Hakkari'nin Yüksekova ve Şemdinli ilçesinde meydana gelen olayların yankısı sürüyor. İlçede biraraya gelen aydın ve halk buluşmasında ilginç diyaloglar yaşandı.
Abone olHakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde halkla bir araya gelen aydınlar grubu ve konuşmacılar arasında ilginç diyaloglar yaşandı. Son zamanlarda olayların tırmandığı Yüksekova'da sorunlarını aydınlara anlatan halk, söylediklerinin kaleme alınmasını istedi. Yüksekova Belediye Başkanlığı toplantı salonunda yapılan toplantıya, Hakkari CHP Milletvekili Esat Canan, Yüksekova Belediye Başkanı M. Salih Yıldız, Hakkari Belediye Başkan Vekili Bişar Mavigöz, sivil toplum örgütleri, mahalle muhtarları, avukatlar ve çok sayıda vatandaş katıldı. Açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı M. Salih Yıldız, "Önce sivil toplum örgütlerinin inisiyatifi, sivil bürokrasinin hakimiyetini istiyoruz. ROJ TV'ye demeç veren Esat Canan'ı eleştirenleri kınıyoruz. ROJ TV de dünya basınından bir tanesidir. Hatta ben kendim dahi dinledim. Sami Selçuk bile ROJ TV'ye konuştu. Milletvekili burada görevini yapmıştır" dedi. Kürsüye konuşmak için gelen Yıldırım Esener adlı genç, sözlerine, eliyle aydınlar grubunu göstererek, "Konuşmalarıma biraz hararetli başlayacağım kusura bakamayın" diyerek başladı. Esener, "Şemdinli olayları olmasa idi buralara hiç mi gelmeyecektiniz?" derken, aydınlar grubu şaşkınlıkla genci izledi. Aydınlar Esener'e, "Davet ettiniz de mi gelmedik?" dedi. Bunun üzerine Esener, "Yıllardır meydana gelen olaylar size davetiye çıkarıyor. Madem barıştan bahsediyorsunuz, kardeşlikten bahsediyorsunuz, bu temalara sürekli vurgu yapılıyor, kardeşlik bu mu Allah aşkına? Gerçekten kardeşlik bu ise demek ki biz hiç kardeşlik yaşamamışız" şeklinde konuştu. Ardından aydınlara kardeşlik ve barış kelimelerini açıp anlatmaya çalışan genç, "Biz buraya zoraki gelen hiçbir görevli istemiyoruz. Siz burada ne sancılar olduğunu biliyor musunuz? Burada kimin nasıl yaşadığını sorguladınız mı? Aile planlamasını bir cinayet gibi sorgulayanlara sordunuz mu? Sözlerim yukarıdan yazarlık yapanlara. Küçükken yazar olmak istiyordum fakat daha sonra kendi kendime yahu sen kim yazarlık kim dedim. Ama şu an Türkiye'de keskin kalemlere bakıyorum yahu ben çoktan yazarmışım. Lütfen gittiğinizde şu keskin kalemlerinizi sorunlarımız için zorlayın" dedi. Yüksekova esnafının içinde bulunduğu durumu anlatan Esnaf Odası Başkanı İrfan Sarı ise "Yıllardır üzerimizde olan ambargo devam ediyor. Şu anda ne asker ne polis ne de öğretmen bizim dükkanlarımızda alışveriş yapmıyor. Kurulan askeri ve polis kantinleri dışında başka yerlere gitmiyorlar. Bu da esnafımızı iflasın eşiğine getirdi" açıklamasında bulundu. Esnaf ve Kefalet Odası Başkanı Sabahattin Kepenek de, "Bu ülke bizim ülkemiz. Bu bayrak da bizim. Kimse sahiplenmesin. Bayrak bu ülkede yaşayan 70 milyon insanın. 10 yıl önce tüketici olan köylümüz şimdi şehir varoşlarında dilenci durumuna gelmiştir. Biz bölge halkı olarak öncelikle çift taraflı bir ateşkesin olmasını istiyoruz. Başbakanımız ROJ TV'yi kapatacağına, onu Diyarbakır'a getirme çalışmaları daha iyi olacaktı bu da toplumsal barış için daha iyi olacaktı" dedi. Yüksekova olaylarında oğlunu kaybeden Abdurahman Bartın, "Eğer Türkiye'ye barış gelecekse, 3 oğlum daha var ikisini bu yolda vermeye hazırım" demesi üzerine salondan büyük alkış aldı. Mehdi Kamalı, "CHP bölge halkını gerginleştirmektedir. Halk ne istiyorsa Deniz Baykal tersini yapıyor" dedi. Yüksekova eski Belediye Başkanı Hetem İke, "Burada çoğu ailelerin 2 oğlu askerdir, 2 oğlu da dağdadır. 30 bin insan şehit olmuşsa, 30 bin de kayıptır" şeklinde konuştu. Faili meçhul bir olayda babası Abdullah Canan'ı kaybeden Tayyib Canan, "İstanbul'daki yargılamayla buralardaki yargılamalar aynı değil. Çünkü buradaki yargıçlar etki altında. Ne oldu Yüksekova çetesi beraat etti. Bundan sonra Şemdinli çetesi de beraat edecektir" değerlendirmesini yaptı. Kadın sorunları üzerine konuşan Nuran Arslan ise "Kadınlar burada her zaman ağlıyor. Sağlık sorunu yaşıyor. Çift eşliliğe zorlanılıyor. Bunun de en büyük sebebi ekonomik sıkıntılardır. Aile planlanması deniliyor, kadın kız çocuğu doğurduğunda kocası tarafından bir erkek çocuğu doğursun diye sayısızca doğum yaptırılıp yıpratılıyor" dedi. Son olarak aydınlar adına konuşmayı Ercan Karakaş yaptı. Karakaş, "Amacımız gayet açık, sizlerle dayanışma içinde olduğumuzu göstermek için geldik. Sesinizi tüm noktalara ulaştıracağız. Hiç şüpheniz olmasın" şeklinde konuştu.