Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) dün akşam aldığı şok karar, dünya basınının manşetlerinde de kendisine yer buldu.
Abone olYüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) dün akşam aldığı şok karar, dünya basınının manşetlerinde de kendisine yer buldu.
Dış basındaki haberlerde engellenen adayların "Kürt" veya "Kürt yanlısı" olduğuna vurgu yapılırken, Leyla Zana ve Hatip Dicle 1991'de milletvekili oldukları zaman yaşananlar hatırlatıldı.
NEW YORK TIMES: Türkiye, 12 Kürt yanlısı politikacıyı seçimlerden diskalifiye etti
Yüksek Seçim Kurulu, 12 Kürt politikacının genel seçimlerdeki adaylığını, yasal olarak aday olmaya uygun olmadıkları gerekçesiyle veto etti. Bu beklenmedik gelişmenin, daha fazla temsil isteyen güneydoğudaki Kürtleri öfkelendirmesi bekleniyor. Türkiye'nin Kürt azınlığı bugün meclisteki 540 sandalyeden 20'sinde oturuyor ve daha fazlasını istiyor.
Seçilmeye uygun olmadığına karar verilen politikacıların bazıları 2007 seçimlerinde aday olmadan önce YSK'nin onayından geçmeyi başarmıştı. Kurul, iki karar arasındaki çelişkiyi, dört yıl önce bazı adayların adli sicil kayıtlarıyla ilgili belgelerin eksik olmasıyla açıkladı. Ancak karar, Kürtlerin büyük bir çoğunluğu tarafından kendilerini seçimlerin dışında bırakmayı amaçlayan bir hileli bir taktik olarak görülüyor.
YSK'nin kararının, uzun bir süredir Türkiye'nin üyelik başvurusunu değerlendiren Avrupa Birliği'nden eleştiri alması bekleniyor. AB, geçmişte, Türkiye'de Kürtlerin siyasete katılımının artırılması gerektiğini savunmuştu.
Türkiye'de güçlü demokrasi yanlıları Kürtlerin siyasete katılımının meselenin barışçıl bir yolla çözülmesi olarak görürken, Adalet ve Kalkınma Partisi'nden ve destekçilerinden birçok isim Kürt politikacıların PKK yanlısı olduğundan şüphe ediyor.
ASSOCIATED PRESS: Türkiye'nin Kürt partisi, yetkililerin 12 bağımsız adayı yasaklamasını eleştirdi
Türkiye'nin Kürt partisi, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Yüksek Seçim Kurulu'nun bazı adaylarını yasaklama kararına yanıt olarak Haziran seçimlerinden çekilmeyi değerlendirdiğini bildirdi.
Partinin eş başkanı Selahattin Demirtaş, seçimleri demokratik olmamakla nitelendirerek TBMM'nin seçim tarihini değiştirmesini istedi.
BDP, siyasi partiler için uygulanan ülke genelinde yüzde 10'luk seçim barajını aşmak için seçimlere bağımsız aday olarak girmeye karar veren 60 Kürt siyasetçiyi destekleme kararı almıştı.
Demirtaş, YSK'nin engellediği 12 adayın yarısının kendi partisinin desteklediği adaylar olduğunu söyledi. Bu isimler arasında iki Kürt milletvekili ve PKK ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle 10 yıl hapis cezası çeken, Kürt hakları aktivisti ve eski milletvekili Leyla Zana da yer alıyor.
Diğer engellenen adayların ise PKK'yla bağlantıları dolayısıyla şu an hapiste olan politikacılar olduğu belirtildi.
Anketler, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın partisinin, Haziran seçimlerinden önde çıkacağına işaret ediyordu. Kürt politikacılar iktidar partisinin güneydoğudaki geleneksel kalelerine girmesini önlemeye çalışıyordu.
Zana, 1991 yılında milletvekili olarak seçilmiş ancak mazbata yeminine kattığı birkaç Kürtçe kelime, resmi kurumlarda Kürtçe konuşulması yasağının ihlali anlamına geldiği için, olay yaratmıştı.
Daha sonra mecliste yapılan bir oylamayla dokunulmazlığı kaldırılan Zana, görülen mahkeme sonucu PKK'yla bağlantısı olduğu suçlamasıyla hüküm giydi. 10 yıl hapiste kalan ve 2004'te serbest bırakılan Zana'ya hapisteyken Avrupa Parlamentosu tarafından Kürt azınlık haklarının gelişimi için gösterdiği çabalar için insan hakları ödülü verildi.
AFP: Türkiye'nin Kürt yanlısı siyasi partisi, Yüksek Seçim Kurulu'nun partinin yedi adayını veto etmesinin ardından seçimlerden çekilme tehdidinde bulundu.
Barış ve Demokrasi Partisi Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bu faşist bir uygulamadır. Demokratik ve adil olmayan bir seçime katılmamız söz konusu olamaz" dedi.
BDP, yüzde 10'luk seçim barajını aşmak için 12 Haziran'da yapılacak genel seçimlere bağımsız adaylarla girmeye karar vermişti. Veto edilen adaylar arasında kıdemli Kürt politikacılar Leyla Zana ve Hatip Dicle ile BDP'nin hâlihazırdaki iki milletvekili de bulunuyor.
Yüksek Seçim Kurulu 12 bağımsız adayın adaylıklarını, eski hükümlülüklerini gerekçe göstererek iptal etti.
1991 yılında, Kürt milletvekilleri Dicle ve Zana'nın mecliste Kürtçe yemin etmeleri büyük bir gürültü koparmıştı. 1994 yılında, polis her ikisini de meclis binasından almış ve ikili terör örgütü üyesi olma suçundan hüküm giymişti.
BDP'nin destek verdiği 61 bağımsız adaydan 35'inin meclise girmesi bekleniyordu.
DPA: Yüksek Seçim Kurulu, dün aldığı kararla, Haziran'da yapılacak genel seçimler için bağımsız aday olan 12 Kürt politikacının geçmişteki terör bağlantılı hükümlülükleri dolayısıyla seçimlere giremeyeceğine karar verdi.
Kürt yanlısı Barış ve Demokrasi Partisi'ni destekleyen onlarca Kürt siyasetçi Türkiye'de uygulanan yüzde 10'luk seçim barajını aşmak için bağımsız aday olmuştu. Seçim kurulu, adaylardan 12'sinin seçime girmesinin uygun olmadığını, çünkü geçmişte terör faaliyetlerine katıldıkları ya da destek verdikleri gerekçesiyle hüküm giydiklerini duyurdu.
Bu politikacılar arasında, 1991 yılında Kürtçe yemin etmeye çalıştığı için ülkede büyük gürültü koparan Leyla Zana da bulunuyor. Zana PKK üyesi olduğu için hüküm giymiş, ancak daha sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye'nin Zana'nın ifade özgürlüğü hakkını ihlal ettiğine ve hükümetin Zana'ya tazminat ödemesi gerektiğine karar vermişti.