BIST 9.916
DOLAR 35,18
EURO 36,68
ALTIN 2.970,73
HABER /  GÜNCEL

Yoksullar zenginlerin nasıl yaşadıklarının farkında

Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim, "Zengin dünya, yoksulların çektikleri sıkıntıları görmüyor olsa bile, dünyanın her yerindeki yoksullar ...

Abone ol

Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim, "Zengin dünya, yoksulların çektikleri sıkıntıları görmüyor olsa bile, dünyanın her yerindeki yoksullar zenginlerin nasıl yaşadıklarının farkında ve harekete geçmek istediklerini de ortaya koyuyorlar. Eşit olmayan bir dünyada kapsayıcı büyümeye ihtiyacımız var" dedi.
Dünya Bankası Başkanı Jim Yong yazılı bir açıklama yaptı. İşte o açıklama:
"Çok uzun bir süredir, zenginler dünyanın dört bir yanındaki yoksulların nasıl yaşadıklarını belirli bir ölçüde biliyorlardı. Günümüz dünyasında yeni olan, yoksullardan en iyi gizlenen sırrın, yani zenginlerin nasıl yaşadığının artık ortaya çıkmış olmasıdır. Giderek artan sayıda yoksulun artık sahip olduğu köy televizyonları, internet ve cep telefonları yoluyla zenginlerin ve orta sınıfın yaşam tarzları her gün tam renkli olarak evlerine iletilmektedir. Geçtiğimiz yıl Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales ile birlikte deniz seviyesinden 14.000 fit yükseklikteki bir Bolivya köyüne seyahat ettiğimde, köylüler cep telefonları ile bizim fotoğrafımızı çekiyorlardı. Hindistan’ın en fazla yoksulun yaşadığı eyaleti olan Uttar Pradesh’te, Hintlilerin akıllı telefonlarında Kore dizilerini seyrettiklerini gördüm.

EŞİT OLMAYAN BİR DÜNYADA YAŞIYORUZ
Eşit olmayan bir dünyada yaşıyoruz. Ancak zengin dünya yoksulların çektikleri sıkıntıları görmüyor olsa bile, dünyanın her yerindeki yoksullar zenginlerin nasıl yaşadıklarının epey farkında. Ve harekete geçmek istediklerini de ortaya koyuyorlar.
Eşitsizlikler herkesi incitiyor. Kadınların ekonomik katılımının düşük olması Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da yüzde 27’lik bir gelir kaybına yol açıyor. Öte yandan, kapsayıcı büyüme insanlar ile hükümetleri arasında daha güçlü ve daha sağlam sosyal sözleşme sağlıyor- ve daha güçlü ekonomiler oluşturuyor. Örneğin, eğer kadınların istihdam düzeyini erkeklerin düzeyine yükseltebilseydik, ortalama gelir Güney Asya’da yüzde 19 ve Latin Amerika’da yüzde 14 daha yüksek olabilirdi. Aşırı yoksulluk içindeki insanlar günlük 1,25 doların altında bir para ile geçiniyor, bu çoğumuzun her gece cebimizden boşalttığı bozuk paralardan bile daha düşük bir miktar. Öte yandan, orta gelirli ve yoksul ülkelerdeki bir milyardan fazla insan bundan bile daha az bir para ile yaşamını devam ettiriyor.

2 MİLYAR İNSANIN ENERJİYE ERİŞİMİ YOK
Günümüz dünyasının temel sorunlarının milyonlarca değil milyarlarca insanı etkilediğini biliyoruz. Neredeyse 2 milyar insanın enerjiye erişimi yok. Tahmini olarak 2,5 milyar insanın temel finansal hizmetlere erişimi yok. Ve hepimiz, bugün iklim değişikliği zorluğuna uygun ölçekte bir plan ile harekete geçmezsek, yakında bir iklim değişikliği felaketi ile karşı karşıya kalacağız.
Dünyanın kalkınma ihtiyaçları elbette Dünya Bankası Grubu’nun bunları karşılayabilme olanaklarının çok üzerinde. Ancak fazlasını, çok daha fazlasını yapabiliriz. Müşterilerimize bilgi ve çözüm sunumunda daha iyi hale geldikçe artmasını beklediğimiz talebi karşılayabilmek için, gelirlerimizi ve sermayemizi arttırma yönünde finansal olanaklarımızı güçlendiriyoruz.
Son zamanlarda attığımız adımlarla orta gelirli ülkelere sağladığımız kaynakları neredeyse iki kat artışla yıllık 15 milyar dolardan 28 milyar dolara yükselttik. Bu Dünya Bankası’nın önümüzdeki on yılda kredi verme kapasitesinin veya bilançomuzdaki kredi miktarının 100 milyar dolarlık artışla yaklaşık 300 milyar dolara yükseleceği anlamına gelmektedir. Ayrıca en yoksul ülkelere yönelik fonumuz olan IDA’nın tarihindeki en büyük ikmal olarak neredeyse 52 milyar dolarlık hibe ve imtiyazlı kredi sağlanmıştır.
Aynı zamanda, özel sektöre olan doğrudan desteğimizi de arttırmaktayız. Dünya Bankası Grubu’nun siyasi risk sigortası kuruluşu olan MIGA önümüzdeki dört yılda sağlayacağı yeni garantileri neredeyse yüzde 50 oranında arttırmayı planlamaktadır. Özel sektör kolumuz olan IFC önümüzdeki on yılda portföyünü neredeyse iki katına çıkararak 90 milyar dolara yükseltmeyi planlamaktadır. 10 yıl içinde IFC’nin yıllık taahhütlerinin 26 milyar dolara çıkacağına inanıyoruz.
Bir bütün olarak ele alındığında, Dünya Bankası Grubu’nun bugün 45 ile 50 milyar dolar arasında olan yıllık taahhüt miktarının önümüzdeki yıllarda 70 milyar doları aşması beklenmektedir. Finansal ateş gücündeki bu artış Dünya Bankası Grubu için daha önce görülmemiş bir artıştır. Artık önümüzdeki yıllarda toplamda yıllık olarak yüzlerce milyar dolarlık kaynağı harekete geçirebilecek ve kaldıraç etkisi yaratabilecek bir konumdayız.

DAHA ETKİLİ YOLLAR ŞART
Sivil toplumdakiler ve özel sektördekiler de dahil olmak üzere kilit ortaklar ve paydaşlar ile birlikte çalışmanın daha etkili yollarını bulmamız gerekiyor. Ortaklıklara, güçlü küresel kurumlara, canlı bir özel sektöre ve kararlı siyasi liderlere ihtiyacımız var.
En önemlisi, tüm dünyadaki insanları yoksulluğu sona erdirmeye yönelik küresel bir hareket için bir araya getirmemiz gerekiyor. Küresel toplumun tüm kesimleri, geleceğe bırakacağımız bir miras olan daha adil ve sürdürülebilir bir ekonomi vizyonunu kararlı eyleme dönüştürmek için bir araya gelmelidir. Dünya bizi izliyor".
(İHA)