HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, dokunulmazlık teklifinde bulunarak; ''550 milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılsın, kim ak kim kara görülsün" dedi.
Abone olHDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, parti milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili, "Bizi baskıyla, tehditle korkutup yıldıramayacaklar. 550 milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılsın, kim ak kim kara görülsün" dedi.
Figen Yüksekdağ, HDP Adana 1'inci Olağanüstü İl Kongresi'ne katıldı. Salonda asılan terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan posterlerinin önünde konuşan Yüksekdağ, hükümet ve Cumhurbaşkanı'na sert eleştiriler yöneltti.
SİYASİ BASKIYA RAĞMEN BARAJLARI YIKTIK
HDP'nin barajları yıkarak TBMM'ye girdiğini söyleyen Figen Yüksekdağ, "Halklarımıza açtıkları savaşa rağmen, onların dayattıkları ölüm kıyım ve siyasi baskıya rağmen barajları yıkıp geçtik. Bizlere uyguladıkları siyasi baskılar ve siyasi savaş konsepti yetmedi, başka bir abluka ve baraj siyaseti ile karşılaşıyoruz. HDP'li milletvekillerinin, eş başkanlar dahil dokunulmazlıklarını kaldıracaklarmış.
HAPİS TEHDİDİYLE BU GERÇEKTEN KURTULAMAZSINIZ
Bu milletvekilleri sizin gibi dokunulmazlık zırhıyla, kalkanıyla mı geldi meclise? Onlar bu yargı dokunulmazlığı, bu kalkan olmadan bir adım atamaz, bir kelimeyi bir kelimenin üstüne koyamaz, bir cümle dahi kuramazlar. Bizler hiçbir güvence olmaksızın, tersine sayısız kuşatma altında bizlere yasaklanan bu alanlara girdik. Bu kafesleri kırdık, barajları yıktık. İsteseniz de, istemeseniz de Türkiye halkları o meclisteler. Yine olmaya devam edecekler. Dokunulmazlıkları kaldırıp, tutuklayarak, hapis tehdidiyle bu gerçekten kurtulamazsınız.
TÜRKİYE SİYASİ TARİHİNDE BİR DÖNEM KAPANDI
Artık Türkiye halkları, başta Kürt halkı eski halk değil. Çok daha örgütlü, güçlü ve bilinçli. Bugün milyonlarca insanın iradesinden, 6 milyonun üzerinde insanın iradesinden bahsediyoruz. Bu tip faşist ve ucuz siyasi komplolarla bir halkın siyasi iradesini teslim alma ve zarar verme döneminiz çoktan kapandı. Sizin haberiniz yok, geçmiş olsun. Artık uyanın. Türkiye siyasi tarihinde bir dönem kapanmıştır. Darbeyle, şiddetle, abluka siyasetiyle halkın iradesine boyun eğdirme dönemi kapanmıştır"diye konuştu.
O DARBEYİ YAPANLARLA AYNI ZİHNİYETE SAHİPLER
12 Mart darbesinin yıldönümünde konuştuğunu anımsatan Figen Yüksekdağ, şunları dedi:"1971 darbesi Deniz Gezmiş, Mahir Çayan gibi halk liderlerinin katledilmesine yol açan karanlık dönemin kapısını açtı. 12 Mart'ın üzerinden yıllar geçti. Bu darbeyi gerçekleştirenler defalarca tarih nezdinde mahkum oldu. Bugün o darbeyi gerçekleştiren zihniyetle şu an iktidarda olan zihniyet arasında fark yoktur. Kendi yazdıkları anayasayı çiğnemekte hiçbir çekince görmüyorlar.
CUMHURBAŞKANI ANAYASAYA SAYGI DUYMUYOR
Bizden saygı bekleyen Cumhurbaşkanı anayasaya saygı duymuyor. Bizi de sözde yasa dışılıkla, düzen dışılıkla itham ediyorlar. Bu tam bir çamur atma ve suçunu yansıtma psikolojisi. Bugün anayasa dışı, hukuk dışı davrananlar bizzat bu ülkenin başındaki Cumhurbaşkanı ve yörüngesindeki hükümetin kendisi. 'Ben bu anayasayı tanımıyorum' diyen biz değiliz, onlar. 'Başkanlığı ya kabul edeceksiniz ya da zorla kabul ettiririm' diyen biz değiliz.
HDP'Yİ SİYASET DIŞI BIRAKMAYA ÇALIŞIYORLAR
Bu koşullar içinde HDP'yi siyaset dışı bırakmaya çalışıyorlar. Bu koşullarda dokunulmazlık zırhıyla siyaset yapmıyoruz. Buyurun 550 milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılsın. Kim ak, kim kara ortaya çıksın.
Ak geçinenlerin hele bir dökülsün fezlekeleri. Bizim hakkımızdaki tüm fezlekeler, düşüncelerimizi ifade etmemizden hazırlanmıştır.
TÜRKİYE TARİHİNE KARA BİR BİR LEKEDİR
Ama Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçen hırsızlar ve rüşvetçiler hakkında hazırlanan fezlekeler, yargılama hazırlıkları, siyasi iktidar ve sarayın müdahalesi doğrultusunda engellenmiştir. Bu tehdit ve saldırılar karşısında HDP'nin mücadelesi sürecek. HDP dün de vardı bugün de var, yarın da olacak. Ama bugün bizi tasfiye etmeye çalışanların Türkiye'nin geleceğinde yerleri yok."
Yüksekdağ, 8 Mart'ta kadınların yasaklara rağmen alanlara çıktığını, 21 Mart'ta kutlanacak nevruzda da aynı sürecin yaşanacağını söyledi. Terör örgütü IŞİD ile ilgili hükümete eleştiriler de yönelten Yüksekdağ, düşmanlık siyaseti üzerinden değil halkların adil, demokratik, barış ve özgürlüğü üzerinden yeni bir yaşam önerdiklerini savundu.