16 yaşındaki bir gencin polis kurşunuyla öldürülmesi üzerine çıkan olaylar durulmadı.
Abone olYunanistan'ın başkenti Atina'da 16 yaşındaki Aleksis Grigoropulos'un 6 Aralıkta bir polisin açtığı ateşle yaşamını yitirmesinin ardından başlayan ve ülkeyi savaş alanına çeviren olaylar hızını yitirmekle birlikte, gerginlik sürüyor.
Öğrencilerin bugün dahil olmak üzere Noel'e kadar polis teşkilatının hedef alındığı gösteriler yapacaklarını yazan Yunan basını, bu gösterilerin tekrar şiddet olaylarına yol açması endişesinin büyük olduğunu kaydettiler.
Ülke genelinde 400 okulun öğrencilerin işgalinde olduğunu belirten gazeteler, dün 25 polis karakoluna saldıran, bir radyo istasyonunu kısa bir süre işgal ederek canlı yayında Grigoropulos'un öldürülmesini protesto eden bir bildiri okuyan gençlerin öfkesinin sürdüğüne dikkati çektiler.
Yunan basını, yaşanan olayların görülmemiş büyüklükte olduğunun her geçen gün daha iyi anlaşıldığını, polisin son 5 gün içinde 4 ton göz yaşartıcı gaz kullandığını ve biten stokların yenilenmesi için bir İsrail şirketine sipariş verildiğini yazdı.
ÜLKE AĞIR YARALI
Ülkenin yakılıp yıkılmasına yol açan olayların hükümeti ''ağır yaraladığı'' yorumunu yapan gazeteler, Başbakan Kostas Karamanlis'in kendi partisi içinde liderliğinin sorgulanması tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı değerlendirmesini yaptı.
Karamanlis'in dünkü Avrupa Birliği zirvesinde üye ülkelerin liderlerinin soru yağmuruna tutulduğunu kaydeden basın, en çok ''yaşanan ayaklanmanın uluslararası mali krizle bağlantılı olup olmadığı'' sorusunun yöneltildiğini belirttiler.
Gazeteler, başta ana muhalefet PASOK partisinin lideri Yorgo Papandreu olmak üzere muhalefet partileri temsilcilerinin erken seçim çağrılarını yüksek sesle dile getirmeye devam ettirdiklerini ifade ettiler.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da Karamanlis'i arayarak yaşamını yitiren genç için üzüntüsünü dile getirdiğini kaydeden gazeteler, iki liderin olaylara ilişkin gelişmeler üzerinde görüş alışverişinde bulunduklarını belirttiler.
ADLİ İNCELEME SÜRÜYOR-
Bu arada, Grigoropulos'un ölümüne ilişkin soruşturma devam ederken, gazeteler, balistik incelemenin herhangi bir şüpheye yer vermemek için Polis Teşkilatı laborutuarları yerine özel tesislerde yaptırıldığını yazdı.
Atina'da yayımlanan Katimerini gazetesi, Grigoropulos'un ölümüne karışan iki polisin avukatı Aleksis Kuyas'ın ölüme yol açan merminin sekme sonucu gencin bedenine saplandığı idiasının doğru olmadığını savundu.
Gazete, edindiği bilgilere dayanarak, yapılan incelemenin sonucunun merminin doğrudan Grigoropulos'un bedenine girdiği yolunda olduğunu öne sürdü.
Grigoropulos'un ölümüne ilişkin Adli Tıp ve balistik inceleme raporu henüz resmen açıklanmadı.Ölüme yol açan silahı ateşleyen polis Epaminondas Korkoneas ve olay sırasında beraberindeki polis memuru, dün hakim karşısına çıkacakları tarihe kadar kalacakları Atina Koridolos cezaevine götürülmüşlerdi.
Korkoneas, Atina Savcılığına verdiği ifadede, Eksarhia semtinde devriye gezerken 30 kişilik bir grubun taş, şişe ve sopalı saldırısına uğradıklarını, olay yerinden uzaklaştıktan sonra araçlarını park ederek, bölgedeki çevik kuvvet ekibine haber vermek üzere yürürlerken tekrar gençlerin saldırısıyla karşılaştıklarını söylemişti. Korkoneas, kendilerini korumak için havaya 2 veya 3 el ateş ettiğini gençleri hedef almadığını savunmuştu.
SORUMLU ARANIYOR-
Öte yandan, Yunan basını, gençlerin öfkesini ve olaylarda kendilerini anarşist ve iktidar karşıtı olarak tanımlayan maskeli grupları değerlendiren makaleler yayımladı.
Olaylarda yaşanan şiddet olaylarının başlıca failinin Atina merkezindeki Eksarhia semtini on yıllardır kendilerine üs olarak seçmiş anarşistler olduğunu savunan gazeteler, diğer gençlerin de yer yer şiddete başvurduklarını yazdılar.
Makalelerde, gençlerin eğitim sorunlarından maddi problemlere, aileleri ile ilişkilerinden toplumun artık yeni yetişen kuşaklara gelecek vadedememesine kadar birçok gerekçe sunuldu.
Yunan basın-yayın organlarının genel tutumunun da eleştirildiği makalelerde, ülke genelinde yayın yapan televizyon kanallarına, Grigoropulos'un ölümünü derhal cinayet olarak tanımladıkları ve şiddet olaylarına örtülü onay verdikleri suçlamaları getirildi.
Polisin ''günah keçisi'' haline getirilmesi sürecinde ölçünün kaçtığı ve polisin sert davransa da geri çekilse de suçlandığına dikkat çekilen makalelerde, muhalefet partileri de hiçbir yapıcı çözüm önerisi sunmadan, sürekli seçim çağrısı yaptıkları gerekçesiyle eleştirildi.