BIST 10.001
DOLAR 35,32
EURO 36,48
ALTIN 3.030,80

Yorum iliştiren okurların dikkatine

Ahmet Taşgetiren başta olmak üzere, her bir yazarımız 50 bin tık alıyor günde.

50 bin tıka yaklaşık 120 yorum...

Ayıklananlar hariç.

Bunların içerisinde toplasan, 20 yorum, küfürlü veya küçük düşürücü.

Bir çok okurumuz mesaj attı; "Yorumları kaldırmak yerine, süzgeçten geçirebilirdiniz" diyor.

Doğru!

Ama, o yorumları sabahtan akşama kadar okuyan arkadaşlarımız da insan. Hata yapabiliyorlar, küfürleri atlayabiliyorlar. Hem yorum editörü arkadaşlar sadece yazar yorumlarına bakmıyor ki.

Hergün 7-8 bin yorum iliştiriliyor haberlerin altına.

4 kişi çalışıyor ve yine de yetiştiremiyor.

Gelelim çapulcuların sayısına...

"Bu sitede çapulculara geçit yok" dedim ya, topu topu beş tane mail geldi.

Küfürler havada uçuşuyor.

İsim vermedim.

Kimseyi suçlamadım.

Suça, küfüre, hakarete ortak olmadım sadece.

Buna rağmen, bazı sanal kabadayılar ciyakladı, ana avrat düz gitti. Üç bilemediniz beş kişi.. Fazlası yok.

Üzgünüm, iyi niyetimin tekrar suistimal edilmesine müsade etmeyeceğim.

Haber yorumlarında da aynı şeyler oluyor haklısınız. Özellikle Kürt vatandaşlarımıza karşı, akıl almaz hakaretler, küçük düşürücü ifadeler kullanılıyor. Bazı densizlere göre, PKK ile tüm Kürtler arasında hiçbir fark yok!

Yok böyle bir şey...

PKK'nın P harfini duymak istemeyen Kürtler var içimizde. Yapılan hain saldırılarda en büyük acıyı içimizde yaşayan Kürtler var. Onları bir terör örgütünün mensuplarıyla nasıl bir tutabilirsiniz?

Ne ayıp?

Yakında haber yorumları için de bir dizi çözümler getireceğiz. Yorum editörlerinin işi biraz daha kolaylaşacak.

Teknoloji geliştikçe herşey imkansız olmaktan çıkıveriyor.

Bence buna gerek olmamalı.. Ne filtreye, ne de başka bir engele ihtiyaç duymamalıydık. Özgür bir ortamda, herkes birbirinin fikriyle tartışabilmeliydi. Küfür, hakaret, küçük düşürücü ifadeler dönüp dolaşıp sahibini buluyor. Ama fikirler kalıcı oluyor.

Bir de olayın hukuki boyutu var. İstanbul Basın Savcısı ile bir görüşme yaptım geçen gün. Hiç kimse, bulunamaz diye efelenmesin, eskisi gibi değil hiçbir şey. Teknolojinin muazzam gelişmesi, polisin işini kolaylaştırıyor.

Beni bir iki sanal kabadayı tehdit etmişti.. Hiç bulunmayacakmış gibi hareket etmişti. Öldürmekten söz ediyordu o muhteremler. Hepsi kıskıvrak, şimdi mahkeme kapılarında sürünüyorlar.

Şimdi de "affet" maili gönderiyorlar. Affetmek tabii ki Allah'a mahsus. Ama Türk adaleti affetmiyor. Kamu davası açılınca, şikayetçi isterse şikayetinden vazgeçsin. Hiçbir şey olmuyor, o dava devam ediyor.

İyisi mi, bu sıkıntıları yaşamamak için her ne olursa olsun, yorum yapalım küfür etmeyelim, hakaret etmeyelim, bizimle aynı düşüncede olmayan insanları küçük düşürmeyelim.

Bu çok zor değil!

Lütfen!

Not: Sevgili okurlar, üç gün Antalya'da 44. Altın Portakal Film Festivali'ni izledim geçen hafta. Yazılar bu yüzden aksıyor. Haklısınız, bu konuda bundan böyle daha dikkatli olacağım. Bence de bu tür mazaretleri kabul etmemelisiniz!