Yoksa Kılıçdaroğlu ile Obama akraba mı?
Sırf Erdoğan'a düşmanlık besliyorlar diye kendi halkını katleden Esad ile Sisi'ye koltuk çıkmasını da anlamıştık.
Daha önce Meclis'teki grup toplantısında, "Ben Recep
Tayyip Erdoğan'a, karşı terör örgütlerine yardım ve yataklık
yapıyorum diyorsam, bir bildiğim var" dediğini
duymuştuk.
“İster KCK, ister İBDA-C, isterse Hizbullah’tan kim
haksızlığa uğramışsa onun yanında oluruz” dediğine
de şahit olmuştuk.
Darbe çalışmaları yapan, ülke insanını stadyumlara sokup tepesine
binmeye çalışan darbeci paşaların bulunduğu Egenekon terör örgütüne
üye olacağını söylediğinde "Normaldir"
demiştik.
Hatta sırf Erdoğan'a düşmanlık besliyorlar diye kendi halkını
katleden Esad ile Sisi'ye koltuk çıkmasını da anlamıştık.
Ama vallahi de billahi de ben günün birinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun
Erdoğan'la arası bozuldu diye cemaatle aynı safta yer alacağını
beklemiyordum.
Artık şuna kesinkes inandım.
Hani biri gidip kulağına, "Başkanım. Hindistan'daki inekler
günde 10 kez böğürdünde oradaki iktidar devriliyormuş. Bir de
burada mı denesek" dese, hemen bir ekip yollayacak, o
ineklerden birini Türkiye'ye getirecek!
Hadi canım demeyin!
Neticede daha önce "48 saat daha direnirsek hükümet
düşecek" diyen gerizekalıları alınlarından şapur şupur
öpen bir liderden bahsediyorum.
Niye olmasın ki...
İktidar "Dershaneleri dönüştürüyoruz" dediği ilk
günlerde ne demişti? "Bizim de parti tüzüğümüzde
vardı" demişti
Aradan bir hafta geçtikten sonra ne diyor? "Hükümet gerekli
açıklamayı yaptıktan ve dosya önüme geldikten sonra durumu
değerlendireceğim" diyor.
Aha yazın bir kenara..
Yakında, "Ya bak yine paketimi çaldılar. Ben kapatacaktım
ama diktatör kapattı. Ben hiç paketime yürüyemeyecek miyim yhhaaa.
Ohff yhhhaaa" diyecek!
***
Bunları söyleyen adam sonra kalkıyor, Amerika ziyaretinden önce
havaalanında, "Benle Obama birbirimize çok
benziyoruz" diyor.
Dikkat buyurun!
Bunu, bir önceki günkü kendi haline bile benzemeyen adam şunları
söylüyor.
"Ben Alevi'yim, Başkan Obama da da siyahi bir lider. Obama
ile aynı dokudan geliyoruz. Ben sıradan halktan biriyim, aristokrat
bir aileden değil, tipik bir Anadolu ailesinden geliyorum. Obama da
böyle bir aileden geliyor. ABD'de 20 yıl önce siyahi bir başkan
olacak deseler kimse inanmazdı, bugün ABD toplumu bunu aştı.
Türkiye de aşmak zorunda. Türkiye'de Alevi'den Başbakan niye
olmasın?"
"Alevi ile siyahi" benzeştirmesini okuduğum an,
"Ben soyumu yeniden araştırdım. Ne Nasreddin Hoca'nın
akrabasıyım, ne de Seyit soyundan geliyorum. Meğer ben aslen Obama
ile akrabaymışım" diyecek sandım.
Bu şirinlik mesajlarını okuyunca, içimden bir ses "Abi
madem bu kadar ciddisin, git konuş" dedi!
Sonra duygusallığı bırakıp "Aralarındaki benzerlikleri bir
de ben araştırayım" dedim ve öğrendim ki, bahsettiği Obama
değil, Bush'un ta kendisi.
İsimleri karıştırmış!
Mesela Bush, "Tennessee'de eski bir deyiş vardır. Biliyorum
Teksas'ta. Muhtemelen de Tennessee'de. Der ki, beni bir kere
kandır, yazıklar... yazıklar olsun sana. Kandır beni, tekrar
kanmazsın ki." demişti.
Bizim Başkan da İstanbul'a belediye başkanı adayı oldu, şehri
avucunun içi gibi bildiğini göstermek için "Ben Nurtepe'yi
de Kâğıttepe'yi de iyi bilirim" deyip gitti Kâğıthane'de
ev kiraladı...
Bush Saddam karşıtı Iraklıları övmek isterken, "Büyükelçi
ve generalin bana verdiği bilgiye göre Iraklıların büyük bir
çoğunluğu barışçıl ve özgür bir dünyada yaşamak istiyorlar. Biz bu
insanları bulacağız ve onları adaletin önüne çıkaracağız."
demişti.
Bizimki de, İzmir'e gitti, CHP'li belediye başkanını methedeyim
derken denizleri karıştırdı, "Başkan Haliç'i temizleyecek,
izmirliler Haliç'te yüzecek!" dedi. Hatta Van Gölü'nü Van
Deniz'i yaptı da geldi.
Bush, "İnsanoğlu ve balığın barış içinde bir arada
yaşayabileceğini biliyorum" demişti.
Bizimki yıllar sonra çıkıp, "O da birşey mi be. Ben
Emperyalistlerin analarının sütünden emdiği sütü memelerinden
emdiği sütü, analarından sütlerinin memelerinden sütünün annesinin
memeden buruna kadar sokarım." diyerek daha iyisini
yapabileceğini gösterdi!
Vallahi ben orasını burasını bilmem!
Bildiğim şu ki, ABD'yi yönetenler çok zeki adamlar. CHP liderini
şöyle iki saat dinleme şansı bulurlarsa, savunduğu zihniyetin neden
60 yıldır iktidara gelemediğini şıp diye anlayacaklar!
Unutmadan. Kemal Kılıçdaroğlu Gezi olaylarıyla ilgili hazırladığı
broşürleri ABD'li yetkililere dağıtacaklarını da söylemiş.
Herhalde, "Alevileri kışkırttık. Öğrencileri sokaklara
döktük, Kapıları kırdık, arabaları ve binaları yakıp yıktık.
Sandıkta yapamadığımızı sokaktaki bir darbeyle yapmaya çalıştık ama
başarılı olamadık" diyecek!
Son olarak dikkatinizi şuraya çekmek isterim.
Kılıçdaroğlu darbeyi övmek için ABD'nin yolunu tutarken Muharrem
İnce ekrana çıkmış, darbelerle ilgili ilginç açıklamalara imza
atıyor, "Türk siyaset tarihinde bütün darbeler CHP
iktidarının önünü kesmek için yapıldı" diyordu.
"Darbeciler, her darbe sonrası CHP'yi sahaya tek forvet
olarak sürdü. Ama biz halkı rakip olarak görme hastalığından
kurtulamadığımız için bitirici golü bir türlü atmak nasip
olmadı" demektense, suçu darbelerde arıyordu.
"1960 yılında İsmet İnönü'yü asacaklardı. İsimler karışınca
yanlışlıkla Adnan Menderes'i astılar" demediğine
şükrettim!