BIST 9.673
DOLAR 35,27
EURO 36,70
ALTIN 2.968,48
HABER /  GÜNCEL

Yüksek tansiyon tehdidi

Kabakçı, 60 yaşından sonra hipertansiyon görülme sıklığının yüzde 70'lere çıktığını belirtti.

Abone ol

Dünyanın en önemli sağlık sorunları arasında ilk sırayı alan hipertansiyon (yüksek tansiyon), Türkiye'de erişkinlerin 3'te 1'inin sağlık sorunu. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Kardiyoloji Derneği Hipertansiyon Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Giray Kabakçı, Türkiye'de hipertansiyon görülme sıklığının yüzde 33 olduğunu, 18-75 yaş arası erişkin nüfustaki her 3 kişiden 1'inde hipertansiyon görüldüğünü söyledi. Kabakçı, 60 yaşından sonra hipertansiyon görülme sıklığının yüzde 70'lere çıktığını belirtti. Prof. Dr. Kabakçı, ABD'de geçen yıl yayınlanan bir raporda, 55 yaşında, kan basıncı normal, hipertansiyonu olmayan kişilerin yüzde 90'ında hayatlarının geri kalan kısmında hipertansiyon ortaya çıkacağının belirtildiğini kaydetti. Kalp ve damar hastalıklarında en önemli risk faktörünün hipertansiyon olduğunu vurgulayan Kabakçı, ABD'de hipertansiyonun kontrol oranının yüzde 27, Türkiye'de ise yüzde 13-14 civarında kaldığını bildirdi. ''Hastalığı biliyoruz ama kontrol altına almakta zorluk çekiyoruz'' diyen Kabakçı, hastaların tedaviye uyumsuzluğu, hekimlerin tedavide eksik kalması, tek ilaçla yetinilmesi gibi nedenlerle hastalığın kontrol altına alınamadığını anlattı. Prof. Dr. Kabakçı, ''Halbuki biz bugün biliyoruz ki, hipertansiyonu kontrol altına almak için 2-3-4 ilaç kullanmak gerekebilir. Hasta uyumunun, sağlık örgütlenmesinin iyi olmaması nedeniyle kontrol zor'' dedi. Kabakçı, amacın sadece tansiyonu düşürmek değil, bunun yanı sıra hipertansiyonun hedef seçtiği organlardaki tahribatı önlemek olduğunu kaydetti. Hipertansiyondan korunmak için öncelikle yaşam tarzının değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Kabakçı, ''Kilo en önemli problem, hareketsiz yaşam ve fast food alışkanlıklardan dolayı obezite salgın halde yayılıyor. Türkiye'de obezite oranı yüzde 35-40'lara yükseldi'' diye konuştu. Obezite ile hipertansiyonun bire bir ilişkisi bulunduğunu ifade eden Kabakçı, düzenli yürüyüş, hareket ve egzersizle kilo verilmesi, doymuş yağ ve ürünlerinin azaltılması, sebze meyve alımının artırılması, orta derecede protein tüketilmesi, tuzsuz değil, az tuzlu yenilmesi, aşırı alkol alımından kaçınılması ve düzenli kontrole gidilmesi gerektiğini vurguladı. DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR Hipertansiyon teşhisi konuldu ve hekim ilaç vermeyi uygun gördüyse hastaların, ''hipertansiyon tedavisinin ömür boyu süreceğini unutmaması'' gerektiğine işaret eden Kabakçı, ''Hastalar tansiyon düşünce ilacı bırakır ya da sadece yükseldiğinde ilacı içer. En büyük yanlışlardan biri bu. İlaçların düzenli ve ömür boyu kullanılması gerekir. Bir de (ilacı kullanırsam vücudum alışır) diye yanlış bir inanç var. Böyle bir şey söz konusu değil'' dedi. Kabakçı, dünyadaki en önemli ölüm nedeni sayılan kardiyovasküler hastalıklarda, hipertansiyonun yanı sıra sigara, kolesterol, şişmanlık gibi risk faktörlerinin bulunduğunu anımsattı. Ailesinde kolesterol hikayesi olan 2 yaşından büyük çocukların kolesterolüne bakılması gerektiğini kaydeden Kabakçı, aile hikayesi olmayan 18 yaşını geçmiş herkesin risk faktörleri açısından 1 kere, daha sonra 5 yılda 1 kontrolden geçmesini önerdi.