1 Ocak 2005'ten itibaren YTL uygulamasına geçişin, Türkiye'de yaygın olmayan banka kartı kullanımını artırması bekleniyor. YTL ile birçok zorluklar ortadan kalkacak.
Abone ol1 Ocak 2005'ten itibaren YTL uygulamasına geçişin, Türkiye'de yaygın olmayan banka kartı kullanımını artırması bekleniyor. Banka kartı kullanımı, iki çeşit para biriminin getireceği zorlukları ortadan kaldırırken, iş yerlerini de kasalarında fazla bozuk para bulundurma külfetinden, hırsızlık, sahtekarlık gibi olaylardan kurtaracak. MasterCard Banka Kartlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Luke Olbrich, A.A muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türkiye'deki 42 milyon banka kartının 23.6 milyonunu Maestro kartın oluşturduğunu söyledi. Banka kartının, POS makinelerinden geçirildiğini ve kişinin belirlediği şifre ile hesabında para bulunduğu sürece harcama yapabilmesini sağladığını kaydeden Olbrich, Türkiye'de banka kartı kullanımının Avrupa ülkelerine oranla çok düşük olduğunu vurguladı. Olbrich, ''YTL uygulaması, enflasyonun düşmesi ve GSMH'nin yükselmesi Türkiye'de banka kartı kullanımının artması için en doğru zamanda olduğumuzu gösteriyor'' dedi. Luke Olbrich, YTL'ye geçişle birlikte nakit para yerine banka kartı kullanılması için çeşitli kampanyalar düzenlediklerini kaydederek, şu görüşleri dile getirdi. ''Biz diyoruz ki; banka kartı demek nakit para demek. Eski TL, yeni TL yerine banka kartını ver. Üzerinde bozuk para taşıma, kafan karışmasın. YTL, eski TL, alışık olmadığımız kuruşlar... Onları kullanacağınıza banka kartınızı verin, (yanlış hesap yaptım), derdiniz olmasın. Paranız bankanızda dursun. Kullandıkça hesabınızdan düşülsün.'' ''BANKA KARTI KULLANIMI ARTACAK'' Luke Olbrich, YTL'ye geçişin Avrupa'da euroya geçişle benzerlik taşıdığını da kaydederek, ''İlk başta insanlar yeni paraya dokunmak isteyeceklerdir. Ama Avrupa'da euro zamanında ne olduğuna baktığımızda ATM'den para çekmelerin düştüğünü, POS kullanımlarının inanılmaz derecede arttığını görüyoruz'' dedi. Türkiye'deki Maestro kartların yüzde 97'sinin ATM'den para çekmek için, yüzde 3'ünün POS'dan geçirilerek kullanıldığını kaydeden Olbrich, alışverişlerin yüzde 87'sinin hala nakit para ile yapıldığını söyledi. Olbrich, Türkiye'nin kredi kartı kullanımında Avrupa ortalamasına yaklaştığını, ancak banka kartı kullanımında Avrupa'nın çok altında yer aldığını ifade etti. Nakit para üretiminin maliyetinin yüksekliğine de işaret eden Olbrich, diğer ülkelerle rekabet edebilmek için nakde bağlı olmaktan kurtulmak gerekliliğini savundu. Banka kart kullanımının oturduğu pazarlarda bile euroya geçişle birlikte kart kullanımının arttığını belirten Olbrich, ''Bu ülkelerde kullanım yüzde 90-100'ler seviyesinde arttı. Türkiye'de bu oran daha da çok olacak'' dedi. Olbrich, YTL'ye geçişle birlikte iş yerlerinin, çok fazla miktarda bozuk para tutmak zorunda kalacağını belirterek, banka kartı kullanımının işyerleri için kolaylık ve güven getireceğine, dolandırıcılık, hırsızlık gibi olayların bu sayede azalacağına işaret etti. ''YTL İÇİN HAZIRIZ'' Luke Olbrich, YTL uygulamasına hazır olduklarını belirterek, 1 Ocak'tan itibaren Master ve Maestro kartla yapılan tüm işlemlerin YTL ile olacağını kaydetti. Türkiye'de yeni para birimine alışılmasının Avrupa ülkelerine nazaran daha kolay olacağını belirten Olbrich, ''Çünkü 6 sıfır gidecek. Bunu görebiliyor olmak rahat. Avrupa'da öyle değildi, 5.23'e bölünmüştü. Onları hesaplıyor olabilmek çok daha zordu'' dedi. Olbrich, bu kartların turistler tarafından da kullanıldığını kaydederek, turist işlemlerinde artış beklediklerini söyledi. İtalya'nın para biriminin de Türkiye gibi euroya geçişle oldukça küçüldüğünü anlatan Olbrich, İtalya'da paranın küçülmesinden dolayı alışverişte bir artış gözlemlenmediğini ifade etti. Olbrich, ''O zamanlarda Avrupa'da belli bir durgunluk vardı. Bu nedenle artış olmadı. Ama Türkiye'de GSMH büyüdüğü için alım gücünde bir artış var. Ama bu, direkt YTL ile ilgili bir şey değil. Yani enflasyonun düşmesi alım ertelemelerini uzatmadı. YTL de bunu engellemeyecek durumda'' dedi. Maestro'nun uzun dönem amacının, enflasyonun düşük tutulması için, nakitten uzaklaşarak, banka kartıyla elektronik işlemler yapılması olduğunu belirten Olbrich, ''Alışveriş ne kadar elektronik olursa o kadar kayıtlı ekonomi, o kadar doğru işlem ve daha az sahtekarlık olur. Nakit toplumundan kart toplumuna dönüşümü sağlamak istiyoruz. Böylece, diğer Avrupa ülkeleriyle de rekabet etme olanağınız artar'' dedi.