BIST 9.390
DOLAR 34,44
EURO 36,39
ALTIN 2.833,84
HABER /  GÜNCEL

YÖK'ten Demir'e soruşturma izni

YÖK Başkanı Özcan, savcılığın Demir için istediği soruşturma iznini vereceklerini söyledi

Abone ol

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, savcının talebiyle ilgili olarak "ÖSYM Başkanı Ali Demir için ayrıcalık tanımayacağız" dedi.

Soruşturmayı yürüten Başsavcı Vekili Şadan Sakınan, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Ali Demir ve YGS Koordinatörü ile diğer yetkililer hakkında ise YÖK Başkanlığı'ndan soruşturma izni istedi. Söz konusu isimler için, 'görevi ihmal' ve 'görevi kötüye kullanma' iddiasıyla inceleme başlatıldı.

Savcılık ve bilirkişi değerlendirmesinde, şifrenin matematik testindeki 40 sorudan 29'unda uygulandığı, mod-medyanın ise bu 29 sorudan 18'inde doğru şıkkı gösterdiği ifade edildi. Buna göre şifreleme yönteminin adayın lehine olmadığı vurgulanırken, "Herhangi bir aday kendisine verilen kitapçıkta eğer bu 29 soruda en büyük seçeneğin sağındaki seçeneği işaretler ise 18 doğru 11 yanlışa sahip olacak. Bu yöntemi uygulamak başarılı bir adayın lehine olmayacaktır." denildi. Takipsizlik kararında, bazı adaylara sınavdan önce 'en büyüğün sağındaki seçeneği işaretle' diye bir bilgi verilmiş bile olsa, aday kitapçıkları farklı olduğundan dolayı şifrenin hangi sorularda doğru cevabı göstereceği bilgisi bulunmadığı kaydedildi.

Kararda, 'en büyük değerli seçeneğin sağındaki şıkkı işaretleyerek soruların tamamının doğru olarak yapılabileceği herhangi bir aday kitapçığının bulunmadığı' belirtildi. Ancak başsavcı vekili kararında, şifreleme iddiasıyla ilgili ÖSYM yetkilileri ile kitapçıkları basan Meteksan'ın ihmaline değindi. 2011 YGS'de ilk kez adaya özgü kitapçık uygulamasının yapıldığı, ancak matematik testinin soruları programa girilirken sınav koordinatörünün, programın ürettiği cevap şıkkı dönüşüm tablosunu gerektiği gibi değiştirmemek suretiyle bu şifrelemeye sebebiyet verdiği öne sürüldü.

Başsavcı Vekili Şadan Sakınan'ın görevlendirdiği ve aralarında veritabanı inceleme ve kriptoloji uzmanlarının da bulunduğu bilirkişi heyeti ise raporunda, "YGS-2011 sınavında kamuoyunda şifre olarak adlandırılan uygulama vardır. Ancak YGS-2011 sınavında hiçbir adayın yukarıdaki formülasyondan istifade ederek haksız avantaj sağladığına dair bulguya rastlanmamıştır." değerlendirmesi yaptı. Raporda şu görüşlere yer verildi: "Şifre olarak bilinen uygulama, kullanılan programın eksikliğinden, ÖSYM Test Araştırma Birimi çalışanlarının program kullanımı hakkında yeterliliğe sahip olmaması ve YGS koordinatörünün gerekli denetimi yapmaması ve kapalı dönemde görülen eksikliklere müdahale etmemesinden kaynaklanmaktadır. Bahse konu formülasyon ile 40 soruluk matematik testinde bulunan 29 sorudan 15,25 net elde etme imkanı bulunmaktadır. Ancak YGS-2011 sınavında hiçbir adayın yukarıdaki formülasyondan istifade ederek haksız avantaj sağladığına dair bulguya rastlanmamıştır."

Öte yandan YGS'deki şifre iddiaları üzerine, Sınav Uygulama Yönergesi'nin iptali istemiyle açılan davayı görüşen Danıştay 8. Dairesi, ara karar vererek, ÖSYM'den 'Adaya Özgü Soru Kitapçığı'na ilişkin sınav yönergesinin' hukuki niteliğini sordu. Ankara Barosu'na kayıtlı avukat Bilal Kolbüken, sınavın ve adaya özgü soru kitapçığına ilişkin sınav yönergesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay'da dava açmıştı.