BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

YÖK üyesinden YÖK'e tepki

YÖK üyesi Prof. Dr. Saylan, bu liselerin önlerinin bölümleriyle ilgili fakültelere açılması gerektiği görüşünde.

Abone ol

YÖK üyesi Saylan da 'Önleri açılsın' dedi... YÖK üyesi Prof. Dr. Türkan Saylan, meslek liselerinin önlerinin, kendi bölümleriyle ilgili fakültelere girişte açılması gerektiğini vurguladı. Meslek lisesi mezunlarının kendi bölümleriyle ilgili fakültelere girmesine, YÖK şiddetle karşı çıkıyor. Eğer zamanında biraz olsun önleri açılabilmiş olsaydı, son kriz hiç yaşanmamış olacaktı. YÖK'ün bu konudaki inadına, YÖK içinden de tepkiler gelmeye başladı. YÖK üyesi Prof. Dr. Türkan Saylan, meslek liselerinin önlerinin kendi bölümleriyle ilgili fakültelere girişte açılması gerektiğini vurgulayarak, bu görüşü savunan Üniversitelerarası Kurul'a destek verdi. Destek kervanına başka YÖK üyelerinin de katılması bekleniyor. Saylan'ın bu yöndeki görüşü şöyle: "Hükümetin sunduğu yeni YÖK yasasında meslek liselerinin puanlarıyla oynanarak, örtülü ama aslında açık bir şekilde imam hatiplerin her bölüme girebilmeleri ödününün verilmesini, Türkiye'nin geleceği açısından yanlış ve zararlı bir karar olarak görüyorum. Üniversiteler ile hükümetin ve ilgili kurumların kavgası, ancak ülkemize, demokrasimize ve çağdaşlaşma yolundaki ilerlememize zarar getirir. Konuyu bilenler bilir. Meslek liselerindeki eğitim düzeyi, genel olarak her dala girmeye yeterli değildir. Ancak, kanımca, meslek lisesi mezunlarına kendi konularıyla ilgili, daha fazla dala girme şansı verilmeli, önleri açılmalıdır. Örneğin: Bilgisayar ve Elektronik okuyanlar, kendilerini geliştirerek Bilgisayar ve Elektronik Mühendisliği'ne, Torna - Tesviye okuyanlar, yine kendilerini geliştirerek Makine Mühendisliği'ne, İletişim okuyanlar da İletişim Fakültesi'ne girebilmelidirler. Böylesi bir karar birçok sızlanmayı önleyecektir. Siyasetten bağımsız çözüm Saylan sözlerine şöyle devam etti: "İmam hatip liselerine gelince: Bu okullar, bir dönemde, siyasilerce yaratılmış ve birer 'arka bahçe' olarak tanımlanmış, kullanılmış okullardır. 'Genel altarnatif lise'lere dönüştürülmüşlerdir. Oysa 2004 yılında, AB'ye girme sürecinde, on binlerce genci bu alana sıkıştırmak son derece yanlıştır. Eğitimcilerin, siyasetten bağımsız olarak bu konuyu masaya yatırıp çözüm üretmeleri gerekir. Öncelikle kızların, imam hatipte okutulmaları ve tutucu bir şekilde yetiştirilmeleri, artık terk edilmelidir. İmam hatipler, salt erkek din görevlileri yetiştirmeli ve kısıtlı bir sayıya indirgenmelidir. Puanlarla oynamak yerine, gençlerin çağdaş bir dünyaya hazırlanmaları için cesaretle elden gelen yapılmalıdır."