BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Yol kenarındaki travestiyi kurşunladılar

Yol kenarındaki travesti borç yüzünden çıkan tartışmada kurşunlanarak hayatını kaybetti

Abone ol

İZMİR'in Karabağlar İlçesi'nde önceki gece 03.00 sıralarında, yol üzerinde bekleyen travestilerin yanına, otomobille gelen kimliği belirsiz iki kişi, Narin takma adlı travesti Ramazan Başat Yaş (36) ile borç-alacak nedeniyle tartışmaya başladı.

Tartışmanın büyümesi üzerine iddiaya göre Yaş ile yanındaki Yasin Evlek (36) ve travesti M.K.'yi (26) tartaklayan saldırganlar Yaş'a tabancayla ateş etti. Saldırganlar kaçarken, 5 kurşunla vurulan Yaş yaşamını yitirdi. Polisin kimliklerini belirlediği Yunus Coşkun (20) ile Gökhan Yüksel (24) bir süre sonra yakalandı.

 ÇOCUĞU OLMUYOR DİYE EŞİNİ ÖLDÜRDÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Mersin'de bir kişi, çocuk meselesi yüzünden çıkan tartışmada, 2 yıllık karısını boğazını keserek öldürdü.

Edinilen bilgiye göre olay, merkez Toroslar ilçesi Halkkent Mahallesi 2996 Ada'da meydana geldi. İddiaya göre, dün akşam saatlerinde Aysel T.'tan (35) haber alamayan yakınları polise haber verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis, evde Aysel T.'nin kanlar içindeki cesediyle karşılaştı. Genç kadının boğazından kesilerek öldürüldüğü belirlenirken, kapının zorlanmadan açılmış olmasından şüphelenen polis, kocası Y.T'yi (34) göz altına aldı.Emniyette sorgulanan şüphelinin, polise verdiği ifadesinde, eşini çocuğu olmadığı için çıkan tartışma sonucu öldürdüğünü söylediği öğrenildi. Mersin Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi morguna kaldırılan Aysel T.'ın cesedi, daha sonra otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.

 OMUZ ATMA DAVASI KANLI BİTTİ!

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Beyoğlu'nda, "yan bakma" ve "omuz atma" yüzünden 4 kişi arasında başlayan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. İki ay sonra askere gidecek Mehmet Çelik (20), kavgaya karışanlardan birinin çıkardığı "kelebek" denilen bıçakla boğazı kesilerek öldürüldü. Görgü tanıkları ve kamera görüntüleri yardımıyla kimlikleri tespit edilen iki zanlıdan biri polis çıktı.


Üsküdar'daki evlerinin yakınında gözaltına alınan iki arkadaşın çok sarhoş olması nedeniyle ifadelerin alınması için ayılmaları beklendi. Güvenlik kameralarına saniye saniye yansıyan olay iddialara göre şöyle gelişti:


Kavga, İstiklal Caddesi Küçükparmakkapı Sokak girişindeki gazete bayisinin önünde meydana geldi. Garsonluğu bırakıp askere gitmeye hazırlanan Mehmet Çelik, amcasının oğluyla birlikte yürüyerek arkadaşının evine gidiyordu. Çelik, bir ara sohbet eden 2 kişiden biriyle çarpıştı.

KELEBEKLE YARALADILAR

Omuz atma tartışması kısa sürede kavgaya dönüştü ve 2 gençten biri, yanında taşıdığı kelebek diye tabir eden bıçakla Mehmet Çelik'i boğazından yaraladı. Çelik boğazını tutarak yere düşerken, saldırganlar kaçtı.
Çok kan kaybeden Çelik, olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalenin ardından, Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.


Görgü tanıkları ve kamera görüntülerinden yola çıkan polis, saldırganların kimliğini kısa sürede tespit etti. Sabiha Gökçen Havalimanı'nda görev yapan polis memuru Ahmet Edip Y. (29) ile yakın arkadaşı Serkan E.'yi (30) cinayetin faili olarak aramaya başlayan ekipler, iki zanlıyı Üsküdar'daki evlerinin yakınında gözaltına aldı.


İki yıllık polis olan Ahmet Edip Y. ile çocukluk arkadaşı Serkan E.'nin çok sarhoş olduğu, bu nedenle uzun süre ifadelerinin alınamadığı öğrenildi. Görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda olayda bıçak kullanan kişinin Serkan E. olduğu tespit edildi. Polis, Mehmet Çelik ile amcasının oğlunun da alkollü olduğunu belirtti.

HASTANEDE İNANILMAZ TESADÜF

Çelik'in olayın ardından kaldırıldığı hastanede de inanılmaz bir tesadüf yaşandı. Kalp rahatsızlığı nedeniyle Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne giden dayı Bahattin Sürmeli, yeğeni Çelik'i sedyeyle acil servise sokulurken gördü. Sürmeli, "Taksim'in ortasında adam öldürmek ne demek?" diye isyan etti. Çelik'in yakınları hastaneye akın etti. Çelik'in ağabeyi Ramazan Çelik, "Taksim'de o kadar polis var ki adamlar bıçaklarla dolaşıyorlar! İki ay sonra askere gidecek genci Beyoğlu'nun ortasında bıçaklıyorlar. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?" dedi...

DAMAT DEHŞET SAÇTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]Mersin'in Tarsus ilçesinde cinnet geçiren damat para istemeye gittiği, kayınbabası ve üvey kaynanasını tabancayla öldürdükten sonra intihar etti.

Olay Tarsus'un Fevzi Çakmak Mahallesi 1703 sokak 20 nolu apartmanın ikinci katında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Orhan Mençekoğlu (53) para istemek için kayınbabası Yusuf Yıldırım'ın (73) evine geldi.

"Paraya ihtiyacım var, bana destek ol" talebinde bulunduğu öğrenilen Orhan Mençekoğlu'na kayınbabası Yusuf Yıldırım'ın, "Sana geçmişte çok yardımda bulundum. Artık sana para vermeyeceğim... Git buradan" şeklinde ret cevabı verdiği iddia edildi. Aldığı cevapla bir anda çılgına dönen Mençekoğlu, yanında bulundurduğu 7.65 çapındaki tabancayı çıkartarak kayınbabası Yusuf Yıldırım'a ve kendileriyle aynı odada bulunan üvey kaynanası Arife Yıldırım'ın (47) üzerine mermi yağdırdı. Damat Orhan Mençekoğlu daha sonra silahı kafasına dayayarak tetiğe bastı. 6 çocuk babası olan Yusuf Yıldırım ve ikinci eşi olduğu öğrenilen Arife Yıldırım olay yerinde hayatlarını kaybettiler.

Komşular silah seslerini duyunca emniyet güçlerine haber verdiler. Eve giren emniyet güçleri korkunç manzarayla karşılaştılar ve Orhan Mençekoğlu'nun hala yaşadığını görmeleri üzerine 112 Acil Servis ekiplerine haber verdiler. Olay yerine gelen 112 Acil Servis ekiplerince Tarsus Devlet Hastanesi'ne kaldırılan 3 çocuk babası Orhan Mençekoğlu da yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.
Olay yerinde inceleme yapan Tarsus Cumhuriyet Savcısı, cesetleri otopsi için Adana Adli Tıp Kurumuna sevk etti. Ölen şahısların yakınları ise acı haberi duyunca sinir krizi geçirdiler. 

YA BİR DAHA HİÇ UYANMAZSA...

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]Diş tedavisi için uyutulan ve 14 gün sonra beyin hasarıyla uyanan Oğuzhan'ın ailesi en zor kararı verecek. Aile, MR için uyutulacak oğullarının uyanmamasından korkuyor.

Mersin'de özel bir klinikte diş çekimi nedeniyle uyutulan ancak 14 gün sonra uyanabilen ve beyninde hasar oluşan minik Oğuzhan için ailesi en zor kararı verecek. Küçük Oğuzhan'ı sağlığından eden narkoz sonrası ailesi 1.5 milyon liralık tazminat davası açmıştı. Şimdi ise mahkemeye sunulmak üzere Oğuzhan'ın beyninde hasar kalıp kalmadığı ve hasarın düzeyiyle ilgili beyin MR'ı isteniyor.

MR çekilmesi için ise küçük Oğuzhan'ın uyutulması gerekiyor. Yanlış tedavi yüzünden yüzde 98 özürlü olarak uyanan Oğuzhan kollarını kullanamadığını anlatan baba Bayram Sivas "Her gün fizik tedavi görüyor. Belden aşağısını rahat kullanamıyor. Arkadaşlarıyla oynamak istiyor, hırslanıyor. Bacakları vücudunu taşıyamıyor. 14 gün uyanamadığı için beyninde hasar oluştu. Bu hasarın düzeyini tespit etmemiz için beyin MR'ı çekilmesi gerekiyor" diye konuştu.

Risk varsa vazgeçeceğiz

Oğlunun sağlığını yitirmesi nedeniyle 1.5 milyon liralık maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını, davanın hala sürdüğünü kaydeden acılı baba Sivas "Hem Oğuzhan'ın gelecek hayatı için hem de mahkeme sürecinin netleşmesi için MR'ın çekilmesi gerekiyor. Bir de ileriki hayatında ameliyat olması gerekirse yine uyutulması gündeme gelecek. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Alanında çok iyi bir doktor bakacak 'uyutulması riskli' derse vazgeçeriz. Yüzde yarım risk varsa buna girişmek istemeyiz. Mahkeme de tazminat da umrumuzda olmaz. Çocuğumu sağlığından eden hastanenin tapusunu elime verseler ne olur. Yeter ki çocuğum sağlığına kavuşsun" diye konuştu.

OKUL KAPISI 4 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN ÜZERİNE DÜŞTÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]İZMİR'in Menemen İlçesi'ndeki Asarlık 75'inci Yıl İlköğretim Okulu'nun iddiaya göre yaklaşık 8 aydan bu yana tamir edilmeyen demir bahçe kapısı, 4 yaşındaki Mehmet Ali Yavuz'un üzerine düştü. Kaldırıldığı Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi'nde tedavi altına alınan Yavuz'un hayati tehlikesinin devam ettiği bildirildi.

Olay, dün akşam saatlerinde, Menemen Asarlık 75'inci Yıl İlköğretim Okulu önünde meydana geldi. Okul bahçesi önünde oynayan Mehmet Ali Yavuz'un üzerine, raydan çıkan demir okul kapısı düştü. Oğlunun yaralandığını duyup okulun önüne koşan 7 çocuk babası Şevket Yavuz, kapı altında kalıp yaralanan küçük Mehmet Ali'yi, Menemen Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Mehmet Ali, burada yapılan ilk müdahale ardından ambulansla Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi'ne sevkedildi.

Oğlunun başına gelenlerden dolayı çok üzgün olduğunu belirten baba Şevket Yavuz, kapının raydan çıkmasını engelleyen demirin yaklaşık 8 ay önce kırıldığını iddia ederek, "Kapıyı tamir eden olmadı. Bu yüzden kapı raydan çıkınca oğlumun üzerine düşmüş. Bu olayın sorumlularının cezalandırılmasını istiyorum" dedi.

Tedavi altında bulunan küçük çocuğun bilincinin kapalı olduğu ve hayati tehlikesinin devam ettiği belirtilirken, soruşturma başlatıldı. 

5 AYLIK HAMİLEYE DÜŞÜK YAPTIRDI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]Zonguldak'ta, para karşılığı anlaştığı kadına iğne ile düşük yaptırdığı iddia edilen doktor hakkında soruşturma başlatıldı.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, bir ihbarı değerlendiren İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, iğneyle düşük yapmak için Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde doktor F.T'ye para verdiği öne sürülen A.K. ve eşi D.K'yı gözaltına aldı.

A.K, ifadesinde, bebeğini düşürmesi için kendisine iğne yapıldığını, bunun karşılığında doktor F.T'ye bin 500 lira ödediklerini iddia etti. Çift, ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

Daha sonra sancılanan A.K'nın Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde 5 aylık bebeğini düşürdüğü öğrenildi. A.K'nın sevgilisi olduğu öne sürülen Ş.K'dan hamile kaldığının ortaya çıkması üzerine bebeğini aldırmak istediği iddia edildi.

İl Sağlık Müdürü Rüstem Albayrak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iddialara ilişkin olarak soruşturma başlattıklarını belirterek, olayın doğru olup olmadığının, yapılacak incelemelerin ardından ortaya çıkacağını ifade etti.

Bu arada, A.K'nın düşük yaptığı ceninin otopsi için Adli Tıp Kurumuna gönderildiği öğrenildi.

DOKTORLAR GÖRDÜKLERİ KARŞISINDA ŞOK OLDU

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]Bitlis Devlet Hastanesi'nde guatr ameliyatına alınan 9 yaşındaki kız çocuğundan yaklaşık 600 gram ağırlığında kanserli tiroid bezi alındı.

Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. M. Tolga Kafadar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mutki'ye bağlı Arpalıseki köyünde yaşayan 9 yaşındaki zihinsel engelli Caize Aktaş'a bir süre önce guatr teşhisi konulduğunu söyledi.

Yapılan tetkikler sonrası başarılı bir ameliyatla küçük kızın boynunun ön kısmını tamamıyla kaplayan ve soluk borusuna (trake) bası yapan dev bir guatrı başarıyla aldıklarını söyleyen Kafadar, tiroid bezinin büyüklüğü karşısında şaşkınlık yaşadıklarını bildirdi.

Bitlis'te böylesi bir ameliyatı başarı ile gerçekleştirmenin gururunu yaşadıklarını dile getiren Kafadar, şöyle konuştu: "9,5 yaşında bir çocukta bugüne kadar görmediğimiz bir guatra rastladık.

Arpalıseki köyünde yaşayan 9,5 yaşındaki Caize Aktaş'ın yaşına göre tiroid bezinin boyutu oldukça büyüktü. Boynun ön kısmını tamamıyla kaplayan ve soluk borusuna bası yapan dev bir guatrdı. Meslek hayatım boyunca çocuklarda bu kadar büyük bir guatr görmedim. Ayrıca yaptığım araştırmalarda, yurt içi ve yurt dışı yayınlarda da henüz böyle bir vakaya rastlamadım." Tetkikler sonucunda hastadaki tiroidin bezinin kanserli olduğu yönünde şüphe duyduklarını ve hastalığın ilaç tedaviyle düzelemeyeceği için cerrahi tedavi kararı verdiklerini belirten Kafadar, pediatri ve anestezi uzmanlarının konsültasyonları sonucunda, hastayı ameliyat ettiklerini ve boynundaki yaklaşık 600 gram tiroid bezinin tamamının çıkarıldığını kaydetti.

Ameliyat sonrası hastanın sağlık durumunun iyi olduğunu ve ertesi gün taburcu edildiğini dile getiren Kafadar, hastanın takip ve tedavisinin ise devam ettiğini ifade etti.

"TİROİD BEZİ KANSERLİ ÇIKTI"

Ameliyat sonrası boyundan çıkarılan kitlenin patolojiye gönderildiğini ve patoloji sonucunda tiroidin kanserli olduğu yönünde rapor geldiğini bildiren Kafadar, böylece şüphelerinin netlik kazandığını dile getirdi.

Kafadar, şöyle devam etti: "Cerrahiden sonra, tiroid kanserli hastaların tedavisinin tamamlanması için, hastanın nükleer tıp merkezinde (radyoaktif iyot tedavi) bir daha tedavi edilmesi gerekiyor. Bitlis'te nükleer tıp merkezi bulunmadığı için, hastayı en yakın nükleer tıp merkezi olan Diyarbakır'a yönlendirdik. Erişkin bir insanda tiroid bezinin ağırlığı 20 ile 25 gramdır. Bunu 9,5 yaşındaki bir çocukta düşündüğümüzde, bu gramın daha da az olması gerekiyor. Bu çocuktaki kitle yaklaşık 600 gram. Bu gerçekten çok rastlanılır bir durum değil. Bu yaşlardaki çocuklarda tiroid bezinin kanser olması da fazla gördüğümüz bir şey değil."

-"GUATR ÇOCUĞA GENETİK OLARAK GEÇMİŞ"

Çocuğun aile sorgulamasında diğer kardeşleri ile anne ve babasında da guatr olduğu bilgisine ulaştıklarını açıklayan Kafadar, çocuğa guatrın genetik olarak geçtiğini bilgisini vererek, şöyle devam etti: "Anne ve babada guatr olduğu için çocuğumuza genetik olarak geçmiş. Bu çocuğumuzda muhtemelen doğduğundan bu yana guatr olduğunu düşünüyoruz. Yıllar geçtikten sonra guatr bu denli büyümüş. Çocukta aynı zamanda mentol retarde hastalığı (zeka geriliği) var. Genetik olarak doğuştan guatr tiroid bezi bozukluklarında, zeka geriliğini de görmekteyiz. Bundan sonra ki süreçte nükleer tıptaki tedavisi bittikten sonra, hastaya tiroid ilaçlarını vereceğiz ve belirli aralıklarla kontrole çağıracağız. Tiroid beziyle ilgili kanser vakasının iyileşeceğini umut ediyoruz. Hastanın takip ve tedavisine devam ediyoruz." Bitlis bölgesinde endemik olan guatr hastalığına sık olarak rastladığını anlatan Kafadar, kentte yaklaşık 2 ile 2,5 yıl içinde binlerce guatr hastasıyla karşılaştığını, bunların bazılarına cerrahi, bazılarına ise ilaç tedavisi uyguladığını, halen binlerce hastanın takip ve tedavisinin de devam ettiğini sözlerine ekledi. 

SEVGİLİSİNİ KAÇIRMAK İSTEDİ ŞİMDİ AĞIR YARALI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]BURSA'da işe giden 18 yaşındaki sevgilisi Havva A.'yi bu sabah kaçırmak isteyen 24 yaşındaki Murat Asbalık, dehşet saçtı. Teklifini kabul etmeyen sevgilisinin bindiği servis aracının peşinden 1 el havaya ateş eden Asbalık, daha sonra kendisini sakinleştirmek isteyen polis ve çevredekilerin gözleri önünde başına ateş ederek ağır yaralandı.

Merkez Yıldırım İlçesi'nde tekstil atölyesinde çalışan Murat Asbalık, Küçükbalıklı Mahallesi Kandilli Sokak'ta oturan sevgilisi Havva A.'nın evinin önünde beklemeye başladı. Saat 08.00'de çalıştığı tekstil atölyesine gitmek için evden çıkan Havva A., önünü keserek, "Seni çok seviyorum. Kaçırmaya geldim" diyen Murat Asbalık ile tartıştı. Daha sonra bekleyen servis minibüsüne binen genç kız sürücüye hemen uzaklaşmasını söyledi.

Hareket eden servis aracının peşinden bir süre koşan Murat Asbalık daha ruhsatsız tabancasıyla havaya 1 el ateş etti. Haber verilmesi üzerine kısa sürede gelen polislerin sakinleştirmek istediği Murat Asbalık, tabancasını polislere doğrultarak, "Benden uzak durun yoksa hepinizi vururum" diyerek bağırdıktan sonra başına dayadığı tabancayla 1 el ateş etti. Ağır yaralanan Asbalık, çağrılan ambulansla Muradiye Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. 

PLOTANİK AŞKA KAN KARIŞTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]İZMİR'in Bayındır İlçesi'nde, çiftçi 26 yaşındaki H.Ö., platonik aşkı, başka biriyle nikahsız yaşayan, 2 çocuk annesi 19 yaşındaki Rabia Üzümovalı'yı av tüfeğiyle başından vurarak öldürdü.

Bayındır'a 10 kilometre uzaklıktaki Buruncuk Köyü'nde çiftçilik yapan H.Ö., gönlünü köylüsü Rabia Üzümovalı'ya kaptırdı. Ancak Üzümovalı, 3 yıl önce komşu Turan Köyü'nden Ş.T.'yle kaçtı. 'Küçük yaşta kızı alıkoymak'tan gözaltına alınan Ş.T., bir süre cezaevinde yattıktan sonra tahliye edildi. Ş.T., cezaevinden çıktıktan sonra Üzümovalı ile nikahsız olarak birlikte yaşamaya başladı.

2 çocukları olan çiftin arasında son dönemde geçimsizlik başladı. Üzümovalı, geçen perşembe günü Ş.T. ile yine tartıştı. Tartışmadan bir gün sonra Üzümovalı, nikahsız eşini terkedip, 2 çocuğuyla birlikte Buruncuk Köyü'ndeki baba evine döndü.

Genç kadının köye dönmesini fırsat bilen H.Ö., iddiaya göre ona olan aşkını anlatıp, sözlü tacizde bulunmaya başladı. Aşkına karşılık bulamadığı için öfkeye kapılan H.Ö., dün saat 17.30 sıralarında, Rabia Üzümovalı'yı av tüfeğiyle bastığı baba evinde başına 2 el ateş ederek vurdu. Üzümovalı, yakınlarının gözü önünde kanlar içinde yere yığılarak yaşamını yitirdi. Saldırıdan sonra kaçan H.Ö., dün gece jandarma tarafından suç aleti tüfekle yakalandı. H.Ö.'nün jandarmadaki sorgusunun sürdüğü, işlemlerinin ardından bugün Adliye'ye sevk edileceği bildirildi.