Türkiye onu 1996 yılında Yüksekova'da PKK teröründen rant sağlayan bir çeteyi çıkarmasıyla tanıdı. O şimdi kurtlar vadisinden çıkıp kuzular vadisinde vakit geçiriyor.
Abone olPKK teröründen rant sağlayan Yüksekova Çetesi’ni deşifre eden Astsubay Hüseyin Oğuz, emekliliğini de dağlarda geçiriyor. Fakat bu kez yanında koyunları var... Türkiye, Astsubay Hüseyin Oğuz’u 1996 yılında ‘Yüksekova Çetesi’ni ortaya çıkaran adam olarak tanıdı. Uyuşturucu, silah ve canlı hayvan kaçakçılığı, PKK ismini kullanıp adam kaçırma, faili meçhul infazlar dahil çetenin kirli işlerini ortaya çıkarttı. Çetenin milletvekilinden belediye başkanına, askerinden polisine kadar bütün üyelerini deşifre etti. Oğuz, artık emekliliğin tadını çıkarıyor. O yıllarda ‘İnfaz edilirim’ korkusuyla yılmayıp susmayan, karanlık bir dönemi aydınlatan ve Meclis Susurluk Komisyonu’na verdiği ifadelerle yardımcı olan 46 yaşındaki Oğuz, şimdi İzmir’in Karaburun ilçesinde çobanlık yapıyor. FAİLİ MEÇHUL UZMANI Hüyesin Oğuz, 1977’de mesleğe başladı. Güneydoğu bölgesinde birçok ilde görev yaptı. Babasının faili meçhul bir cinayete kurban gitmesi yüzünden ‘sorguculuk’ kursu alarak özellikle faili meçhul olayları araştırdı. Oğuz’un hayatı 1 Temmuz 1996 yılında Hakkari İl Jandarma Alay Komutanlığı İstihbarat Şube Subay Vekilliğine atanmasıyla yeni bir boyut kazandı. Bir süre sonra Yüksekova ilçesinde görev yapmaya başlayan Hüseyin Oğuz’un yanına 20 Eylül 1996’da gelen Anavatan Yüksekova İlçe Başkanı Tahir Baskın, yeğeni Necip Baskın’ın kaçırıldığını söyledi. KARANLIĞIN SONU Olayın fidye amaçlı olduğunu anlayan Oğuz, korucu ve itirafçılardan şüphelendi. İtirafçılardan Kahraman Bilgiç’in verdiği ifadeler, karanlık bir dönemi aydınlattı. Bilgiç, PKK adı altında para toplandığını, uyuşturucu kaçakçılığına yönelik operasyonlarda kanunsuz uygulamaların yapıldığını, zenginlerin kaçırılarak fidye istendiğini anlattı. Ayrıca K.Irak’tan Türkiye’ye canlı hayvan kaçakçılığı yapanlar hakkında bilgiler de verdi. Bu faaliyetlerin ise bizzat Yüksekova Tugay Komutanlığı eski Kurmay Başkanı Albay Hamdi Poyraz, Yüksekova Sınır Tabur Komutanı Yarbay Kanber Oğur ve Dağ Komando eski Tabur Komutanı M.Emin Yurdakul’un bilgisi dahilinde yapıldıını anlattı. Oğuz da bunları üstlerine rapor etti. Ancak, birçok güçlükle karşılaştı. İfadeler en sonunda Diyarbakır DGM’ye ulaştı ve soruşturma başlatıldı. İfadede adı geçen zanlılar operasyonlarla yakalandı. Operasyonlarda onlarca uzun namlulu silah ve tabanca, binlerce mermi, roketatarlar, bombalar ele geçirildi. Hüseyin Oğuz, olay yargıya intikal edene kadar birçok kez tehditler aldı. BASIN KURTARDI Olayların üstüne korkusuzca giden Oğuz, ‘İnfaz edilirim’ korkusu olmadan karanlık bir dönemin aydınlanması için konuyu basına taşıdı. Onlarca soruşturma geçirdi ancak hepsinden aklandı. Meslekte 20. yılını doldurduğu gün de emekli olmak zorunda kaldı. Hayatta kalmasını basına borçlu olduğunu söyleyen Oğuz, ‘Elimde sorgu aşamalarının kasetleri vardı. İnfaz edilmemek için olayları basınla paylaştım. Hala yaşıyorsam basının sayesinde’ dedi. Hüseyin Oğuz, emekli olduktan sonra Karaburun’a yerleşerek 3 koyun alıp çobanlık yapmaya başladı. HELAL MİRAS 8 yıldır, koyunları için emek veren Oğuz’un, şimdi 40’a yakın koyunu var. Koyunlarıyla üniversitede, askeri okulda ve ilkokulda okuyan oğullarının rızkını kazanıyor. Oğuz, ‘Çocuklarıma kanlı parayla miras bırakmam. Onlara kazandığım helal parayla bakıyorum’ dedi. Hüseyin Oğuz, çekilmesi gündemde olan Susurluk ve çetelerle ilgili diziye teklif gelmesi halinde seve seve yardımcı olacağını söyledi. Haber: Arda Yavuz Kaynak: www.stargazete.com.tr