BIST 9.368
DOLAR 34,50
EURO 36,28
ALTIN 2.961,27

Yüce Allah'ı iftar sofrasında davet etmek

Ramazan ayında sofralarınız, hali iyi olanların birbirlerini davet ettikleri birer zenginler sofrasına dönüşmesin.

Ramazan ayında sofralarınız, hali iyi olanların birbirlerini davet ettikleri birer zenginler sofrasına dönüşmesin. Sofra gösterileri yapıp, lüks ve şatafat içinde iftarı karşılamayın. Mutlaka ama mutlaka sofranızda bir yetim, bir öksüz, bir ağzı dualı, bir kimsesiz olsun.

Ki olmasıda gerekmez mi ?

Yüce Rabbimiz mekândan zamandan münezzehtir. O'nu uyku, uyuklama almaz. O doğmamış ve doğurmamıştır. Hiçbir şey o'nun dengi değildir. O insanın muhtaç olduğu herşeyden münezzehtir.Elbette ki sofraya da ihtiyacı yoktur. Bu sadece mecazi bir ifadedir...

Hz. Musa'nın kavmi Hz. Musa'ya şöyle der ; "Yüce Allah'ı soframıza davet et. O'na yemek ikram etmek istiyoruz."

Hz. Musa (a.s.) kavmine kızar. Bu sözlerden çok raharsız olur. Onlara der ki; "Kendinize gelin. Siz ne konuştuğunuzun farkında mısınız ? Bilmiyor musunuz, Yüce Rabbimiz insanlara ait böyle eksikliklerden uzaktır? Onun için böyle haller düşünülemez. Yüce Allah'ın sizin ekmeğinize ihtiyacı yoktur. Allah yemez, içmez, uyumaz." Ancak kavmi ısrar eder. Daha sonra Hz. Musa Yüce Rabbin vahyine ulaşınca Rabbimiz sordurur: "Musa, kavminin isteğini neden bana iletmedin? Onlar beni yemeğe çağırdılar." Hz. Musa der ki; "Ya Rabbi, seni tenzih ederim. Sana böyle birşeyi söylemeye dahi cüret etmekten haya ederim.Senin sıfatlarını biliyorum. Sen böyle şeylerden (ekmekten, yemekten, su içmekten, uykudan) arınmışsın. Paksın, münezzehsin." Yüce Rabbimiz Hz. Musa'ya buyurur ki; "Kavmin hazırlık yapsın. Cuma günü ben onların davetine karşılık vereceğim."

Hz. Musa kavmine döndüğünde bunu onlara söyler. Kavmi müthiş bir hazırlık yapar. Çeşit çeşit yemekler hazırlanır. Her ev yemek getirir. Hazırdırlar. Ve Yüce Rabbi beklemekteler. Ancak gelen giden yok. Neden sonra akşam üstü, her tarafı dökülen, gariban ve muhtaç olduğu belli olan bir fakir gelir ve "Bu fakire bir lokma" der. Halk ve Hz. Musa derler ki; "Biz, Yüce bir misafir bekliyoruz. Sen bekle, hatta bize su taşı. Sonra seni doyururuz." Beklerler. Gelen giden yok. Kavmi Hz. Musa'yı kınarlar. Fakir de, bir şey yiyemeden yoluna devam edip gider. Ertesi gün Hz. Musa'ya Rabbin emri tecelli eder. Hz. Musa der ki; "Ya Rabbi, ben mahcup oldum. Sizin lütfunuz o sofraya tecelli etmedi." (Hz. Musa Yüce Allah'ın gelmeyeceğini ama lütfunun bir şekilde tecelli edeceğini, oraya bir türlü yansıyacağını biliyordu.)

Yüce Rabbimiz buyurdu; "Musa ben geldim. Ama siz beni doyurmadan gönderdiniz." Hz. Musa hayret içinde; "Ya Rabbi nasıl olur?" deyince Rabbimiz buyurdu; "O fakir geldi ya ! İşte ben o fakirin yanında idim. Onu doyurmuş olsaydınız bana ikram etmiş olurdunuz. Bilmiyor musunuz? Ben yoksulun, muhtacın, yanındayım. Ona ikram ettiğinde bana ikram etmiş olursunuz. Ben susamış kulumun yanındayım. Ona su verdiğinizde bana su vermiş olursunuz." Bu anlamda lütfen sofranıza Rabbimiz'in yanında olduğu fakirleri davet etmeyi unutmayalım.

Denilir ki: Hz. Lokman'ın oğlu babasına sorar:

- Babacığım insanda bulunması gereken en büyük erdem nedir?

Hz. Lokman der ki:

- Din, iman sahibi olmasıdır.

Oğlu sorar.

- Buna ikincisini eklemek istersen ne olur.

Hz. Lokman der ki:

- Din ve mal...

- Üçüncüsü olsa?

Hz. Lokman:

- Din, mal ve haya (utanma duygusu).

- Dördüncüsü olsa?

Hz. Lokman:

- Din, mal, haya ve güzel ahlak.

- Beşincisi olsa?

Hz. Lokman:

- Din, mal, haya, güzel ahlak ve cömertlik.

Sonra Hz. Lokman şöyle devam eder:

- Evladım! Kimde bu beş özellik bir araya gelse, o temiz, korunmuş ve Allah'ın dostu olmuş olur. Ve aynı zamanda şeytandan uzak olur.

Elbette Rabbimizin sevdiği özellikler bunlarla sınırlı değildir. Ama bu kadarı bile, kendimizi tartabilmemiz için yeterlidir. Ben bu listeye baktığımda Yüce Allah'ın (c.c.) ahlakıyla hallenme noktasından çok uzakta olduğumu görebiliyorum. Sizde kendinizi sorgulayın. Kendinizi hesaba çekmekten korkmayın. Bugün kendinizi hesaba çekmezseniz ahirette sizi hesaba çekecek bir rabbınız olduğunuda unutmayın...

Rabbim bizi affetsin. Bize merhamet etsin. Bizi nefsimizle baş başa bırakmasın. Kalbimize merhamet koysun. Sevgi koysun. Affetme duygusu koysun. Bize rahmetiyle muamele etsin.