Görmez, bir çocuğu son sınıfa geldiğinde imam olmaya zorlamanın Diyanet'in hizmetlerini aksatacağını da söyledi.
Abone olDiyanet İşleri Başkanlığı, imam hatip liselerinin yalnızca imam yetiştiren okullar olarak algılanmasının doğru olmadığını bildirdi."Bu okullara imam hatip yetiştiren okullar olarak bakmak yanlıştır." diyen Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Görmez, bir çocuğu son sınıfa geldiğinde imam olmaya zorlamanın Diyanet'in hizmetlerini aksatacağını söyledi. Hükümetin hazırladığı YÖK Tasarısı, imam hatip liselerinin 'meslek lisesi' mi yoksa 'din adamı yetiştiren eğitim kurumları' mı şeklindeki bir tartışmayı beraberinde getirmişti. Asıl tartışma ise, imam hatip lisesi mezunlarının ilahiyat fakülteleri dışındaki okullara gitmesine odaklanmıştı. Konunun ilk planda muhataplarından birisi olan Diyanet İşleri Başkanlığı, bugüne kadar sürdürdüğü sessizliğini bozdu. Başkanlık, kendisine altyapı sağlayan imam hatip liselerinin meslek liseleri kapsamında değerlendirilmesini istiyor. 14 yaşında, ‘dinini öğrenmesi' gerekçesi ve ailesinin tercihiyle imam hatip liselerine gönderilen çocukların bu yönde bir eğitimi seçmelerine zorlanamayacağına inanan Diyanet, imam hatip lisesi mezunlarının başka bir alanda eğitim almasına karşı çıkmıyor. Konuyla ilgili Diyanet'in görüşlerini aktaran Başkan Yardımcısı Mehmet Görmez, "Bu okullara imam yetiştiren okullar olarak bakmak yanlıştır. Son sınıfa geldiğinde imamlık yapamayacak bir çocuğu imamlığa zorlamak her şeyden önce bizim hizmetlerimizi aksatır. Herkes konuya farklı açıdan bakabilir; ancak biz öncelikle bu açıdan bakıyoruz. Kişilerin mesleği ile barışık olması önemli bir faktör. Bir çocuğu anne-babası imam olmak için imam hatip lisesine kaydettirmiş olabilir. Ancak bu görevi yapamayacak bir genci başka alanlarda engellemek pek çok açıdan doğru değildir." dedi. YÖK Tasarısı ile birlikte yaşanan tartışmaları değerlendiren Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (DİYANET SEN) Genel Başkanı Ahmet Yıldız, taleplerinin 'ayrıcalık' olmadığını, imam hatip lisesi mezunlarına dengi liselerden mezun olan kişilere tanınan hakların tanınmasını istediklerini söyledi. İmam hatiplerin meslek lisesi kategorisine alınması gerektiğini kaydeden Yıldız, "Vatandaş bu okullara sadece imam yetiştiren okullar olarak bakmıyor. Çocuğunu imam hatibe gönderen vatandaşın yüzde 99'unun (Benim çocuğum imam yetişsin) diye bir arzusu yoktur. Dinini bilsin, daha sonra ne isterse ona eğilsin, ama dindar olsun, bana yabancılaşmasın istiyorlar." ifadesini kullandı. İmam hatip liselerinden mezun olan öğrencilerin sayısı kadar imama ihtiyaç bulunmadığının da altını çizen Yıldız, "Bir anket yapılır ve konu vatandaşa sorulur. O zaman en sağlıklı sonucu alırız." dedi. İmam hatip okullarının kız öğrenciler tarafından da tercih edildiğini hatırlatan Yıldız, "Kızlar imam olmayacağına göre, kızların tercih ettiği bir okulu imam yetiştiren yerler olarak görmek hedef saptırmaktır. Diğer liselere verilen imkanlarla eşit olsun, sınava eşit hakla girsin istiyoruz." diye konuştu. Diyanet bünyesinde görev yapan 74 bin personelin yüzde 60’ı imam hatip mezunu Ara eleman ihtiyacını karşılamak ve imam hatip mezunu olan imamların eğitim seviyesini yükseltmek için kurulan ilahiyat meslek yüksekokulları yeterli verimin alınmadığı gerekçesiyle 1998'de kapatıldı. Şu anda aynı görevi ilahiyat önlisans programları sürdürüyor. Bu bölümlerden mezun olanların diplomalarında yer alan, 'Diyanet İşleri Başkanlığı veya din hizmetleri sınıfında çalışanlar için geçerlidir. Başka bir amaç için kullanılamaz.' ibaresi ise mahkeme kararıyla iptal edildi. Diyanet bünyesinde görev yapan 74 bin 114 elemanın yüzde 60,46'sını direkt imam hatip lisesi mezunları oluşturuyor. Bu oran 44 bin 802 kişiye denk geliyor.