyasi partilerin referendum kampanyaları için sadece 1 haftalık süreleri vardı.
Krizden önce bir asansör şirketinde çalışan, ama krizle birlikte inşaat sektörünün durmasının ardından işinden olan bir taksi şoförüyle konuşuyorum: "Bir hafta önce sorsaydınız hayır'ın yüzde 60 alacağını söyleyebilirdim. Ama şimdi sanıyorum ki işler tersine döndü" diyor.
Taksi şoförü İlias, bunda özel televizyon kanallarındaki "evet" propogandasının da etkisi olduğunu düşünüyor. Sadece o değil, bir haftadır konuştuğum birçok kişiden benzer şeyler duyuyorum.
İlias son günlerde kafasının karıştığını, vereceği oya sandık başında karar vereceğini söylüyor.
Bankalar ne zaman açılacak?
Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Vaoufakis, nakit sıkıntısından dolayı hafta başından bu yana kapalı olan bankaların referandumdan ne sonuç çıkarsa çıksın, Salı günü açılacağını açıklamıştı.
Ancak ne sokaktakilerin ne de bankacıların buna inandığı söylenebilir.
Konuştuğum bir banka çalışanı "Evet çıkarsa sanıyorum ki 10 gün içinde yeniden çalışmaya başlayacağız" diyor.
Bir yatırım şirketinin başkanı olan Alexandros Moraitaki ise bankaların ancak Troyka ile yeni kurtarma paketi anlaşması yapıldığı takdirde açılacağını tahmin ediyor.
"Hayır" çıkması durumunda ne olacağını ise hiç kimse bilmiyor, bir tahminde de bulunamıyor.
Ancak burada konuşulan, belirsizliğin uzaması ve Yunanlıların ellerindeki nakit paranın azalması durumunda, şu an için ülkeye hakim olan sukunetin bozulabileceği…